BİR LEYLA DÜŞLEMESİ...
Bir Leyla düşlemesidir aşk.
Yanmaktır bir gülün kırmızısında, türküler yakmaktır sevgiliye. Gün batımlarında tutulan sevdaları gün doğumlarında aramanın adıdır aşk. Seherlerde bülbülün yanık nağmelerinde gül hasreti çekmektir; güle rengini veren, yüreğini veren bülbül olmaktır aşk.
Ve biz şimdi büyüsü kaybolmuş zamanlarda aşkın peşine düştük. Pazar pazar gezinen Zeliha olduk aşkımıza bir Yusuf bulmak için.
Yusuf, esrarını gizleyen ebedi iffetti.
Mecnun'a özendik sevdamızı bir Leyla'ya yüklemek için. Leyla bir ışıktı, ab-ı hayattı aşkı filizlendiren.
Ferhat olup Şirin'ler hatırına gönül kazmasını yamaç yüreklere vurmak istedik. Şirin, gönül aynasında aşkı büyüten bir suretti.
Bitmeyen özlemler büyütüyoruz bağrımızda. Leyla'ya, Şirin'e, Aslı'ya adadığımız yüreklerimiz vardır. Suretten öte aradığımız bir yâr vardır. Yârin adıyla yan yana bilinsin istediğimiz adlarımız vardır.
"Aşk" ile "ilgi duyma"nın karıştırıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık güllerimiz Leyla kokmuyor, sevda kokmuyor. Aşkın ilk basamağına dahi çıkamadık. Tutkulara takılıp kaldık. Dergâha gelen delikanlıya şeyhin "Sen git, âşık ol da gel, aşkı bil de gel!" dediği kadar dahi olsa, yüreklerimize işleyemedik aşk nakışını. Gönül toprağına atamadık aşk tohumunu. Nadasa bırakılmış yüreklerimize bir Leyla tohumu düşmedi.
Biz ölümsüz ve günahsız aşklara değil, günübirlik sevdalara takılıp kaldık. Cismaniyetin ağında ateş böceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk sandık. Talihsiz yanılgılarla yanlış ateşlerde yandı ruhumuz.
Sonu "kaf"la biten, "aşk"ta kalb vardır. Kaf, kalbidir aşkın. Aşkın kalbini çıkarıp aldığınızda geriye "aş" (k) kalır, ceset kalır, madde kalır.
Mecnun'un aşkına özenip de yürüdüğümüz yollar, çöl değil. Oysa aşk, çölde haz verir insana. Kalb, çöl yanmışlığında kanıyorsa aşk vardır. Aşk, yanmışlıkla daha bir lezzet verir aşığa. Susuzluktan çatlayan dudaklardan dökülen Leyla adı, cânân adı, can verir ölür ruhlara. Çölde ceylanların sürmeli gözlerinde Leyla'yı görenler, aşka uyanır seherlerde. Ve aşkın büyüsü örülür seherlerde. Toprak öperken alınlarımızdan, aslında Leyla'dır buseler konduran.
Bizim seherlerimizde ceylanlar yok artık. Biz seherlerimizi uykulara feda ettik, göremiyoruz Leyla bakışlı ceylanları. Üstümüze güneşler doğar oldu. Geceler boyu yıldızlarla söyleşip de onlara elveda diyemedik gün doğumlarında. Biz, ceylanların gözlerini öpemedik, bu gözler Leyla'nın gözlerine benziyor diye. Uykulara feda ettiğimiz seherlere ağlayamadık. Leylasızlığa akmadı göz yaşlarımız.
Biz sevemedik yaratılanı Yaratan'dan ötürü.
Yunus mektebinde diz çöküp okuyamadık aşk kitabını.
Oysa, varlığın özünde sevda hamuru vardı. O hamuru besleyen aşkın pişmanlık gözyaşı vardı. Adem ile Havva'dan dökülen. Şimdi ezeli pişmanlıklara değil, günübirlik sancılara akar oldu gözyaşlarımız.
En sevgiliye iltifatlar vardı sevgililer sevgilisinden, "Ben sana âşık olmuşam ey şerif!" hitabının tatlı sıcaklığı vardı. "Levlake..." hitabıyla başlayan bin bir renkte iltifatlar vardı. Âşık ile mâşûkun ezelde yazılı, göklerde yan yana asılı adı vardı.
Aşk medeniyetinin sevda pazarında, gönlümüzü bir Leyla'ya, son Leyla'ya, en Leyla'ya sunmanın hesabındayız. Yere göğe sığmayan Sevgililer Sevgilisini gönül Kâbe'sinde misafir etmenin telaşındayız. Misafirlikler bir olmak içindir, tek olmak içindir.Tıpkı kapısına gelen âşıkına seslenen sevgilinin tek olma hayali gibi.
"Kimsin?" diye seslenir kapısını çalana. Aşka tutulan âşık "benim" der. Ve tekrar seslenir sevgili. "Burada iki kişiye yer yok. Gönlüm teki arzular." Tekrar kapının tokmağına dokunan ve ısrarından vazgeçmeyen âşık, benlik libasından sıyrılır. "Sen'im" der. Vahdete adım atar, bırakır ikiliği, küfrü bırakır, çokluğu bırakır. Sevdiğinde fânî olur. Aşkın bekâsını bulur.
Ebedî aşkı arzulayanlar, sevdiğinde fânî olup ölümsüzlüğe kucak açanlardır.
Ve sevenlerin dilinde sevilenlerin adı bayraklaşır. Dillerde hep Leyla kitabı okunur. Kulağa gelen her nağmede Leyla, esen her rüzgârda Leyla... Buram buram hep Leyla... Kuşların ötüşünde, güllerin kan kırmızı kıvrımlarında, göğün mavisinde, ağacın yeşilinde hep Leyla vardır. Yağmur damlaları vuslata koşar, düşer toprağa. Toprak, Leyla'sıdır yağmurun; toprağın Leyla'sı yağmur...
Mecnun'a adını sorarlar, Leyla der. Geldiği yeri sorarlar, gideceği yeri sorarlar yine Leyla, hep Leyla der. Hep aşk...
Gönlünü Leyla'ya kaptırmışların şafaklarında, güneşin ışıldayan çehresinde gamzeli tebessümler saklıdır. Dağların doruklarında hiç kaybolmayan beyazlıklar, Leyla'nın yüreğe serinlikler bahşeden sevdasıdır. Aşk, kar beyazı vefalar saklar bağrında.
Yüreğine yasak koyanlar, vefalara bezenmiş aşklarında ölümsüzlüğün kapılarını aralar. Gecenin mavi karanlığında yıldızlardan taç yapan âşıklar. Leyla durağında sevda yağmurlarıyla ıslanırlar.
"Cennet gözlüm" dediğimiz ve yarım kalmış yanımızı tamamlayan sevgiliyi alıp da yanımıza...
"Sen ey cenneti müjdeleyen Sevgili, Sevgilim!" deyip düşüp de peşine, tutunup da eteğine aradık mı hiç gecenin ve gündüzün Leylasını? Sevdanın ve Leyla'nın aşkına kaç gün doğumlarını sancıyla yaşadık? Gün batımlarında kaybettiğimiz Leyla'yı bir gülün kırmızısında bir bülbülün feryadında aradık mı hiç? Leyla'dan başkasını görmez oldu mu gözlerimiz?
Yanıklığıyla ve ceylanlarıyla kendisini aşka çağıran çöldedir Mecnun. Dolaşır bir baştan bir başa. Yüreğinden aşka ırmaklar akar çöl kumlarında. Gönlünü avutur. Dolaştığı günlerden bir gün... Fark edemez namaz kılan bir dervişin önünden geçtiğini. Leyla'dan başkasını görmeye yasaklı gözleriyle göremez, namaz kılan dervişi. Namaz biter. Kırk yıllık bekleyiş yükünü bilen derviş kızar Mecnun'a. Özür kuşanmış kelimelerin ardından, paslı vicdanlara bir hançer gibi, saplanan sözler dökülür Leyla kitabı okuyan dudaklardan. "Kusura bakma derviş baba, ben Leyla'nın aşkından seni göremedim. Ya sen, huzurunda bulunduğun Mevla'nın aşkından beni nasıl gördün?"
Aşk yanılgısıyla avunan yürekler sıtmaya tutulur. Yeni bir sevdanın, ezelî ve ebedî Leyla'nın eşiğinde aşka uyanır canlar, Leyla'ya uyanır. Vuslat kokan düşler Leyla'ya uzanır....
DUA-CİN-BÜYÜ-TILSIM-SİHİR-NAZAR-MUSKA-YILDIZNAME-HALÜSÜNASYON-HURAFELER-BATIL İNANIŞLAR-DİNİMİZ İSLAM-ŞİFALI BİTKİLER-SAĞLIKLI YAŞAM-ASTROLOJİ-MİTOLOJİ-DOĞA RESİMLERİ-DEFİNE İŞARETLERİ-GİZEMLİ İLİMLER-İSLAMDA BÜYÜTILSIM-GİZEMLER HAKKINDA BİLGİLENDİRME SİTESİ...
10 Aralık 2010 Cuma
Cinsel Yaşamın Sırları
Her erkek yaşamı boyunca güçlü bir cinsel yaşam sürdürmek ister. Bu genel sağlık içinde geçerlidir. Fakat bazı nedenlerden bir çok erkek yaşamının beklenmedik çağlarında cinsel güçlerini kaybederler, bu durum onları ve ailesini üzüntüye sokar.
Bu bölümde cinsel yaşamda güçlü olmak ve ömür boyu güçlü kalabilmek için cinsel yaşama olumlu ve olumsuz etki eden faktörlerden bahsedeceğiz.
Cinsel Yaşamı Etkileyen Şeyler:
1- Mastürbasyon: Mastürbasyon bölümünde çok genişçe izah edilmiştir.
2- Sigara: Tüm sağlığı ve cinsel gücü kemiren bir etkendir. Sigara içen pek çok genç vakitsiz iktidarsız olurlar. Bunlar sigarayı bıraktığında, bir süre sonra normal güçlerini kazanırlar.
3- Alkol: Sağlık ve cinsel güç için en tehlikeli etmenlerden biridir. Alkol tüm sinir sistemini tahrip ederek o şahsın süratle iktidarsızlığa sürüklenmesine neden olur.
4- Beslenme: Cinsel organlar için gerekli maddeler muntazaman alınırsa bu organlarda muntazaman çalışır, dolayısı ile vakitsiz iktidarsızlık diye bir şey olmaz.
Çinko: Meni ile önemli miktarda çinko kaybı olur. Gıdalarla vücudun normal çinko ihtiyacını karşılamak zor iken, aşırı cinsel ilişki sonucu kaybedilen çinko yerine getirilemezse sinir sistemi bozulur.
Gıdaların 100 gramındaki Arginin (protein) miktarı (miligram):
(Günlük ihtiyaç 2200 miligramdır.)
Hububat: Buğday:600, Mısır:400, Yulaf:880, Buğday çimi:2000. Bakliyat; Nohut: 1890, Kuru fasulye: 1260, Soya fasulye:3000, Mercimek:2100. Kuru yemişler: Fındık:3500, Badem:1890, Antep fıstığı: 1860, Susam: 2590, Fıstık:3270. Hayvansal gıdalar: Etler: 1100, Balıklar: 1100, Yumurta:750, Kabuklu deniz ürünleri: 1325, Peynirler: 650.
CİNSEL İSTEK ARTTIRICILAR (AFRODİZYAKLAR)
Afrodizyak, cinsel içgüdüleri uyararak aşırı istek duyulmasını sağlayan yiyecek, içecek ve ilaçlara verilen genel addır.
Cinsel artırıcılar, genellikle çeşitli baharatların, tohumların bal ile karıştırılması sonucu elde edilir. Adına "Padişah macunu-Kuvvet macunu" da denilen bu karışım, yiyenlere cinsel güç sağlar.
Ayrıca yurdumuzda da satılan cinselliği uyarıcı, cinsel arzuyu kamçılayıcı, istek uyandırıcı ilaçlar vardır. Ancak bunların bilinçsiz bir şekilde kullanımı yan etkilere neden olabilir.
Bu zararlı yan etkilerden korunmanın tek yolu ise istek arttırıcı ilaçları hekim tavsiyesine göre almaktır.
İstek Artıran Besinler:
İstek artırıcı besinler vardır. Balık, yumurta, havyar, süt, süt ürünleri, fındık içi, ceviz içi, bal, bunlardan bazılarıdır. Bunlar cinsel güçten ziyade enerji verirler.
Dengeli beslenme ile yeterli proteinler elde edilebilir.
CİNSEL YAŞAMDA ÖLÇÜ VE DÜZEN
Cinsel ilişki 13 yaşında başlar duruma göre 60-70, hatta daha ileri yaşlara kadar sürer. Tahmimen 40-50 yıl süren cinsel yaşam ölçülü ve düzenli şekilde götürülmelidir, böylece bedeni ve ruhi sağlığa zarar vermez bilakis faydalı olur.
Yaşına göre normalden daha sık yapılacak bir cinsel temas o erkeğin sağlığını sarsar ve vakitsiz ihtiyarlamasına sebep olur.
Her yaşta normalden az cinsel ilişkide zararlıdır. Zira her türlü gelişme için gerekli hormonlar dengeli salgılanırlar, bunlardan bazılarının azlığı diğerlerini de etkiler. Ölçülü cinsel ilişki, ruhsal dengenin ve ruh sağlığının sonucu elde edilir.
Cinsel yönden uyumlu ailelerden doğan çocuklarda sağlıklı doğar. Cinsel yönden dengesiz ailelerin çocukları da proplemli olurlar.
50-60 yaşına gelmiş erkek ve kadın için de cinsel ilişki gereklidir. Bilhassa sinir sistemi için önerilir.
Erkeklerde Kritik Yaş: Erkeklerde cinsel güç 30-35 yaşından sonra yavaş yavaş azalmaya başlar. Ülkemizde ve Batı ülkelerinde genellikle 60-70 yaş civarında cinsel güç iyice azalır. İstisnalar da vardır tabiiki. Bu yaşlara kritik yaş denir. Bu döneme girmiş yani cinsel temas gücü azalmış erkeklerde: Dikkatini toplıyamama, Prostat şişmesi gibi bozukluklar kendini göstermeye başlar.
Eşlerin eşit yaşta olmaları halinde, kadınların 45-50, erkeklerin ise 60-70 yaşına doğru cinsel güçten kesilme dönemine girmeleri nedeni ile, 45.ci yaştan itibaren kadınla erkek arasında geçimsizlikler başlar, bunun temelinde kadının cinsel istekte bulunmaması, erkeğin ise bu istekte bulunmasıdır.
İşin garip tarafı kesilmeye yakın erkeklerde cinsel arzu artar, azarlar ve tatmin imkanları ararlar. Eşinde bulamadığını dışarda arama yollarına saparlar ve etrafa cinsel sapıklıklar yapmaya başlarlar.
Erkekler İçin 40-50'li Yaşlar Kadın İçin 35'li Yaşlar Aşırı Cinsel İstek Dönemidir
Erkeklerde aşırı istek olgularında daha çok 50 yaş civarında rastlanır. Bu yaşlarda artık cinsel isteğinin giderek tükeneceği paniğine kapılan erkek aşırı cinsel ilişkide bulunma eğilimi gösterir.
Kadınlarda ise cinsel istek bireyin arzularına ve gücüne bağlıdır. Her yaş döneminde özellikle de 35 yaş civarında en yoğun biçimde ortaya çıkar.
İlk Hedef Tek Kez Bile Olsa Başarılı Bir İlişki:
Cinsel ilişkinin gelişmesi, rahat bir ortamda ve kendiliğinden olmalıdır.
Beklentilerden, zorlanmalardan kaynaklanan olumsuz duygular, duyarlı bir insanın cinsel tepkilerini ciddi olarak tepkiye uğratır.
İktidarsızlığın tedavisinde psikiyatristler, ereksiyon ve boşalmanın kişinin kontrolü dışında refleksle olmasından yola çıkarlar. Önce hasta üzerinde endişeye yol açan baskılar belirlenir ve bu baskıları azaltma yoluna gidilir.
Bundan sonra hiç bir zorlama olmaksızın aşk oyunları sonunda tek kez cinsel başarı göstermesi hedeflenir. Bu hedef, tedavinin ileri aşamaları için temel teşkil eder.
Bu bölümde cinsel yaşamda güçlü olmak ve ömür boyu güçlü kalabilmek için cinsel yaşama olumlu ve olumsuz etki eden faktörlerden bahsedeceğiz.
Cinsel Yaşamı Etkileyen Şeyler:
1- Mastürbasyon: Mastürbasyon bölümünde çok genişçe izah edilmiştir.
2- Sigara: Tüm sağlığı ve cinsel gücü kemiren bir etkendir. Sigara içen pek çok genç vakitsiz iktidarsız olurlar. Bunlar sigarayı bıraktığında, bir süre sonra normal güçlerini kazanırlar.
3- Alkol: Sağlık ve cinsel güç için en tehlikeli etmenlerden biridir. Alkol tüm sinir sistemini tahrip ederek o şahsın süratle iktidarsızlığa sürüklenmesine neden olur.
4- Beslenme: Cinsel organlar için gerekli maddeler muntazaman alınırsa bu organlarda muntazaman çalışır, dolayısı ile vakitsiz iktidarsızlık diye bir şey olmaz.
Çinko: Meni ile önemli miktarda çinko kaybı olur. Gıdalarla vücudun normal çinko ihtiyacını karşılamak zor iken, aşırı cinsel ilişki sonucu kaybedilen çinko yerine getirilemezse sinir sistemi bozulur.
Gıdaların 100 gramındaki Arginin (protein) miktarı (miligram):
(Günlük ihtiyaç 2200 miligramdır.)
Hububat: Buğday:600, Mısır:400, Yulaf:880, Buğday çimi:2000. Bakliyat; Nohut: 1890, Kuru fasulye: 1260, Soya fasulye:3000, Mercimek:2100. Kuru yemişler: Fındık:3500, Badem:1890, Antep fıstığı: 1860, Susam: 2590, Fıstık:3270. Hayvansal gıdalar: Etler: 1100, Balıklar: 1100, Yumurta:750, Kabuklu deniz ürünleri: 1325, Peynirler: 650.
CİNSEL İSTEK ARTTIRICILAR (AFRODİZYAKLAR)
Afrodizyak, cinsel içgüdüleri uyararak aşırı istek duyulmasını sağlayan yiyecek, içecek ve ilaçlara verilen genel addır.
Cinsel artırıcılar, genellikle çeşitli baharatların, tohumların bal ile karıştırılması sonucu elde edilir. Adına "Padişah macunu-Kuvvet macunu" da denilen bu karışım, yiyenlere cinsel güç sağlar.
Ayrıca yurdumuzda da satılan cinselliği uyarıcı, cinsel arzuyu kamçılayıcı, istek uyandırıcı ilaçlar vardır. Ancak bunların bilinçsiz bir şekilde kullanımı yan etkilere neden olabilir.
Bu zararlı yan etkilerden korunmanın tek yolu ise istek arttırıcı ilaçları hekim tavsiyesine göre almaktır.
İstek Artıran Besinler:
İstek artırıcı besinler vardır. Balık, yumurta, havyar, süt, süt ürünleri, fındık içi, ceviz içi, bal, bunlardan bazılarıdır. Bunlar cinsel güçten ziyade enerji verirler.
Dengeli beslenme ile yeterli proteinler elde edilebilir.
CİNSEL YAŞAMDA ÖLÇÜ VE DÜZEN
Cinsel ilişki 13 yaşında başlar duruma göre 60-70, hatta daha ileri yaşlara kadar sürer. Tahmimen 40-50 yıl süren cinsel yaşam ölçülü ve düzenli şekilde götürülmelidir, böylece bedeni ve ruhi sağlığa zarar vermez bilakis faydalı olur.
Yaşına göre normalden daha sık yapılacak bir cinsel temas o erkeğin sağlığını sarsar ve vakitsiz ihtiyarlamasına sebep olur.
Her yaşta normalden az cinsel ilişkide zararlıdır. Zira her türlü gelişme için gerekli hormonlar dengeli salgılanırlar, bunlardan bazılarının azlığı diğerlerini de etkiler. Ölçülü cinsel ilişki, ruhsal dengenin ve ruh sağlığının sonucu elde edilir.
Cinsel yönden uyumlu ailelerden doğan çocuklarda sağlıklı doğar. Cinsel yönden dengesiz ailelerin çocukları da proplemli olurlar.
50-60 yaşına gelmiş erkek ve kadın için de cinsel ilişki gereklidir. Bilhassa sinir sistemi için önerilir.
Erkeklerde Kritik Yaş: Erkeklerde cinsel güç 30-35 yaşından sonra yavaş yavaş azalmaya başlar. Ülkemizde ve Batı ülkelerinde genellikle 60-70 yaş civarında cinsel güç iyice azalır. İstisnalar da vardır tabiiki. Bu yaşlara kritik yaş denir. Bu döneme girmiş yani cinsel temas gücü azalmış erkeklerde: Dikkatini toplıyamama, Prostat şişmesi gibi bozukluklar kendini göstermeye başlar.
Eşlerin eşit yaşta olmaları halinde, kadınların 45-50, erkeklerin ise 60-70 yaşına doğru cinsel güçten kesilme dönemine girmeleri nedeni ile, 45.ci yaştan itibaren kadınla erkek arasında geçimsizlikler başlar, bunun temelinde kadının cinsel istekte bulunmaması, erkeğin ise bu istekte bulunmasıdır.
İşin garip tarafı kesilmeye yakın erkeklerde cinsel arzu artar, azarlar ve tatmin imkanları ararlar. Eşinde bulamadığını dışarda arama yollarına saparlar ve etrafa cinsel sapıklıklar yapmaya başlarlar.
Erkekler İçin 40-50'li Yaşlar Kadın İçin 35'li Yaşlar Aşırı Cinsel İstek Dönemidir
Erkeklerde aşırı istek olgularında daha çok 50 yaş civarında rastlanır. Bu yaşlarda artık cinsel isteğinin giderek tükeneceği paniğine kapılan erkek aşırı cinsel ilişkide bulunma eğilimi gösterir.
Kadınlarda ise cinsel istek bireyin arzularına ve gücüne bağlıdır. Her yaş döneminde özellikle de 35 yaş civarında en yoğun biçimde ortaya çıkar.
İlk Hedef Tek Kez Bile Olsa Başarılı Bir İlişki:
Cinsel ilişkinin gelişmesi, rahat bir ortamda ve kendiliğinden olmalıdır.
Beklentilerden, zorlanmalardan kaynaklanan olumsuz duygular, duyarlı bir insanın cinsel tepkilerini ciddi olarak tepkiye uğratır.
İktidarsızlığın tedavisinde psikiyatristler, ereksiyon ve boşalmanın kişinin kontrolü dışında refleksle olmasından yola çıkarlar. Önce hasta üzerinde endişeye yol açan baskılar belirlenir ve bu baskıları azaltma yoluna gidilir.
Bundan sonra hiç bir zorlama olmaksızın aşk oyunları sonunda tek kez cinsel başarı göstermesi hedeflenir. Bu hedef, tedavinin ileri aşamaları için temel teşkil eder.
ALLAH SABREDENLERİ NEDEN SEVER.
Rabbimiz kullarının maddi ve manevi makamlarını ve iman cevherlerini yükseltmek için onlara bela ve musibet vererek sabır ile kemalat ve derecelerini yükseltir.o kulunun yalvarış ve yakarışlarını duymak için onu bela ve musibete sevk eder.bela ve musibetlere sabreden müminlerin hastalıklı yada sıkıntılı ömrünü semeredar revnektar ve meyvedar yapar.
Rahmeti mutlak olan zat başka kulların yüz sene ibadetle kazanamadığı manevi makam ve sevapları onlara hastalık ve musibet sebebiyle verir.zahirde insana eza,cefa ve sıkıntı veren bu hallerin nasıl bir bereket ve rahmet suretine girdiğini insan yarın yevmi mahşerde görecek o zaman rabbinin mükafatlarını görenler ah vah edecekler .Bu hakikate işaret eden bir hadisi şerifte:Kıyamet günü teraziler kurulur.amel işleyenlerin amellerinin karşılığını tam olarak alırlar.sonra belaya musibite uğrayanlar getirilir.onlar için terazi kurulmaz.ücret ve mükafatları tartısız ,hesapsız ve bol bol verilir.bunlara verilen sevapların büyüklüğünü görenler keşke bizimde dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da bizde böyle büyük nimetlere kavuşsaydık.Derler. Demek yevmi mahşerde nice insanlar hastalıklarına sabır göstermenin neticesinde velayet makamına çıkacaklar..Herkes onların bu makamları sıkıntılara sabır ile kazandığına şaşıracaktır.Sadece sabır ile gelen velayet büyük bir rahmet ve iltifattır.Kimisinin 40 senede kazandığı velayet makamını ve ücretini kırk günde kazandıracak olan sabır mükafatı az bir şey değildir.İbadet ,zikir ve marifet ile kazanılacak olan makamları bela ve musibetlere sabır ile kazanmak o kullar için ne büyük iltifattır.Cenabı hak insanı masiyet,musibet ve taat üzere sabır ile mesul tutarak onu menfi ibadete sevk edip ücret ve mükafatını kat kat arttırır...Bu dünyada bela ve musibetlere karşı sabır ekenler yevmi mahşerde bela biçmez,bu dünyada sıkıntılara karşı tevekkül ve teslimiyet ekenler ahirette azap biçmez.
Rabbimize giden yollar binlerdir.Bazen tevekkül ile bazen dua ile bazen zikir ile bazen ibadet ile bazen kulluk ile bazen öfkeye hakim olmak ile bazen musibete dayanmak ile bazen gönülden yürekten içten içe bir Nasuh tövbe ile kul rabbine ulaşmaya çalışıp onun rahmetini ,keremini ve mağfiretini kazanmaya çalışır.Ama başına gelen bela ve musibetlere karşı sabrederek rabbe ulaşmak ve onun rızasını kazanmak daha tatlı ve karlıdır.
Allahtan gelen şeylere sabredip sabır içinde tevekkül gösterenlerin bu halleri rablerinin hoşuna gittiği için onlardan razı olduğun göstermek için “Allah sabredenleri sever. Ayeti ile Allah”ın sevdiği kulların içerisine ve dairesine sabredenleri de aldığını ilan etmiştir. Allahın sevdiği kul olmak isteyen bela, cefa ve sıkıntılara sabretsin. Sabredenler zümresine ve kafilesine katılsın. Tevekkül ve teslimiyet ehlinden olsun
Rahmeti mutlak olan zat başka kulların yüz sene ibadetle kazanamadığı manevi makam ve sevapları onlara hastalık ve musibet sebebiyle verir.zahirde insana eza,cefa ve sıkıntı veren bu hallerin nasıl bir bereket ve rahmet suretine girdiğini insan yarın yevmi mahşerde görecek o zaman rabbinin mükafatlarını görenler ah vah edecekler .Bu hakikate işaret eden bir hadisi şerifte:Kıyamet günü teraziler kurulur.amel işleyenlerin amellerinin karşılığını tam olarak alırlar.sonra belaya musibite uğrayanlar getirilir.onlar için terazi kurulmaz.ücret ve mükafatları tartısız ,hesapsız ve bol bol verilir.bunlara verilen sevapların büyüklüğünü görenler keşke bizimde dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da bizde böyle büyük nimetlere kavuşsaydık.Derler. Demek yevmi mahşerde nice insanlar hastalıklarına sabır göstermenin neticesinde velayet makamına çıkacaklar..Herkes onların bu makamları sıkıntılara sabır ile kazandığına şaşıracaktır.Sadece sabır ile gelen velayet büyük bir rahmet ve iltifattır.Kimisinin 40 senede kazandığı velayet makamını ve ücretini kırk günde kazandıracak olan sabır mükafatı az bir şey değildir.İbadet ,zikir ve marifet ile kazanılacak olan makamları bela ve musibetlere sabır ile kazanmak o kullar için ne büyük iltifattır.Cenabı hak insanı masiyet,musibet ve taat üzere sabır ile mesul tutarak onu menfi ibadete sevk edip ücret ve mükafatını kat kat arttırır...Bu dünyada bela ve musibetlere karşı sabır ekenler yevmi mahşerde bela biçmez,bu dünyada sıkıntılara karşı tevekkül ve teslimiyet ekenler ahirette azap biçmez.
Rabbimize giden yollar binlerdir.Bazen tevekkül ile bazen dua ile bazen zikir ile bazen ibadet ile bazen kulluk ile bazen öfkeye hakim olmak ile bazen musibete dayanmak ile bazen gönülden yürekten içten içe bir Nasuh tövbe ile kul rabbine ulaşmaya çalışıp onun rahmetini ,keremini ve mağfiretini kazanmaya çalışır.Ama başına gelen bela ve musibetlere karşı sabrederek rabbe ulaşmak ve onun rızasını kazanmak daha tatlı ve karlıdır.
Allahtan gelen şeylere sabredip sabır içinde tevekkül gösterenlerin bu halleri rablerinin hoşuna gittiği için onlardan razı olduğun göstermek için “Allah sabredenleri sever. Ayeti ile Allah”ın sevdiği kulların içerisine ve dairesine sabredenleri de aldığını ilan etmiştir. Allahın sevdiği kul olmak isteyen bela, cefa ve sıkıntılara sabretsin. Sabredenler zümresine ve kafilesine katılsın. Tevekkül ve teslimiyet ehlinden olsun
TILSIM ÇEŞİTLERİ
Bağlama Aşk Büyüsü;
Bu tür büyülerde bir kişiyi aşk ile kendisine bağlamak esasdır.Büyü yapılan kişi kısa zamanda kendi rızası ile yaptıran kişiye sadakatle bağlanır.Kullanınlan malzemeler çeşitlidir..Bitkiler vefkler ve yaptırılacak kişinin isim bilgilerine göre değişik malzemeleri mevcuttur.
Ak büyü;
kötü ruhları kovmak talihsizliği önlemek ve nazarın kaderin kötü ruhların etkisinde olanları kurtarmak amacını
güden büyülerin tümüdür..Amacı refah zenginlik aşk ve şöhrettir..Bu tür büyü olumlu iyiye yönelik şifacı büyüdür..
Kullanılan malzeme ateş,civa,altın,gümüş,inci,kurşun,fil dişi,ay çiçeği,elma,fasulye,incir,süt,sirke,tuz,yumurta,sarımsak vb..
güden büyülerin tümüdür..Amacı refah zenginlik aşk ve şöhrettir..Bu tür büyü olumlu iyiye yönelik şifacı büyüdür..
Kullanılan malzeme ateş,civa,altın,gümüş,inci,kurşun,fil dişi,ay çiçeği,elma,fasulye,incir,süt,sirke,tuz,yumurta,sarımsak vb..
Kara büyü;
Kötü ruhların doğa üstü güçlerin dostluğunu kazanarak bunların gücünü zarar verilmek istenen birine karşı kullanmayı amaçlayan uygulamaların tümü kara büyüdür.Amacı kötülük ve zarar vermektir.Kullanılan malzemeler idrar,kur kanı,karga,kara kedi,timsah dişi,mezar toprağı,kara tüy,yarasa gözü,sabun, vb.Kara büyü ya şeytanla yada ölü ruhlarla bağlantılıdır.
Kırmızı büyü;
Kara büyünün bir çeşididir..Şeytanın ve kötü ruhların büyüsüdür.Bundan dolayı ayinlerde kurban keserler kan akıtırlar.
Bu tür büyücülükte trans kara horoz kara keçi gibi hayvanları kesme vardır..
Bu tür büyücülükte trans kara horoz kara keçi gibi hayvanları kesme vardır..
TILSIM ZAMANLARI
Her şey gibi büyü yapmanın da zamanı vardır. Büyü genellikle gece yapılır.Elbette gündüz yapılanları da vardır.
Ancak transa tam geçmiş ruh halinde olan büyücüler için saatin de önemi olmayabilir.
Bu arada büyünün cinsine göre zamanı ayarlanır. Ara açmak, ayırmak, düşman etmek için olan büyüler, ayın onbeşinden itibaren yeni ay küçülmeye başladığı zaman yapılır. Bağlamak, emre almak yani muhabbet için olan büyülerse ayın hilal halinden onbeşine kadar olan döneminde, yani ay büyürken yapılır.
Ancak transa tam geçmiş ruh halinde olan büyücüler için saatin de önemi olmayabilir.
Bu arada büyünün cinsine göre zamanı ayarlanır. Ara açmak, ayırmak, düşman etmek için olan büyüler, ayın onbeşinden itibaren yeni ay küçülmeye başladığı zaman yapılır. Bağlamak, emre almak yani muhabbet için olan büyülerse ayın hilal halinden onbeşine kadar olan döneminde, yani ay büyürken yapılır.
TILSIM VE METAFİZİK
Büyücülük, sihrin en alt sıralarında hareket eder, pratiktir ve pratik olduğundan amaçları ve uygulamaları ile tümden dünyasaldır. Bir metafiziği yoktur. Büyü formüllere dayanır, sihirde öyle ancak sihrin amaçladığı doğal, evrensel güçlere hükmetmek, bunları sihirbazın (Magus) yararına kullanmak, bunların sayesinde evrensel bağlantılar kurmaktır.
Büyücü başkalarının iyiliği veya kötülüğü için uğraşır, sihirbaz sadece kendini ve elde edebileceği aşamaları düşünür.
Büyü ile uğraşan sihir ile uğraşmaz ama, sihir ile uğraşan büyücülüğe rahatça bulaşabilir.Büyü ve sihir sonuç verirler mi, verebilirler mi? Bu konularda, bu işlemlerde bir sonucu kesin şekilde garanti edebilmek imkansızdır. Kendi yeteneklerinden, bilgisinden, gücünden en emin olan büyücü bile deney yaptığının farkındadır. Büyü bilim değildir, sihir maddi olarak ölçülebilen bilgi değildir. Sihir ve Büyünün temel düşüncesi telkin ve iletişimdir.Bilimde iletişimdir ama sihir ve büyü başka bir iletişim kurmak niyetindedir: bilimin henüz ulaşamadığı boyutlara ulaşmak, bugün normal ötesi (paranormal) dediğimizi normal hale getirmek, iletişimi evrenselleştirmektir.21. yüzyılda iken Orta Çağa geri dönecek değiliz; büyü bir aldatmaca, sihir bir hayal olsa bile yine düşündürücü ve incelenecek bir noktada birleşiyorlar; yüzyılları aşan sağlamlıkları. Ama ve acaba onlar mı sağlam, yoksa insanoğlunun iradesi mi zayıftır.Sihir gerçek bilimdir, en yüce felsefe ve en gizemli olanı, tek bir ifade ile doğa bilimlerinin kusursuzluğu ve gerçekleşmesidir. yazıyordu 16. yüzyılda Cornelius Agrippa Kilise'yi kızdırarak. Ve büyücülük için şunları söylüyordu: Büyücülük bir bağlantıdır, büyücünün ruhundan büyülenenin gözlerinden geçip kalbine ulaşır; büyü ise ruhun aracıdır, yani arı, parlak ve ince bir buhar.
Büyücü başkalarının iyiliği veya kötülüğü için uğraşır, sihirbaz sadece kendini ve elde edebileceği aşamaları düşünür.
Büyü ile uğraşan sihir ile uğraşmaz ama, sihir ile uğraşan büyücülüğe rahatça bulaşabilir.Büyü ve sihir sonuç verirler mi, verebilirler mi? Bu konularda, bu işlemlerde bir sonucu kesin şekilde garanti edebilmek imkansızdır. Kendi yeteneklerinden, bilgisinden, gücünden en emin olan büyücü bile deney yaptığının farkındadır. Büyü bilim değildir, sihir maddi olarak ölçülebilen bilgi değildir. Sihir ve Büyünün temel düşüncesi telkin ve iletişimdir.Bilimde iletişimdir ama sihir ve büyü başka bir iletişim kurmak niyetindedir: bilimin henüz ulaşamadığı boyutlara ulaşmak, bugün normal ötesi (paranormal) dediğimizi normal hale getirmek, iletişimi evrenselleştirmektir.21. yüzyılda iken Orta Çağa geri dönecek değiliz; büyü bir aldatmaca, sihir bir hayal olsa bile yine düşündürücü ve incelenecek bir noktada birleşiyorlar; yüzyılları aşan sağlamlıkları. Ama ve acaba onlar mı sağlam, yoksa insanoğlunun iradesi mi zayıftır.Sihir gerçek bilimdir, en yüce felsefe ve en gizemli olanı, tek bir ifade ile doğa bilimlerinin kusursuzluğu ve gerçekleşmesidir. yazıyordu 16. yüzyılda Cornelius Agrippa Kilise'yi kızdırarak. Ve büyücülük için şunları söylüyordu: Büyücülük bir bağlantıdır, büyücünün ruhundan büyülenenin gözlerinden geçip kalbine ulaşır; büyü ise ruhun aracıdır, yani arı, parlak ve ince bir buhar.
TILSIM BOZMAK
Tek sevap olanı yapılmış bir büyüyü bozmaktır. Böylece büyülü, yani aslında acı çekmekte olan kimse bu durumdan kurtulur.
Ancak büyüyü çözmenin de kolay olduğunu sanmamak.gerekir. Bu herkesin yapabileceği bir iş değildir.
Çünkü büyü yapan Tanrıya ortak koşmakta, yani ortak olarak başka bir gücü göstermektedir. Bu da bağışlanmaz bir günahtır..
Büyü yapan şeytanla işbirliği etmektedir. Şeytanın yardımıyla istediklerini elde etmektedir. Bu arada ilginç bir şeyi de açıklayalım:
Tanrı, din kitaplarında kendi iradesi dışında hiçbir şey yapılamayacağını kesinlikle belirtmektedir.
. Hatta büyünün bile kendi istediği zaman tutacağı açıklanmaktadır. Yani her şey Tanrının isteğiyle olur. Bir büyüyü çözebilmek için de rasgele çarelere başvurmak tehlikelidir. Yine, herkes büyü çözemez.
Çünkü buna gücü yetmez.Büyü bozabilecek kimsenin belirli özellikleri, yetenekleri olmalıdır. Dini iyi bilen, ruhu çok gelişmiş, din bilgini diye adlandırabileceğimiz biri ancak büyüyü bozabilir. Böylece o kötü etkiyi ortadan kaldırır ve kendisi de zarar görmez.Böylesine yetenekli olmayan birisi büyüyü çözmeye kalkarsa büyük zarar görebilir. Çok ağır bir güç aldığı için hastalanabilir, bir felaketle karşılaşabilir.Ama bu arada herkesçe bilinen büyü ve nazarı def eden basit usullerde vardır.
Bunlar da hafif büyüleri ve kem gözü gidermek için yeterlidir. Ama şiddetli büyülerde bu basit usullerden sonuç alınamaz.
Ancak büyüyü çözmenin de kolay olduğunu sanmamak.gerekir. Bu herkesin yapabileceği bir iş değildir.
Çünkü büyü yapan Tanrıya ortak koşmakta, yani ortak olarak başka bir gücü göstermektedir. Bu da bağışlanmaz bir günahtır..
Büyü yapan şeytanla işbirliği etmektedir. Şeytanın yardımıyla istediklerini elde etmektedir. Bu arada ilginç bir şeyi de açıklayalım:
Tanrı, din kitaplarında kendi iradesi dışında hiçbir şey yapılamayacağını kesinlikle belirtmektedir.
. Hatta büyünün bile kendi istediği zaman tutacağı açıklanmaktadır. Yani her şey Tanrının isteğiyle olur. Bir büyüyü çözebilmek için de rasgele çarelere başvurmak tehlikelidir. Yine, herkes büyü çözemez.
Çünkü buna gücü yetmez.Büyü bozabilecek kimsenin belirli özellikleri, yetenekleri olmalıdır. Dini iyi bilen, ruhu çok gelişmiş, din bilgini diye adlandırabileceğimiz biri ancak büyüyü bozabilir. Böylece o kötü etkiyi ortadan kaldırır ve kendisi de zarar görmez.Böylesine yetenekli olmayan birisi büyüyü çözmeye kalkarsa büyük zarar görebilir. Çok ağır bir güç aldığı için hastalanabilir, bir felaketle karşılaşabilir.Ama bu arada herkesçe bilinen büyü ve nazarı def eden basit usullerde vardır.
Bunlar da hafif büyüleri ve kem gözü gidermek için yeterlidir. Ama şiddetli büyülerde bu basit usullerden sonuç alınamaz.
TILSIM BELİRTİLERİ
Ruh halinizde bir değişiklik hissetmeniz, kendinizi tanıyamaz durumda olmanız, gece artarak devam eden sıçrayarak uyanmalar, korkunç rüyalar görmeye başlamanız, rüyalarınızda sık sık kedi, köpek gibi hayvanları görmeniz, kalp ya da midenizde ilgili rahatsızlığınız olmadığı halde göğüs kafesinizde ağrı hissetmeniz, Aşırı yorgunluk, ensenizde ağrılar, saçlarınızda elektriklenmeler olması, gözlerdeki ağrılar, gölgenizin sizi izlediği izlenimine kapılmak, ayak tabanlarınızın yanma halleri başlıca belirtilerdir.
Bazı insanlarda, aşırı etkilenme ve geç müdahale sonucu sinir bozuklukları ve akli denge bozukluklarına kadar giden olaylar mevcuttur. Bu yüzden dikkatli olup, bu belirtileri önemsemek gereklidir. Büyülerde etkinin beyin iradesiyle en aza indirilmesi mümkündür.
Sihir yada tılsım tabiat kuvvetleriyle insanlar arasında bir takım gizli ilişkilerin bulunduğu ve tabiattaki bütün varlıkların insanın anlayış gücünü aşan, bilinemeyen gizli kuvvetler tarafından yönetildiği inancından doğdu.
SABUN TILSIMI
Sabun büyüsü yapmak vede yaptırmak son derece günahdır lakin yapanların bu işlemi yaptırmalarındaki sebeb kesinlikle ve kesinlikle şer yönden başka niyyetleri yoktur
NOHUT TILSIMI
Kirkbir tane nohutun herbirinin üstüne bir Ihlas duasi okunur. Sonra nohutlar bir kaba konularak agir agir pisirilirken sevmesi istenen kimsenin adi tekrarlanir. Nohutlar iyice pisince o kisinin içine büyük bir ask atesi düser. Herseyi terk ederek kosa kosa geldigi görülür
Karşılık görmeyen aşkların ve terkedilmiş sevgililerin can simidi CANBAR aşk tılsımı
En güçlü aşık eden büyü canbar aşk büyüsü.
Her insan mutlaka aşık olmuş veya olacaktır ve her insan arzu ettiği kişinin kendine aşık olmasını ister.Bunun içinde her çareye başvurur.Aşk tılsımı yapanlar başka bir yol bulamadıklarını söylerler.Kimilerine göre bu sorunu çözümlemenin yolu aşk büyüsü yapmaktan geçer onlar için çare aşk büyüsü yapmaktır
.
Aşk büyüsü canbar.Aşk büyüsü nasıl yapılmalı?Canbar aşk büyüsü tarifi.
Karşılık görmeyen aşkların ve terkedilmiş sevgililerin can simidi CANBAR aşk tılsımı
En güçlü aşık eden büyü canbar aşk büyüsü.
Her insan mutlaka aşık olmuş veya olacaktır ve her insan arzu ettiği kişinin kendine aşık olmasını ister.Bunun içinde her çareye başvurur.Aşk tılsımı yapanlar başka bir yol bulamadıklarını söylerler.Kimilerine göre bu sorunu çözümlemenin yolu aşk büyüsü yapmaktan geçer onlar için çare aşk büyüsü yapmaktır
.
Şahmeran Duası
Şahmeran duası 7 kere ardarda 3 gün boyunca okuyun bu dua anadoluda yılanların eve girmemesi yada tarlada vs vs gibi yerlerde yılanların saldırısına uğramamk için okunurmuş
şahmeranın diğer bir özelliğide dilekleri gercekleştirmesidir bollluk ve bereket vermesidir bu dua dediğim şekilde okunursa 40 gün içinde gercek olurmuş
bu dua ile ilgili olarak başlarken şehmeran aşkına diyerek başlamak gerektiğine dair bir inaç vardır benden söylemesi..!
Allahu la ilahe illa Hüvel Hayyul Kayyum.Allahula ilahe illa Huvel aliyul Hakim.
Allahu la ilahe illa huves Semiul Alim.Allahu la ilahe illa Huver Rahmanürrahim
Allahu la ilahe illa Huvel Vahidul Ehad.Allahu la ilahe illa Huvel Ferdül Varid.
Allahu la İlahe illa Huve Raufur Rahim.Allahu la ilahe illa Huvel Aziz’ur Rahim.
Allahu la ilahe illa huvez Zahirul Batınu.Allahu la ilahe illa Huvel Ahadus Samedu.
Allahu la ilahe illa Huvel Fetta’ul Alim.Allah’u la ilahe illa Huvel Aziz’ul Alim.
Allahu la illa Huvel Hannan’ul Mennan’ul Deyyan.Allahu la ilahe illa Huvel Kadir’ul Kahiru.
Alahu la ilahe illa Huver-Rafiul Alim.Allahu la ilahe illa Huver-Rabbül arş’il Azim.
Allahu la ilahe illa Huvel Melikul Kudüs.Allahu la ilahe illa Huvel Hamdul mubin.
Allahu la ilahe illa Huvel Bais’ul Varis.Allahu la ilahe illa Huvel Esmaul Hüsna.
Huvel Hayy’u la ilahe illa Huve Fadi’u MuhlisineLehuddiyn. Subhane birahmetike ya erhammerrahimin.Velhamdu-lillahi Rabbil alemin.
şahmeranın diğer bir özelliğide dilekleri gercekleştirmesidir bollluk ve bereket vermesidir bu dua dediğim şekilde okunursa 40 gün içinde gercek olurmuş
bu dua ile ilgili olarak başlarken şehmeran aşkına diyerek başlamak gerektiğine dair bir inaç vardır benden söylemesi..!
Allahu la ilahe illa Hüvel Hayyul Kayyum.Allahula ilahe illa Huvel aliyul Hakim.
Allahu la ilahe illa huves Semiul Alim.Allahu la ilahe illa Huver Rahmanürrahim
Allahu la ilahe illa Huvel Vahidul Ehad.Allahu la ilahe illa Huvel Ferdül Varid.
Allahu la İlahe illa Huve Raufur Rahim.Allahu la ilahe illa Huvel Aziz’ur Rahim.
Allahu la ilahe illa huvez Zahirul Batınu.Allahu la ilahe illa Huvel Ahadus Samedu.
Allahu la ilahe illa Huvel Fetta’ul Alim.Allah’u la ilahe illa Huvel Aziz’ul Alim.
Allahu la illa Huvel Hannan’ul Mennan’ul Deyyan.Allahu la ilahe illa Huvel Kadir’ul Kahiru.
Alahu la ilahe illa Huver-Rafiul Alim.Allahu la ilahe illa Huver-Rabbül arş’il Azim.
Allahu la ilahe illa Huvel Melikul Kudüs.Allahu la ilahe illa Huvel Hamdul mubin.
Allahu la ilahe illa Huvel Bais’ul Varis.Allahu la ilahe illa Huvel Esmaul Hüsna.
Huvel Hayy’u la ilahe illa Huve Fadi’u MuhlisineLehuddiyn. Subhane birahmetike ya erhammerrahimin.Velhamdu-lillahi Rabbil alemin.
Şifa ve Sağlık İçin Dualar
Hastalığın durumuna göre tedavi, ilaç ile, sadaka vermekle ve duâ ile yapılır. Şifayı veren yalnız Allahü teâlâdır. Kur'an-ı kerimde buyuruldu ki:
(İbrahim,"hastalığıma ancak O şifa verir" dedi.) [Şurara 80]
(Kur'an-ı kerim, müminler için şifa ve rahmettir.) [İsra 82]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Asıl deva Kur'andır.) [İbni Nasr]
(Fatiha ile Ayet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez.) [Deylemî]
("La ilahe illa ente sübhaneke, inni küntü minez-zâlimin"i okuyan, dert ve belâdan kurtulur. ) [Hakim] (40 defa okuma iyi olur)
1- Yedi defa Fatiha okuyup, ağrı olan yere üflenirse, şifa hasıl olur. (T. Azizi)
2- Hergün sabah-akşam 24 defa Estağfirullah, sonra (Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) denir, sonra 11 ihlas, 7 Fatiha ve 33 defa Allahümme salli ve sellim ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed okunur, sevabı Peygamber efendimizin, Eshab-i kiram ve Evliyanın ruhları ile Silsile-i aliyye denilen büyük âlimlerin isimlerini söyleyip; ruhlarına hediye edilir. Bu büyükler hürmetine şifa vermesi için Allahü teâlâya duâ edilir. Bir hacete kavuşmak için, 2 rekat namaz kılınır, sevabı silsile-i aliyyeye hediye edilerek duâ edilir!
3- Şu duâ [islâm harfiyle yazıp] deliye okunursa, akıllanır, hastaya okunursa şifa bulur.
(Reva Aliyyül-Rıda, fe-kale, Haddeseni ebi Musel-Kazım an ebihi Caferis-Sadık an ebihi Muhammedenil-Bakır an ebihi Zeynelabidin Ali an ebihil-Hüseyn an ebihi Ali bin Ebi talib radıyallahü anhüm, kale haddeseni habibi ve kurretü ayni Resulullahi sallallahü aleyhi ve sellem, kale haddeseni Cibrilü, kale semitü Rabbülizzeti yekülü, La ilahe illallahü hısni, men kale-ha dehale hısni, ve men dehale hısni emine min azabi)
4- Ağrıyan yeri sağ el ile 7 defa mesh edip her defasında Euzü biizzetillahi ve kudretihi min şerri ma-ecidü ve ühazirü okuyanın ağrı ve sancısı kalmaz. (B.Arifin))
5- Sabah-akşam, Bekaranın başından 4 ayet ve Ayet-el-kürsi ile sonraki iki ayet ve bu surenin sonundaki 3 ayet deliye okunursa iyi olur.
6- Yağmur suyuna, Fatiha, Ayet-el-kürsi, İhlas ve Muavvizeteyn 70er defa okunur. Bu sudan aralıksız 7 sabah içenin hastalığı, ağrısı zail olur. [Bunu 5-10 salih müslüman okursa, daha iyi olur.]
7- Şifa ayetleri suya konup içilirse hastalıklara şifa olur. Şifa ayetleri: Tevbe 14, Yunüs 57, Nahl 69, Isra 82, Şuara 80, Fussilet 44.
Göz ağrısı ve Ağrılar için dua
Göz ağrısı için: (Allahümme, metta’ni, bi basari vec’alhül vârise minni ve erini fil a’düvvi se’ri vensurni, ala men zalameni.) [Hâkim]
Ağrılar için: Baş, diş, mide ve her ağrı için, yedi Fâtiha okuyup, üflemelidir. (Tefsîr-i Azîzî)
Ağrı duası: Resûlullah buyurdu ki: (Bir kaba konan yağmur suyuna, Fâtiha-i şerife, Âyet-el-kürsi, İhlâs-ı şerif ve Kul-e'ûzü sûreleri yetmişer kere okunur. Bu sudan aralıksız 7 sabah içilirse hastalıklar, ağrılar kalmaz.) [Hazînet-ül-esrâr] (5-10 sâlih müslüman okuyup, suya üflemeli)
(İbrahim,"hastalığıma ancak O şifa verir" dedi.) [Şurara 80]
(Kur'an-ı kerim, müminler için şifa ve rahmettir.) [İsra 82]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Asıl deva Kur'andır.) [İbni Nasr]
(Fatiha ile Ayet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez.) [Deylemî]
("La ilahe illa ente sübhaneke, inni küntü minez-zâlimin"i okuyan, dert ve belâdan kurtulur. ) [Hakim] (40 defa okuma iyi olur)
1- Yedi defa Fatiha okuyup, ağrı olan yere üflenirse, şifa hasıl olur. (T. Azizi)
2- Hergün sabah-akşam 24 defa Estağfirullah, sonra (Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) denir, sonra 11 ihlas, 7 Fatiha ve 33 defa Allahümme salli ve sellim ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed okunur, sevabı Peygamber efendimizin, Eshab-i kiram ve Evliyanın ruhları ile Silsile-i aliyye denilen büyük âlimlerin isimlerini söyleyip; ruhlarına hediye edilir. Bu büyükler hürmetine şifa vermesi için Allahü teâlâya duâ edilir. Bir hacete kavuşmak için, 2 rekat namaz kılınır, sevabı silsile-i aliyyeye hediye edilerek duâ edilir!
3- Şu duâ [islâm harfiyle yazıp] deliye okunursa, akıllanır, hastaya okunursa şifa bulur.
(Reva Aliyyül-Rıda, fe-kale, Haddeseni ebi Musel-Kazım an ebihi Caferis-Sadık an ebihi Muhammedenil-Bakır an ebihi Zeynelabidin Ali an ebihil-Hüseyn an ebihi Ali bin Ebi talib radıyallahü anhüm, kale haddeseni habibi ve kurretü ayni Resulullahi sallallahü aleyhi ve sellem, kale haddeseni Cibrilü, kale semitü Rabbülizzeti yekülü, La ilahe illallahü hısni, men kale-ha dehale hısni, ve men dehale hısni emine min azabi)
4- Ağrıyan yeri sağ el ile 7 defa mesh edip her defasında Euzü biizzetillahi ve kudretihi min şerri ma-ecidü ve ühazirü okuyanın ağrı ve sancısı kalmaz. (B.Arifin))
5- Sabah-akşam, Bekaranın başından 4 ayet ve Ayet-el-kürsi ile sonraki iki ayet ve bu surenin sonundaki 3 ayet deliye okunursa iyi olur.
6- Yağmur suyuna, Fatiha, Ayet-el-kürsi, İhlas ve Muavvizeteyn 70er defa okunur. Bu sudan aralıksız 7 sabah içenin hastalığı, ağrısı zail olur. [Bunu 5-10 salih müslüman okursa, daha iyi olur.]
7- Şifa ayetleri suya konup içilirse hastalıklara şifa olur. Şifa ayetleri: Tevbe 14, Yunüs 57, Nahl 69, Isra 82, Şuara 80, Fussilet 44.
Göz ağrısı ve Ağrılar için dua
Göz ağrısı için: (Allahümme, metta’ni, bi basari vec’alhül vârise minni ve erini fil a’düvvi se’ri vensurni, ala men zalameni.) [Hâkim]
Ağrılar için: Baş, diş, mide ve her ağrı için, yedi Fâtiha okuyup, üflemelidir. (Tefsîr-i Azîzî)
Ağrı duası: Resûlullah buyurdu ki: (Bir kaba konan yağmur suyuna, Fâtiha-i şerife, Âyet-el-kürsi, İhlâs-ı şerif ve Kul-e'ûzü sûreleri yetmişer kere okunur. Bu sudan aralıksız 7 sabah içilirse hastalıklar, ağrılar kalmaz.) [Hazînet-ül-esrâr] (5-10 sâlih müslüman okuyup, suya üflemeli)
Şeytanların eve girmemesi için
Eve girerken Âyet-el-kürsi okunursa şeytan o eve giremez. Ayrıca evde Kur'an-ı kerim okunursa, şeytanlar evden uzaklaşır. İbni Mesud hazretleri buyuruyor ki:
(Bekara suresinin başından 5 âyet okunduğu gece eve şeytan giremez.) [Darimi]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkan yok” der, dönüp gider.) [Tibyan]
(Evden çıkarken “Bismillahi, tevekkeltü alallahi, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah” diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.) [Tirmizi]
(“Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri mâ haleka” duasını okuyana, o yerden kalkıncaya kadar, hiçbir şey zarar veremez.) [Müslim]
(Bekara suresinin başından 5 âyet okunduğu gece eve şeytan giremez.) [Darimi]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkan yok” der, dönüp gider.) [Tibyan]
(Evden çıkarken “Bismillahi, tevekkeltü alallahi, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah” diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.) [Tirmizi]
(“Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri mâ haleka” duasını okuyana, o yerden kalkıncaya kadar, hiçbir şey zarar veremez.) [Müslim]
Nazar Duaları
İnsana, hayvana ve hatta cansıza da nazar değer. Nazar hastalık yapar, hatta öldürür. Kadınlara ve çocuklara daha çok tesir eder.
Peygamber efendimizin zamanında Esed oğullarından nazarı değen bir kimse var idi. Üç gün bir şey yemez, sonra çadırın bir tarafını kaldırıp oradan geçen bir deveye bakıp, (Bunun gibi bir deve hiç görmedim) der demez, deve yere düşer hastalanırdı. Müşrikler, bu adamı bulup Peygamber efendimizi nazarla öldürmesini istediler. Cenab-ı Hak da Resulullahı bunun nazarından korumuştur. Bu hususta Kalem suresinin (Nerede ise, kâfirler seni gözleri ile yıkacaklardı) mealindeki 51. âyet inmiştir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Nazar insanı mezara, deveyi kazana sokar.) [İ. Adiy]
(İnsanların yarısı nazardan ölür.) [Taberani]
(Nazar haktır.) [Müslim]
Kendisine nazar değen kimse, aşağıda bildirilen duaların birini veya tamamını okumalıdır.
1- Fatiha, Âyet-el kürsi ve dört kul [Kâfirun, İhlas, Felak, Nas sureleri] 7şer defa okunup hastaya üflenirse, büyü, nazar ve her dert için iyi gelir. Tuza okunup, suda eritilerek içmek de olur. Bir hadisi şerifte de, (Fatiha ile Âyet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez) buyuruldu. (Deylemi)
2- Bir hadis-i şerifte, (Sabah akşam, [Besmele ile] 3 defa “Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil Erdı ve lâ fissemâi ve hüvessemi’ul alim” okuyan, büyü ve nazardan korunur) buyuruldu. (İ. Mace)
3- Âyet-el-kürsi, Fatiha, iki kul euzü ve Kalem suresinin sonunu okumak çok iyi gelir. (Medaric)
4- Peygamber efendimiz, iki kul euzüyü okuyup buyurdu ki: (Bu iki sure ile [belalardan, nazardan] korunun! Hiç kimse, bu iki sure ile korunduğu gibi, başka şeyle korunamaz.) [Ebu Davud]
5- (Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) tavizini, sabah akşam 3 defa okunup kendine veya hastaya üflenirse, nazardan, cin, şeytan ve hayvanların zararından korur. (Mevahib)
6- Peygamber efendimiz nazar için (Allahümme barik fihi ve la tedarruhü) okurdu. (İbni Sünni)
7- Nazarı değen kimse veya herkes, beğendiği bir şeyi görünce Mâşâallah demeli, ondan sonra o şeyi söylemelidir. Önce Mâşâallah deyince, nazar değmez. Hadisi şerifte, (Hoşa giden bir şeyi görünce, “Mâşâallah la kuvvete illa billah” denirse o şeye nazar değemez) buyurdu. (Beyheki)
8- Nazardan korunmak için âyât-i hırz denilen âyetleri okumalı ve üzerinde taşımalıdır.
9- İbni Abidin hazretleri (Tarlaya kemik, korkuluk, hayvan kafası koymalı. Bir kadın, ürününe nazar değmemesi için ne yapacağını sorunca, Resulullah, (Tarlaya hayvan kafası as) buyurur. Bakan kimse, önce bunu görüp tarladaki ürünü sonra görür) buyuruyor. (R. Muhtar)
10- Tivele, temime ve efsun caiz değildir. Manasız veya küfre sebep olan rukyeyi okumaya Efsun denir. Nazarı bizzat önlediğine inanılan nazarlıklara Temime denir. Şirinlik muskası denilen rukyelere Tivele denir. Rukye, okuyup üflemek veya üzerinde taşımak demektir. Rukye, âyet ve hadis ile bildirilen dualarla yapılırsa taviz denir. Taviz ise caizdir. Hadis-i şerifte, (İlaçların en iyisi Kur’an-ı kerimdir) buyuruldu. (İ. Mace)
Peygamber efendimizin zamanında Esed oğullarından nazarı değen bir kimse var idi. Üç gün bir şey yemez, sonra çadırın bir tarafını kaldırıp oradan geçen bir deveye bakıp, (Bunun gibi bir deve hiç görmedim) der demez, deve yere düşer hastalanırdı. Müşrikler, bu adamı bulup Peygamber efendimizi nazarla öldürmesini istediler. Cenab-ı Hak da Resulullahı bunun nazarından korumuştur. Bu hususta Kalem suresinin (Nerede ise, kâfirler seni gözleri ile yıkacaklardı) mealindeki 51. âyet inmiştir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Nazar insanı mezara, deveyi kazana sokar.) [İ. Adiy]
(İnsanların yarısı nazardan ölür.) [Taberani]
(Nazar haktır.) [Müslim]
Kendisine nazar değen kimse, aşağıda bildirilen duaların birini veya tamamını okumalıdır.
1- Fatiha, Âyet-el kürsi ve dört kul [Kâfirun, İhlas, Felak, Nas sureleri] 7şer defa okunup hastaya üflenirse, büyü, nazar ve her dert için iyi gelir. Tuza okunup, suda eritilerek içmek de olur. Bir hadisi şerifte de, (Fatiha ile Âyet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez) buyuruldu. (Deylemi)
2- Bir hadis-i şerifte, (Sabah akşam, [Besmele ile] 3 defa “Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil Erdı ve lâ fissemâi ve hüvessemi’ul alim” okuyan, büyü ve nazardan korunur) buyuruldu. (İ. Mace)
3- Âyet-el-kürsi, Fatiha, iki kul euzü ve Kalem suresinin sonunu okumak çok iyi gelir. (Medaric)
4- Peygamber efendimiz, iki kul euzüyü okuyup buyurdu ki: (Bu iki sure ile [belalardan, nazardan] korunun! Hiç kimse, bu iki sure ile korunduğu gibi, başka şeyle korunamaz.) [Ebu Davud]
5- (Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) tavizini, sabah akşam 3 defa okunup kendine veya hastaya üflenirse, nazardan, cin, şeytan ve hayvanların zararından korur. (Mevahib)
6- Peygamber efendimiz nazar için (Allahümme barik fihi ve la tedarruhü) okurdu. (İbni Sünni)
7- Nazarı değen kimse veya herkes, beğendiği bir şeyi görünce Mâşâallah demeli, ondan sonra o şeyi söylemelidir. Önce Mâşâallah deyince, nazar değmez. Hadisi şerifte, (Hoşa giden bir şeyi görünce, “Mâşâallah la kuvvete illa billah” denirse o şeye nazar değemez) buyurdu. (Beyheki)
8- Nazardan korunmak için âyât-i hırz denilen âyetleri okumalı ve üzerinde taşımalıdır.
9- İbni Abidin hazretleri (Tarlaya kemik, korkuluk, hayvan kafası koymalı. Bir kadın, ürününe nazar değmemesi için ne yapacağını sorunca, Resulullah, (Tarlaya hayvan kafası as) buyurur. Bakan kimse, önce bunu görüp tarladaki ürünü sonra görür) buyuruyor. (R. Muhtar)
10- Tivele, temime ve efsun caiz değildir. Manasız veya küfre sebep olan rukyeyi okumaya Efsun denir. Nazarı bizzat önlediğine inanılan nazarlıklara Temime denir. Şirinlik muskası denilen rukyelere Tivele denir. Rukye, okuyup üflemek veya üzerinde taşımak demektir. Rukye, âyet ve hadis ile bildirilen dualarla yapılırsa taviz denir. Taviz ise caizdir. Hadis-i şerifte, (İlaçların en iyisi Kur’an-ı kerimdir) buyuruldu. (İ. Mace)
Bir Kaç Önemli ZİKİR.
( la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyul aziym )
buyuk alimlerin gorusune gore bu zilirin doksan dokuz (99) derde deva oldugu soylenmistir ve bunun en kücüğü kalpdeki hüzündur demişlerdir.
( la ilahe illa ente ya hannanu ya mennanu ya biyy'es semavatu vel ardi ya zell celalu vel ikram)
yuce allahin ismi azamlari vardir kimki bu ismi azamlari kullanarak dilekte bulunursa Allah onu kesinlikle geri cevirmez.kimki cuma gunu her ne vakit
olursa olsun bu zikiri cani gonulden soyleyip allahtan duada bulunursa duasi kabule sayandir
( subhanellahi ve bi hamdihi subhanellahil aziymi estagfirullah )
Resulü Ekrem bu tesbihi okudu ve " bu tesbihi imsaktan sonra gunes dogmadan evvel yuz (100) defa okuyunuz . dunya kendiliginden ayaginiza gelir ve her bir kelimesi icin de allah teala bir melek yaratir bu melek kiyamete kadar Alllah I tesbih eder ve sevabi okuyanin defterine yazilir.
buyuk alimlerin gorusune gore bu zilirin doksan dokuz (99) derde deva oldugu soylenmistir ve bunun en kücüğü kalpdeki hüzündur demişlerdir.
( la ilahe illa ente ya hannanu ya mennanu ya biyy'es semavatu vel ardi ya zell celalu vel ikram)
yuce allahin ismi azamlari vardir kimki bu ismi azamlari kullanarak dilekte bulunursa Allah onu kesinlikle geri cevirmez.kimki cuma gunu her ne vakit
olursa olsun bu zikiri cani gonulden soyleyip allahtan duada bulunursa duasi kabule sayandir
( subhanellahi ve bi hamdihi subhanellahil aziymi estagfirullah )
Resulü Ekrem bu tesbihi okudu ve " bu tesbihi imsaktan sonra gunes dogmadan evvel yuz (100) defa okuyunuz . dunya kendiliginden ayaginiza gelir ve her bir kelimesi icin de allah teala bir melek yaratir bu melek kiyamete kadar Alllah I tesbih eder ve sevabi okuyanin defterine yazilir.
İçki Kumar Ve Kötü Alışkanlıkları Bıraktırmak İçin
............................ lealleküm tüflihun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun.
ve etıy'ullahe ve etıy'ur rasule vahzeru.fein tevelleytüm fa'lemu ennema ala resunlinel belağulmübin.Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.ve bihakkı Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellem.
içki kumar zina vb kötü alışkanlıkları olan kimseye p.tesi sabah güneş doğarken veya cuma sala vaktinde kullanılmamış beyaz porselen tabağa yazılır,su ile silindikten sonra üzerine 41 kere aynı ayet okunur şahsa 7 gün içirilir,alışkanlıklarından töğbekar olur(yazı arapça ve safran vs malzemeyle yazılır)
yada
turuncun suyu alınır(portakala benzer meyve),41 kez bu ayet okunur 7 sabah o kişiye yarım çay bardagi kadar içirilir,
Eger bunlari yapamazsaniz bile suya persembe gecesi 41 kez okuyun ve 7 kez icmesini saglayin.
ve etıy'ullahe ve etıy'ur rasule vahzeru.fein tevelleytüm fa'lemu ennema ala resunlinel belağulmübin.Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.ve bihakkı Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellem.
içki kumar zina vb kötü alışkanlıkları olan kimseye p.tesi sabah güneş doğarken veya cuma sala vaktinde kullanılmamış beyaz porselen tabağa yazılır,su ile silindikten sonra üzerine 41 kere aynı ayet okunur şahsa 7 gün içirilir,alışkanlıklarından töğbekar olur(yazı arapça ve safran vs malzemeyle yazılır)
yada
turuncun suyu alınır(portakala benzer meyve),41 kez bu ayet okunur 7 sabah o kişiye yarım çay bardagi kadar içirilir,
Eger bunlari yapamazsaniz bile suya persembe gecesi 41 kez okuyun ve 7 kez icmesini saglayin.
Dualar
RABBİ İNNİ MESSENİYEŞŞEYTANU BİNUSBİN VE AZAB; RABBİ EUZU BİKE MİN HEMEZATİŞŞEYATİYNİ VE EUZU BİKE RABBİ EN YAHDURUN. VE HİFZAN MİN KÜLLİ ŞEYTANİN MARİD.
birçok şeyden sizi korur.
birçok şeyden sizi korur.
Başınıza gelecek olayları önceden görmek için.
başınıza gelecek olan olayları önceden görmek için sadece yatsı namazından sonra 145 ya müheymin ya allah okuyun.ben yapıyorum ve görüyorum.yalnız kişinin yapısına göre ya hemen ya biraz zamandan sonra görmeye başlanıyo.tek olması gerekli şey ihlas.ben hemen görmeye başladım.ilk başlarda sembollerle gördüm.ancak yaşadıktan sonra rüyamı anlayabildim.iki gece önce da başıma bu sabah gelen olayı daha direk gördüm.yalnız pek tavsiye etmesem mi diye düşünüyorum.çünkü olay kötüyse .
Ruhaniyetlerle görüşmek.
araştırmalarıma göre kalp gözünün açılması için bir insanın riyazata devam ederek her sabah namazının ardından 2500 defa besmeleyi şerifeyi okuması gerekiyor. tam kırk gün süresince yada aynı yöntemi yine aynı şartlarla yaparsınız ondört veya onbeşinci günde ruhanilerlede görüşmek allah dilerse mümkün oluyor .
Bir kişiyi uyutmak için
Bir kişiyi uyutup düşüncelerini öğrenmek (havass)
Konu içerik olarak dünyada bütün forumlar arasında ilk ve tektir. Değerini bilin. Alıntı yapacak olanlar tamamını kopyalayıp yapıştırsınlar.
Not: Bu yöntem 900 yılı aşkın senedir arap ülkelerinde uygulanıyor. Sosyo-politik ajanlar bu yöntemle konuşturuluyor.
1-) Aşağıdaki tertip, uyumasını istediğiniz kişinin üzerine kişi uyuyana kadar okunur:
Bismillahirrahmanirrahim. Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr. Aksemtü aleyke Ya Meymun bi hakkil ismillezi. Felemma tecella rabbühü lil cebele cealehü dekkan ve harra musa saika. Ve bi hakki Ilsakısin Mihrakısin Aksamaksin Sakmunehsin Haybusin Raksin Rakısin Eftasin Keslehin Lehyühin bihakki Yahin illa ma ecebte hazreten vefalte elvahan elvahan elvahan elacele elacele elacele essaate essaate essaate. Bismillahillezi entakan nemlete li Süleyman ibni Davut. Kalet nemletün Ya eyyühen nemlüdhulü mesakineküm la yahtımenneküm Süleymanü ve cünüdühü ve hüm la yesurun. İntık ve tekelleme billezi entaka sa fil mehdi sabiyyen intık ve tekellem Biesmehın Semahın Allahül aliyyül a’la külli berahın Heyyen tekellem Biahisin Heysin Helnusin Helmusin Ermusin Selha Selha. Selha Tahsasin Tahsasin Tahsasin.
Kişi uyuduktan sonra istediğin soruları o kişiye sorarsın, ve görevli hadimler o kişinin ağzından konuşur, cevabını alırsın.
2-) Kişinin tekrar uyanması için aşağıdaki tertibi okunur:
Bismillahirrahmanirrahim. El hamdü lillahi rabbil alemin. Er rahmanir rahıym. Maliki yevmid din. İyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn. İhdinas sıratal müstekıym. Sıratallezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve lad dallin. Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr. Vennecmi iza heva. Ma dalle sahibüküm ve ma gava. Vema yentiku anil heva. İn hüveilla vahyün yüha. Allemehü sedidül kuva. Zümir ratin festeva. Ve hüve bil üfükıl a’la. Sümme dena fe tedella. Fekane kabe kavseyni ev edna. Fe evha ila abdihi ma ev ha. Ma kezebel füadü ma raa. Efetümarü nehü ala ma yüra. Ve lekad raahü nezleten uhra. Behhin behhin bisselam Behhin behhin bisselam Behhin behhin bisselam.
Konu içerik olarak dünyada bütün forumlar arasında ilk ve tektir. Değerini bilin. Alıntı yapacak olanlar tamamını kopyalayıp yapıştırsınlar.
Not: Bu yöntem 900 yılı aşkın senedir arap ülkelerinde uygulanıyor. Sosyo-politik ajanlar bu yöntemle konuşturuluyor.
1-) Aşağıdaki tertip, uyumasını istediğiniz kişinin üzerine kişi uyuyana kadar okunur:
Bismillahirrahmanirrahim. Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr. Aksemtü aleyke Ya Meymun bi hakkil ismillezi. Felemma tecella rabbühü lil cebele cealehü dekkan ve harra musa saika. Ve bi hakki Ilsakısin Mihrakısin Aksamaksin Sakmunehsin Haybusin Raksin Rakısin Eftasin Keslehin Lehyühin bihakki Yahin illa ma ecebte hazreten vefalte elvahan elvahan elvahan elacele elacele elacele essaate essaate essaate. Bismillahillezi entakan nemlete li Süleyman ibni Davut. Kalet nemletün Ya eyyühen nemlüdhulü mesakineküm la yahtımenneküm Süleymanü ve cünüdühü ve hüm la yesurun. İntık ve tekelleme billezi entaka sa fil mehdi sabiyyen intık ve tekellem Biesmehın Semahın Allahül aliyyül a’la külli berahın Heyyen tekellem Biahisin Heysin Helnusin Helmusin Ermusin Selha Selha. Selha Tahsasin Tahsasin Tahsasin.
Kişi uyuduktan sonra istediğin soruları o kişiye sorarsın, ve görevli hadimler o kişinin ağzından konuşur, cevabını alırsın.
2-) Kişinin tekrar uyanması için aşağıdaki tertibi okunur:
Bismillahirrahmanirrahim. El hamdü lillahi rabbil alemin. Er rahmanir rahıym. Maliki yevmid din. İyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn. İhdinas sıratal müstekıym. Sıratallezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve lad dallin. Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr. Vennecmi iza heva. Ma dalle sahibüküm ve ma gava. Vema yentiku anil heva. İn hüveilla vahyün yüha. Allemehü sedidül kuva. Zümir ratin festeva. Ve hüve bil üfükıl a’la. Sümme dena fe tedella. Fekane kabe kavseyni ev edna. Fe evha ila abdihi ma ev ha. Ma kezebel füadü ma raa. Efetümarü nehü ala ma yüra. Ve lekad raahü nezleten uhra. Behhin behhin bisselam Behhin behhin bisselam Behhin behhin bisselam.
basit bir cin daveti.
Bir kişiyi uyutup düşüncelerini öğrenmek (havass)
Konu içerik olarak dünyada bütün forumlar arasında ilk ve tektir. Değerini bilin. Alıntı yapacak olanlar tamamını kopyalayıp yapıştırsınlar.
Not: Bu yöntem 900 yılı aşkın senedir arap ülkelerinde uygulanıyor. Sosyo-politik ajanlar bu yöntemle konuşturuluyor.
1-) Aşağıdaki tertip, uyumasını istediğiniz kişinin üzerine kişi uyuyana kadar okunur:
Bismillahirrahmanirrahim. Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr. Aksemtü aleyke Ya Meymun bi hakkil ismillezi. Felemma tecella rabbühü lil cebele cealehü dekkan ve harra musa saika. Ve bi hakki Ilsakısin Mihrakısin Aksamaksin Sakmunehsin Haybusin Raksin Rakısin Eftasin Keslehin Lehyühin bihakki Yahin illa ma ecebte hazreten vefalte elvahan elvahan elvahan elacele elacele elacele essaate essaate essaate. Bismillahillezi entakan nemlete li Süleyman ibni Davut. Kalet nemletün Ya eyyühen nemlüdhulü mesakineküm la yahtımenneküm Süleymanü ve cünüdühü ve hüm la yesurun. İntık ve tekelleme billezi entaka sa fil mehdi sabiyyen intık ve tekellem Biesmehın Semahın Allahül aliyyül a’la külli berahın Heyyen tekellem Biahisin Heysin Helnusin Helmusin Ermusin Selha Selha. Selha Tahsasin Tahsasin Tahsasin.
Kişi uyuduktan sonra istediğin soruları o kişiye sorarsın, ve görevli hadimler o kişinin ağzından konuşur, cevabını alırsın.
2-) Kişinin tekrar uyanması için aşağıdaki tertibi okunur:
Bismillahirrahmanirrahim. El hamdü lillahi rabbil alemin. Er rahmanir rahıym. Maliki yevmid din. İyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn. İhdinas sıratal müstekıym. Sıratallezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve lad dallin. Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr. Vennecmi iza heva. Ma dalle sahibüküm ve ma gava. Vema yentiku anil heva. İn hüveilla vahyün yüha. Allemehü sedidül kuva. Zümir ratin festeva. Ve hüve bil üfükıl a’la. Sümme dena fe tedella. Fekane kabe kavseyni ev edna. Fe evha ila abdihi ma ev ha. Ma kezebel füadü ma raa. Efetümarü nehü ala ma yüra. Ve lekad raahü nezleten uhra. Behhin behhin bisselam Behhin behhin bisselam Behhin behhin bisselam.
Konu içerik olarak dünyada bütün forumlar arasında ilk ve tektir. Değerini bilin. Alıntı yapacak olanlar tamamını kopyalayıp yapıştırsınlar.
Not: Bu yöntem 900 yılı aşkın senedir arap ülkelerinde uygulanıyor. Sosyo-politik ajanlar bu yöntemle konuşturuluyor.
1-) Aşağıdaki tertip, uyumasını istediğiniz kişinin üzerine kişi uyuyana kadar okunur:
Bismillahirrahmanirrahim. Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr. Aksemtü aleyke Ya Meymun bi hakkil ismillezi. Felemma tecella rabbühü lil cebele cealehü dekkan ve harra musa saika. Ve bi hakki Ilsakısin Mihrakısin Aksamaksin Sakmunehsin Haybusin Raksin Rakısin Eftasin Keslehin Lehyühin bihakki Yahin illa ma ecebte hazreten vefalte elvahan elvahan elvahan elacele elacele elacele essaate essaate essaate. Bismillahillezi entakan nemlete li Süleyman ibni Davut. Kalet nemletün Ya eyyühen nemlüdhulü mesakineküm la yahtımenneküm Süleymanü ve cünüdühü ve hüm la yesurun. İntık ve tekelleme billezi entaka sa fil mehdi sabiyyen intık ve tekellem Biesmehın Semahın Allahül aliyyül a’la külli berahın Heyyen tekellem Biahisin Heysin Helnusin Helmusin Ermusin Selha Selha. Selha Tahsasin Tahsasin Tahsasin.
Kişi uyuduktan sonra istediğin soruları o kişiye sorarsın, ve görevli hadimler o kişinin ağzından konuşur, cevabını alırsın.
2-) Kişinin tekrar uyanması için aşağıdaki tertibi okunur:
Bismillahirrahmanirrahim. El hamdü lillahi rabbil alemin. Er rahmanir rahıym. Maliki yevmid din. İyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn. İhdinas sıratal müstekıym. Sıratallezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve lad dallin. Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr. Vennecmi iza heva. Ma dalle sahibüküm ve ma gava. Vema yentiku anil heva. İn hüveilla vahyün yüha. Allemehü sedidül kuva. Zümir ratin festeva. Ve hüve bil üfükıl a’la. Sümme dena fe tedella. Fekane kabe kavseyni ev edna. Fe evha ila abdihi ma ev ha. Ma kezebel füadü ma raa. Efetümarü nehü ala ma yüra. Ve lekad raahü nezleten uhra. Behhin behhin bisselam Behhin behhin bisselam Behhin behhin bisselam.
Evrad-ı Kudsiyye Duası (Şah - I Nakşibendi)
Evrâd-ı Kudsiye: Her türlü dert ve sıkıntılarımızda bizim Allah'a karşı olan tavrımızda bize tam bir kul hüviyeti kazandıran ve bizi Allah'a yakın kılan, Nakşibendî Hazretlerine ait çok kuvvetli ve tesirli bir duâdır. Üstad Hazretleri bu duâyı, bir salâvat-ı şerife demeti olan Delâli'n-Nur'un ortasında okurdu. "Şah-ı Nakşıbend'in kudsî bir evradıdır ki, Hazret-i Peygamber Aleyhissalatü Vesselâmdan âlem-i mânâda ders almıştır."
Celcelütiye Duası
Celcelûtiye, Süryanîce “bedî” demektir. Resûl-i Ekrem Efendimize (S.A.V.) Hazret-i Cebrâil (as) tarafından indirilen ve içinde İsm-i Azâm'ı da taşıyan yüksek mânâlar, Hazret-i Ali (R.A.) tarafından Celcelûtiye adıyla ve cifir ilmine göre bir çok tarih de düşürülerek Süryanî diliyle nazmedilmiş ve kaside haline getirilmiştir. Yüksek ve tesirli bir duâdır. Bir isimler hazinesidir. Allah'ın rahmetine vesile olması hasebiyle bir rahmet hazinesi veya bir Cennet hazinesi demek de mümkündür. Allah'ın en büyük ismi olan İsm-i Azam bu duânın içerisinde gizlenmiş olduğundan, bu duâyı okuyarak Allah'a sığınan kimsenin, dünya ve âhiret işlerinde çok kolaylıklar ve bereketler göreceği müjdelenmiştir.
HZ. ALİ TARAFINDAN KALEME ALINAN CELCELUTİYE DUASI HZ. PEYGAMBER'E CEBRAİL A.S. TARAFINDAN SEMADAN İNDİRİLMİŞTİR.CENNET HAZİNELERİNDEN BİR HAZİNEDİR. KASEM-İ CAMİ OLUP BU DUANIN YOLUNDA YÜRÜYENLERE ÇEŞİTLİ SIRLAR AÇIKLANDIĞI,PERDELERİN ARALANDIĞI (SEMAVİ) MÜELLİFİ TARAFINDAN BEYAN EDİLMİŞTİR. TESİR ALANLARI İSE OLDUKÇA GENİŞTİR.
HZ. ALİ TARAFINDAN KALEME ALINAN CELCELUTİYE DUASI HZ. PEYGAMBER'E CEBRAİL A.S. TARAFINDAN SEMADAN İNDİRİLMİŞTİR.CENNET HAZİNELERİNDEN BİR HAZİNEDİR. KASEM-İ CAMİ OLUP BU DUANIN YOLUNDA YÜRÜYENLERE ÇEŞİTLİ SIRLAR AÇIKLANDIĞI,PERDELERİN ARALANDIĞI (SEMAVİ) MÜELLİFİ TARAFINDAN BEYAN EDİLMİŞTİR. TESİR ALANLARI İSE OLDUKÇA GENİŞTİR.
Cevşen Duası (Tamamı) (KADİR GECESİ OKUNMASI ÇOK TESİRLİDİR)
Ehl-i Beyt (a.s) vasıtasıyla nakledilen bu değerli duânın özellikle Ramazan ayında bilhassa Kadir gecelerinde okunması tavsiye edilmiştir. Gerçi bu dua her zaman için okunabilir. Biz bu duayı Merhum şeyh Abbas Kummî'nin Mefâtih-ü Cinan adlı eserinden nakletmekteyiz. Merhum Kummî kitâbında bu duâ hakkında şu izahı vermiştir.
Beled-ûl Emin ve Misbâh-ı Kef'emi'nin nakline göre bu duâyı Hz. Seyyid-us Sâcidin İmam Zeynelabidin (a.s) babalarından, onlar da Resu-i Ekrem'den (s.a.a) nakletmişlerdir. Resul-i Ekrem (s.a.a) savaşların birinde vücudunu rahatsız eden ağır bir zırh giymişti. O sırada Cebrâil (a.s) nâzil olarak Resulullah'a (s.a.a) şöyle arzetti:
Ey Muhammed Rabb'inin sana selamı var. O zırhını çıkarıp bu duayı okumanı buyuruyor. Bu duâ senin ve ümmetin için güven vesilesidir." Sonra duanın fazileti hakkında bir takım açıklamada bulunuyor ki onların hepsini açıklamanın yeri değildir. Ez cümle şöyle buyuruyor.
Kim bu duayı kefenine yazarsa Allah onu (cehennem) ateşiyle azap etmekten hayâ eder. Kim bu duayı Ramazan ayının başında halis niyetle okursa Allah Teala ona Kadir gecesini nasip eder ve onun için yetmiş bin melek yaratır ki Hak Teâlâ'yı takdis ve tespih ederler; bütün bunların sevâbı bu duâyı okuyana yazılır." Yine şöyle buyuruyor: "Kim bu duâyı Ramazân ayında üç defa okursa, Hak Teâlâ cesedini cehennem âteşine haram kılar; cenneti ona vâdeder; onu günahlardan koruyacak iki melek görevlendirir ve hayatı boyunca Allah'ın emânında olur. Rivâyetin sonunda İmam Hüseyin'ın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Babam Emir-ü Mu'minin Ali (a.s) bana bu duayı hıfzetmemi, o'nun kefenine yazmamı, onu âileme öğretmemi ve onları duayı okumaya teşvik etmemi vasiyet etti. Bu duâda ism-i A'zam da olmak üzere bin isim vardır."
Beled-ûl Emin ve Misbâh-ı Kef'emi'nin nakline göre bu duâyı Hz. Seyyid-us Sâcidin İmam Zeynelabidin (a.s) babalarından, onlar da Resu-i Ekrem'den (s.a.a) nakletmişlerdir. Resul-i Ekrem (s.a.a) savaşların birinde vücudunu rahatsız eden ağır bir zırh giymişti. O sırada Cebrâil (a.s) nâzil olarak Resulullah'a (s.a.a) şöyle arzetti:
Ey Muhammed Rabb'inin sana selamı var. O zırhını çıkarıp bu duayı okumanı buyuruyor. Bu duâ senin ve ümmetin için güven vesilesidir." Sonra duanın fazileti hakkında bir takım açıklamada bulunuyor ki onların hepsini açıklamanın yeri değildir. Ez cümle şöyle buyuruyor.
Kim bu duayı kefenine yazarsa Allah onu (cehennem) ateşiyle azap etmekten hayâ eder. Kim bu duayı Ramazan ayının başında halis niyetle okursa Allah Teala ona Kadir gecesini nasip eder ve onun için yetmiş bin melek yaratır ki Hak Teâlâ'yı takdis ve tespih ederler; bütün bunların sevâbı bu duâyı okuyana yazılır." Yine şöyle buyuruyor: "Kim bu duâyı Ramazân ayında üç defa okursa, Hak Teâlâ cesedini cehennem âteşine haram kılar; cenneti ona vâdeder; onu günahlardan koruyacak iki melek görevlendirir ve hayatı boyunca Allah'ın emânında olur. Rivâyetin sonunda İmam Hüseyin'ın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Babam Emir-ü Mu'minin Ali (a.s) bana bu duayı hıfzetmemi, o'nun kefenine yazmamı, onu âileme öğretmemi ve onları duayı okumaya teşvik etmemi vasiyet etti. Bu duâda ism-i A'zam da olmak üzere bin isim vardır."
Kenzül Arş (Kadeh Duası)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'den rivâyet edilmiştir. Şöyle buyuruyor......
"Cebrail bana dedi ki: “Ey Muhammed, kim ömründe bir kere bu duayı okursa, Allah´ü Tealâ, onu kıyâmet gününde yüzü ayın on dördü gibi parlak haşreder. Hatta bütün insanlar, onu bir peygamber veya melek sanırlar. Ben ve sen, onun kabrinin üzerinde dururuz.
Ona hesapsız ve azapsız, üzerine binip Cennet'e girmesi için Cennet'ten bir "Burak" getirilir. Sırat Köprüsü'nden şimşek gibi geçer. Onun günâhı, denizlerden suyundan, yağmurların damlasından, ağaçların yapraklarından, kumların adedinden, taşlardan daha fazla olsa bile, kendisine kabul olunmuş (nafile) hac ve bin umre sevabı yazar.
Korkan kimse olursa; Allah (c.c.), onu onu korktuğundan emin kılar. Susayan kimse okursa; Allah, onun susuzluğunu giderir. Aç olan okursa, giyindirir. Hasta okursa şifa verir. Hastanın üzerine okunursa,hastalığından kurtulur. Dünyâ veyahut ahiret ihtiyaçlarından okursa; Allah, istediğini verir. Bir düşmandan veyâ sultandan korktuğu için okursa; ,Allah, onların şerrinden korur ve Allah´ın mahlukâtından gelecek olan tüm zarar ve eziyetleri kendisine ulaşmadan men eder.
Borçlu olan okursa; Allah, onu borcunu ödemeye muvaffak kılar. Hiç kimseye muhtâç olmaz. Eğer onu, hasta olan yazıp üzerinde taşırsa, iyileşir. Kadın taşırsa, kocası ona ikrâm eder. Cinden, insten ve şeytandan, sancı ve hastalıklardan emin olur. Kayıp ise ailesine sağ sâlim kavuşur: Bu duayı okuyan için; cin, melek istiğfâr ederler. Ömrü, bereketli olur. Kim 5 defa bu duayı okursa, Peygamber Aleyhisselam'ı rüyasında görür."
Ebu Bekir Sıddık: “Gece olsun gündüz olsun bu duayı okudum. Peygamber Aleyhisselam´i rüyâmda gördüm.“ buyurur.
Hz. Ömer de şöyle buyurur: "Hiçbir hâcetim olmadı ki, onun için bu duayı okuyayım da giderilmesin."
Hz. Osman (R.A.)diyor ki: “Ben, Kur´an-ı Kerim´i ezberleyemezdim. Resul´u Ekrem (s.a.v)´e bu hususu şikâyet ettim. Bana bu duâyı öğretti. O'nu okuduğumda, Kur´an-ı Kerim´i ezberlemeyi başardım."
Hz. Ali (Kerremullahü Vechedü) buyuruyor ki: "Ben, bu duayı okuduğum vakit, düşmanıma galebe çalardım. Kim ki Fâtihâ'yı, İhlas Suresi'ni, Kâfirun, Felak ve Nas Suresi'ni 3 kere okuyup (ardından) bu duayı okursa; Allah, onu karşılaştığı bütün varlıkların şerrinden korur ve her türlü hastalıktan, her zâlimin şerrinden onu emin kılar ve bütün isteklerini verir. Kim ki, okuduğu gibi onu yazıp üzerinde taşırsa ve kim ki başının altına koyup uyursa; Allah´ü Tealâ, o kimsenin malından, çalınan ve evinden kaçanı geri iâde eder. (ihlasla) Akan suya okursa, su durur, yâhud yanan ateşe okursa ateş söner. Dağın üzerine okursa, dağ paramparça olur. Kim ki, 2 rekat namaz kılıp her rekatında Fâtihâ ve bir de İhlas okuyup selam verdikten sonra bu duayı okursa dünya ve ahirete ait ne isterse, tüm istediklerine nâil olur. Bu duanın fazileti sayılmayacak kadar çoktur. Duâ, budur.
"Cebrail bana dedi ki: “Ey Muhammed, kim ömründe bir kere bu duayı okursa, Allah´ü Tealâ, onu kıyâmet gününde yüzü ayın on dördü gibi parlak haşreder. Hatta bütün insanlar, onu bir peygamber veya melek sanırlar. Ben ve sen, onun kabrinin üzerinde dururuz.
Ona hesapsız ve azapsız, üzerine binip Cennet'e girmesi için Cennet'ten bir "Burak" getirilir. Sırat Köprüsü'nden şimşek gibi geçer. Onun günâhı, denizlerden suyundan, yağmurların damlasından, ağaçların yapraklarından, kumların adedinden, taşlardan daha fazla olsa bile, kendisine kabul olunmuş (nafile) hac ve bin umre sevabı yazar.
Korkan kimse olursa; Allah (c.c.), onu onu korktuğundan emin kılar. Susayan kimse okursa; Allah, onun susuzluğunu giderir. Aç olan okursa, giyindirir. Hasta okursa şifa verir. Hastanın üzerine okunursa,hastalığından kurtulur. Dünyâ veyahut ahiret ihtiyaçlarından okursa; Allah, istediğini verir. Bir düşmandan veyâ sultandan korktuğu için okursa; ,Allah, onların şerrinden korur ve Allah´ın mahlukâtından gelecek olan tüm zarar ve eziyetleri kendisine ulaşmadan men eder.
Borçlu olan okursa; Allah, onu borcunu ödemeye muvaffak kılar. Hiç kimseye muhtâç olmaz. Eğer onu, hasta olan yazıp üzerinde taşırsa, iyileşir. Kadın taşırsa, kocası ona ikrâm eder. Cinden, insten ve şeytandan, sancı ve hastalıklardan emin olur. Kayıp ise ailesine sağ sâlim kavuşur: Bu duayı okuyan için; cin, melek istiğfâr ederler. Ömrü, bereketli olur. Kim 5 defa bu duayı okursa, Peygamber Aleyhisselam'ı rüyasında görür."
Ebu Bekir Sıddık: “Gece olsun gündüz olsun bu duayı okudum. Peygamber Aleyhisselam´i rüyâmda gördüm.“ buyurur.
Hz. Ömer de şöyle buyurur: "Hiçbir hâcetim olmadı ki, onun için bu duayı okuyayım da giderilmesin."
Hz. Osman (R.A.)diyor ki: “Ben, Kur´an-ı Kerim´i ezberleyemezdim. Resul´u Ekrem (s.a.v)´e bu hususu şikâyet ettim. Bana bu duâyı öğretti. O'nu okuduğumda, Kur´an-ı Kerim´i ezberlemeyi başardım."
Hz. Ali (Kerremullahü Vechedü) buyuruyor ki: "Ben, bu duayı okuduğum vakit, düşmanıma galebe çalardım. Kim ki Fâtihâ'yı, İhlas Suresi'ni, Kâfirun, Felak ve Nas Suresi'ni 3 kere okuyup (ardından) bu duayı okursa; Allah, onu karşılaştığı bütün varlıkların şerrinden korur ve her türlü hastalıktan, her zâlimin şerrinden onu emin kılar ve bütün isteklerini verir. Kim ki, okuduğu gibi onu yazıp üzerinde taşırsa ve kim ki başının altına koyup uyursa; Allah´ü Tealâ, o kimsenin malından, çalınan ve evinden kaçanı geri iâde eder. (ihlasla) Akan suya okursa, su durur, yâhud yanan ateşe okursa ateş söner. Dağın üzerine okursa, dağ paramparça olur. Kim ki, 2 rekat namaz kılıp her rekatında Fâtihâ ve bir de İhlas okuyup selam verdikten sonra bu duayı okursa dünya ve ahirete ait ne isterse, tüm istediklerine nâil olur. Bu duanın fazileti sayılmayacak kadar çoktur. Duâ, budur.
Sekine Duası
Aslı vahye dayanan yüksek, sırlı, tılsımlı, feyizli ve kuvvetli duâlardan birisi de sekinedir. Hazret-i Cebrail Aleyhisselâm Peygamber Efendimizin (asm) huzurunda bir sayfa indiriyor. Allah’ın altı ismi yazılı bulunan bu esrarlı ve tılsımlı duâ sayfası, Hazret-i Ali’ye (ra) tebliğ ediliyor. Hazret-i Ali (ra), bu hâdiseyi şöyle anlatıyor: “Ben Cebrail’i gökkuşağı gibi semayı kuşatmış olarak gördüm. Sesini işittim. Sayfayı ondan aldım. Sayfada Allah’ın Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl ve Kuddûs isimlerini yazılı buldum.”
Sekine ile bildirilen ve Allah’ın Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl ve Kuddûs isimlerinden ibaret olan bu altı ismi, Hazret-i Ali (ra) için ism-i azamdır. Bu isimlerden Hakem ve Adl isimleri İmam-ı Azam için ism-i azamdır. Hayy ismi, Abdülkadir-i Geylânî için ism-i azamdır. Kayyum ismi, İmam-ı Rabbânî için ism-i azamdır.
Bu isimlerin mânâları kısaca şöyledir:
Ferd: Allah birdir, tektir, yegânedir, biriciktir, istiklâl ve infirad Sahibidir.
Hayy: Allah sonsuz diridir, ezelî, ebedî ve ölümsüz hayat Sahibidir. Her şeye hayatı veren, her şeyi dirilten O’dur.
Kayyûm: Allah dâimâ kâimdir, tabir câizse dâimâ ayaktadır, yarattığı her şeye hâkimdir, varlıkları dilediği gibi idâre eder, sevk eder ve yönlendirir, her şey O’nunla var olur, O’nunla ayakta durur, O’nunla devam eder. Allah’ı ne bir uyuklama, ne bir uyku ve ne bir gaflet hâli almaz. Göklerde ve yerde ne varsa, O’nun irâdesiyle ve kayyûmiyetiyle varlığını sürdürür ve ayakta kalır.
Hakem: Allah hüküm Sahibidir, hikmet Sahibidir, yarattığı her şeyde bir hikmet ve bir fayda gözetmesi O’nun yüksek âdetindendir. Faydasız ve boşu boşuna bir şeyi yaratmaz. Yarattıklarını gözetler ve denetler. Kullarından haklıyı ve haksızı ayırır, aralarında hak ve adâletle hükmeder.
Adl: Allah adalet Sahibidir, her yarattığına hakkı olan her şeyi verir, hiç kimseye hiçbir zaman haksızlık yapmaz, mahşerde adaletle hükmeder, cezası zulüm veya haksızlık değil, adaletten ibârettir. Allah kendisi adalet Sahibi olduğu gibi, kullarına da her işlerinde adaleti emreder.
Kuddûs: Allah paktır, temizdir, noksanlıklardan, kusurlardan, âcizliklerden, küfür ve dalâlet ehlinin düşündüğü her türlü eksik sıfatlardan münezzehtir. Allah kemâl sıfatlar Sahibidir. O’nun her sıfatı, her ismi, her işi, her fiili mükemmeldir. Varlıkları mükemmel, kusursuz, temiz ve pâk yaratır. Temizliği sever, temizliği emreder, işlediklerinden pişman olan ve tövbe eden kullarını günahlarından arındırır ve temiz kılar.
Sekînede bu isimlerin zikrinden sonra on dokuz harfli on dokuz âyetle Allah’tan istimdat edilir, Allah’a sığınılır, muhtelif isimleri ile Allah zikredilerek dünyevî ve uhrevî her sıkıntımızı aşmamız için bu isimlerin feyiz ve bereketi istenir.
(19ayet aşağıda mevcut)
on dokuz Kur’ân âyetinden alınan on dokuzar harfli bu yüksek ve öz metinlerin besmeleden itibaren on dokuz defa okunmasını önermiştir. On dokuz rakamı Kur’ân’dan alınan bir şifredir. Bilindiği gibi, Kur’ân’da ebedî âlemlerle ilgili verilen bir haberde on dokuz adedi telâffuz ediliyor.
SEKİNE DUASI
okunuşu
1- Niyet( ne için ve ne maksatla okunduğuna niyet etmek)
2. İstiğfar (7 DEFA)
3. Salavat-ı Şerife ( 7 DEFA)
4. Allah-u Ekber (10 DEFA)
5. Altı Esma her ayetle beraber okunacak.(19 DEFA)
yani besmele çekilir sonra FERDÜN, HAYYUN, KAYYUMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN."denir ve 1. ayet okunur bu sırayla 19 kere tekrarlanır.sonra tekrar besmele ,6 esma ve 2. ayet okunur.19 ayet bitene değin aynı şekilde okunur.
6 esma:FERDÜN, HAYYUN, KAYYUMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN."
1.Ayet: Seyec ‘alullahu ba’de ‘usru-y yusra”
2.Ayet:Anetil vucuhü lil hayyil kayyum
3.Ayet:Ve innallahe biküm lera ufün rahimu
4.Ayet:İnnallahe kane tevvaben rahime
5.Ayet:innallahe kane gafuran rahime
6.Ayet:fe innallahe kane afüvven kadira
7.Ayet:innallahe kane semian besira
8.Ayet:innallahe kane alimen hakime
9.Ayet:innallahe kane aleyküm rakibe
10.Ayet:İnnâ fetâhnaleke fethan mübiyna
11.Ayet:ve yen surakellahu nesran azize
12.Ayet:İnne hızballahi humül gâlibûn
13.Ayet:innallahe huvel kaviyyül aziz
14.Ayet:innallahe huvel ganiyyül hamid
15.Ayet:Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ HU
16.ayet:Hasbünallâhu veni'mel vekîl
17.ayet:la yeh zünühümül fezeul ekber
18.ayet:iyyake na'budü ve iyyake nestain
19.Ayet:velhamdü lillahi rabbil alemin
mealleri
1- Allah her sıkıntıdan sonra kolaylık lütfedecektir. 2- Yüzlerin sıkıntısı Hayy-ı Kayyûm içindir. 3- Allah size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir. 4- Allah tövbeleri çok kabul edici ve kullarına çok merhamet edicidir. 5- Muhakkak ki, Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir. 6- Muhakkak ki, Allah her şeye gücü yettiği halde çok bağışlayıcıdır. 7- Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve her şeyi hakkıyla görür. 8- Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilir ve her işi hikmetle yerine getirir. 9- Muhakkak ki, Allah sizin üzerinizde gözeticidir ve her halinizi görür. 10- Biz sana apaçık bir fetih yolu açtık. 11- Ve Allah sana pek şerefli bir zaferle yardım etsin. 12- Şüphesiz Allah’a tâbi olan topluluk gerçek gâliplerin tâ kendisidir. 13- Muhakkak ki Allah, azabında pek kuvvetlidir ve kudreti her şeye galip olandır. 14- Muhakkak ki hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye lâyık olan ancak Allah’tır. 15- Allah bana yeter. O’ndan başka ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. 16- Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. 17- En büyük korku olan kıyâmetin dehşeti onlara üzüntü vermez. 18- Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz. 19- Ve âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.
Sekine ile bildirilen ve Allah’ın Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl ve Kuddûs isimlerinden ibaret olan bu altı ismi, Hazret-i Ali (ra) için ism-i azamdır. Bu isimlerden Hakem ve Adl isimleri İmam-ı Azam için ism-i azamdır. Hayy ismi, Abdülkadir-i Geylânî için ism-i azamdır. Kayyum ismi, İmam-ı Rabbânî için ism-i azamdır.
Bu isimlerin mânâları kısaca şöyledir:
Ferd: Allah birdir, tektir, yegânedir, biriciktir, istiklâl ve infirad Sahibidir.
Hayy: Allah sonsuz diridir, ezelî, ebedî ve ölümsüz hayat Sahibidir. Her şeye hayatı veren, her şeyi dirilten O’dur.
Kayyûm: Allah dâimâ kâimdir, tabir câizse dâimâ ayaktadır, yarattığı her şeye hâkimdir, varlıkları dilediği gibi idâre eder, sevk eder ve yönlendirir, her şey O’nunla var olur, O’nunla ayakta durur, O’nunla devam eder. Allah’ı ne bir uyuklama, ne bir uyku ve ne bir gaflet hâli almaz. Göklerde ve yerde ne varsa, O’nun irâdesiyle ve kayyûmiyetiyle varlığını sürdürür ve ayakta kalır.
Hakem: Allah hüküm Sahibidir, hikmet Sahibidir, yarattığı her şeyde bir hikmet ve bir fayda gözetmesi O’nun yüksek âdetindendir. Faydasız ve boşu boşuna bir şeyi yaratmaz. Yarattıklarını gözetler ve denetler. Kullarından haklıyı ve haksızı ayırır, aralarında hak ve adâletle hükmeder.
Adl: Allah adalet Sahibidir, her yarattığına hakkı olan her şeyi verir, hiç kimseye hiçbir zaman haksızlık yapmaz, mahşerde adaletle hükmeder, cezası zulüm veya haksızlık değil, adaletten ibârettir. Allah kendisi adalet Sahibi olduğu gibi, kullarına da her işlerinde adaleti emreder.
Kuddûs: Allah paktır, temizdir, noksanlıklardan, kusurlardan, âcizliklerden, küfür ve dalâlet ehlinin düşündüğü her türlü eksik sıfatlardan münezzehtir. Allah kemâl sıfatlar Sahibidir. O’nun her sıfatı, her ismi, her işi, her fiili mükemmeldir. Varlıkları mükemmel, kusursuz, temiz ve pâk yaratır. Temizliği sever, temizliği emreder, işlediklerinden pişman olan ve tövbe eden kullarını günahlarından arındırır ve temiz kılar.
Sekînede bu isimlerin zikrinden sonra on dokuz harfli on dokuz âyetle Allah’tan istimdat edilir, Allah’a sığınılır, muhtelif isimleri ile Allah zikredilerek dünyevî ve uhrevî her sıkıntımızı aşmamız için bu isimlerin feyiz ve bereketi istenir.
(19ayet aşağıda mevcut)
on dokuz Kur’ân âyetinden alınan on dokuzar harfli bu yüksek ve öz metinlerin besmeleden itibaren on dokuz defa okunmasını önermiştir. On dokuz rakamı Kur’ân’dan alınan bir şifredir. Bilindiği gibi, Kur’ân’da ebedî âlemlerle ilgili verilen bir haberde on dokuz adedi telâffuz ediliyor.
SEKİNE DUASI
okunuşu
1- Niyet( ne için ve ne maksatla okunduğuna niyet etmek)
2. İstiğfar (7 DEFA)
3. Salavat-ı Şerife ( 7 DEFA)
4. Allah-u Ekber (10 DEFA)
5. Altı Esma her ayetle beraber okunacak.(19 DEFA)
yani besmele çekilir sonra FERDÜN, HAYYUN, KAYYUMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN."denir ve 1. ayet okunur bu sırayla 19 kere tekrarlanır.sonra tekrar besmele ,6 esma ve 2. ayet okunur.19 ayet bitene değin aynı şekilde okunur.
6 esma:FERDÜN, HAYYUN, KAYYUMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN."
1.Ayet: Seyec ‘alullahu ba’de ‘usru-y yusra”
2.Ayet:Anetil vucuhü lil hayyil kayyum
3.Ayet:Ve innallahe biküm lera ufün rahimu
4.Ayet:İnnallahe kane tevvaben rahime
5.Ayet:innallahe kane gafuran rahime
6.Ayet:fe innallahe kane afüvven kadira
7.Ayet:innallahe kane semian besira
8.Ayet:innallahe kane alimen hakime
9.Ayet:innallahe kane aleyküm rakibe
10.Ayet:İnnâ fetâhnaleke fethan mübiyna
11.Ayet:ve yen surakellahu nesran azize
12.Ayet:İnne hızballahi humül gâlibûn
13.Ayet:innallahe huvel kaviyyül aziz
14.Ayet:innallahe huvel ganiyyül hamid
15.Ayet:Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ HU
16.ayet:Hasbünallâhu veni'mel vekîl
17.ayet:la yeh zünühümül fezeul ekber
18.ayet:iyyake na'budü ve iyyake nestain
19.Ayet:velhamdü lillahi rabbil alemin
mealleri
1- Allah her sıkıntıdan sonra kolaylık lütfedecektir. 2- Yüzlerin sıkıntısı Hayy-ı Kayyûm içindir. 3- Allah size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir. 4- Allah tövbeleri çok kabul edici ve kullarına çok merhamet edicidir. 5- Muhakkak ki, Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir. 6- Muhakkak ki, Allah her şeye gücü yettiği halde çok bağışlayıcıdır. 7- Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve her şeyi hakkıyla görür. 8- Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilir ve her işi hikmetle yerine getirir. 9- Muhakkak ki, Allah sizin üzerinizde gözeticidir ve her halinizi görür. 10- Biz sana apaçık bir fetih yolu açtık. 11- Ve Allah sana pek şerefli bir zaferle yardım etsin. 12- Şüphesiz Allah’a tâbi olan topluluk gerçek gâliplerin tâ kendisidir. 13- Muhakkak ki Allah, azabında pek kuvvetlidir ve kudreti her şeye galip olandır. 14- Muhakkak ki hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye lâyık olan ancak Allah’tır. 15- Allah bana yeter. O’ndan başka ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. 16- Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. 17- En büyük korku olan kıyâmetin dehşeti onlara üzüntü vermez. 18- Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz. 19- Ve âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.
Peygamber Efendimiz Diyor ki,
a) Çok konuşma: Zira çok konuşan insanda kalp uyanıklığı olmaz ve kalbi ölür.
b) Çok yemek yeme: Zira çok yemek yiyen insan, Allah’a ibadet ve hizmet edemez, gaflette yaşar.
c) İnsanlarla çok haşr u neşr olma (onlarla çok düşüp kalkma, fazla beraber olma): Zira böyleleri ibadetin zevkini bulamaz ve ibadetten tad alamazlar.
d) Dünyaya asla sevgi besleme: Zira dünyaya sevgi besliyenin sonu ve ebedi hayatı iyi olmaz.
e) Cahil kalma, arif ol: Zira Cahilin kalb diriliği olmaz. Cahilin kalbi ölüdür.
f) Zalim ve günahkârla olma: Zira bunlarla olan da günahkârdır ve bunların dininde doğruluk olmaz.
g) İnsanların rızasını talep etme: Zira halkın rızası peşinde koşanlar, hakkın rızasından mahrum kalırlar.
Hz. Muhammed (s.a.v.)
b) Çok yemek yeme: Zira çok yemek yiyen insan, Allah’a ibadet ve hizmet edemez, gaflette yaşar.
c) İnsanlarla çok haşr u neşr olma (onlarla çok düşüp kalkma, fazla beraber olma): Zira böyleleri ibadetin zevkini bulamaz ve ibadetten tad alamazlar.
d) Dünyaya asla sevgi besleme: Zira dünyaya sevgi besliyenin sonu ve ebedi hayatı iyi olmaz.
e) Cahil kalma, arif ol: Zira Cahilin kalb diriliği olmaz. Cahilin kalbi ölüdür.
f) Zalim ve günahkârla olma: Zira bunlarla olan da günahkârdır ve bunların dininde doğruluk olmaz.
g) İnsanların rızasını talep etme: Zira halkın rızası peşinde koşanlar, hakkın rızasından mahrum kalırlar.
Hz. Muhammed (s.a.v.)
Celcelütiye Duası 'nı
Gündüz uyandığınızda işe gitmeden önce bir kez dinleyin ve gününüz korunarak gerçsin. Gece de Karanlık bir odaya oturun. Gözlerini kapatın nefesinizi izleyin. ve sesli olarak dinleyin. Dinlemeniz yeterli bu duayı okumanıza gerek yok. Bu duadaki sesler ve kelimeler "cifr" ilmi ile özel olarak yazıldığı için varlıklara direk tesiri vardır ve melekler sizi her daim korurlar. Kuant yollarınızdaki hatalarınız azalır tepkileriniz azalır enerjiniz artar ve başarınız artar. Günahlar sizden uzak olur. Unutmayın Sabah kalktığınızda ve gecfe yatmadan önce birer kez dinleyin sadece. Bunu 1 ay deneyin farkı göreceksiniz.
İbnül arabi hazretleri ağzımızdan çıkan duaların ses olarak maddeye etki ettiğini ve duaların seslerinin şekiller olduğunu ve canlı bir varlığa dönüşüğünü ve yanımızda dolaştıp bizi koruduğunu anlatır.
"İşte o festalık yapanın üzerine fatiha suresini gönderdim" , "Yasin suresi geldi başımda dikiliyordu" cümleleri ile kitaplarında bu konuya önem vermiştir.
"Cevşen duasını" da yarın Mübarek Kadir gecesinde dinlemeyi muhakkak unutmayın.
İbnül arabi hazretleri ağzımızdan çıkan duaların ses olarak maddeye etki ettiğini ve duaların seslerinin şekiller olduğunu ve canlı bir varlığa dönüşüğünü ve yanımızda dolaştıp bizi koruduğunu anlatır.
"İşte o festalık yapanın üzerine fatiha suresini gönderdim" , "Yasin suresi geldi başımda dikiliyordu" cümleleri ile kitaplarında bu konuya önem vermiştir.
"Cevşen duasını" da yarın Mübarek Kadir gecesinde dinlemeyi muhakkak unutmayın.
7 Gün 14 Dua (İbnü'l Arabi)
"Bu duaların” çok büyük faydalar sağlayacağına şüphesiz inanmalarını yani hulûs-û kalb sahibi olmalarını, halis samimi niyet etmelerini (Allah için okumalarını), abdestli olmalarını, kıbleye yönelerek, belli vakitlerde özellikle de duaların manaları üzerinde tefekkür ederek, içtenlikle ihlasla okumalarını söylemişlerdir.
(fetih dağında halvette bulunduğum sırada heybetli iki şeyh bana göründü. Biri dedi ki: Bunu benden bütün sadık taliplere ve bütün muvafık müritlere rivayet et.)
PAZARTESİ Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Allah’ım! Senden nur ve hidayet, uymada edep istiyorum.
Nefsimin şerrinden ve beni senden koparan her koparıcının şerrinden sana sığınırım. İlahlar yoktur ancak Sen varsın. Nefsimi şüphelerden, kötü ahlaktan, maddi hazlardan, gafletlerden arındır. Beni, her durumda sana itaat eden bir kul eyle.
Ey bilen! Bana ilminden öğret. Ey hüküm ve hikmet sahibi! Beni hüküm ve hikmetinle destekle. Ey işiten! Bana kendinden duyur. Ey gören! Bana nimetlerini göster. Ey her şeyden haberdar! Bana kendini anlat. Ey diri! Beni zikrinle dirilt. Ey irade sahibi! Kudretin ve azametinle irademi arındır.
Muhakkak senin her şeye gücün yeter. Allah’ım! Senden tedbir sahibi bir lahut, musahhar
kılınmış bir nasut, etkili, külli, mücmeli ve mufassalı tasvir ve takdirde kuşatan bir akıl istiyorum.
İlahi! İdrak edilmeyen, terk edilmeyen zatınla, beraberlik vehmedenin şirke gireceği tekliğinle, ezeliliğinde başkasının varlığını zannedenin iftira ettiği, ihlas nizamından ayrılacağı kuşatıcılığınla senden istiyorum.
Ey kadimliğiyle beraber olmayan şeylerin kendisinden tenzih edilen! Ey ihatası ve azametiyle her şeyi takdir eden! Ey varlık nurunu adem zulmetinden çıkaran! Ey kalemine yerleştirdiği ilmiyle feleklerin şahıslarını tasvir eden! Ey hikmetlerinin sırlarıyla hükümlerini uygulayan! Uzak olanın yakın olandan yardım istemesi gibi sana sesleniyorum.
Sevenin sevgilisini istemesi gibi seni istiyorum. Muhtaç olanın icabet edenden dilenmesi gibi senden istiyorum. Allah’ım! Senden gayp perdelerinin kaldırılmasını, vehim ve şüphe sarığının çözülmesini istiyorum. Allah’ım! Beni, zorunlu bir hayat bahşederek kendinle dirilt. Bana, malumatların sırlarını kuşatan bir ilim öğret kendinden.
Kudretinle bana cenneti, arşı ve zatı aç. Sıfatların nurları altında beni sil. Beni düğümleyen tüm bağlardan lütfunla kurtar. Sen münezzehsin. Apaydınlık bir tenzih. Sonradan olmalık özelliklerinden ve eksiklik sıfatlarından berilik bir kutsilik sahibisin ki, yergi şüphelerinden ve reddedilme gereklerinden uzaksın. Sen münezzehsin. Sana ulaşmak isteyenlerin tümü, seninle olmaksızın sana ulaşmaktan acizdir. Sen münezzehsin, senin kim olduğunu senden
başkası bilemez.
Sen münezzehsin, yüceliğine rağmen ne kadar da yakınsın. Allah’ım! Bana hamd elbisesini giydir, izzet ridasıyla üzerimi ört, başıma celal ve ululuk tacını geçir. Şaka ve ciddiyet zatlarının sıfatlarından beni arındır. Sayı ve sınır karşıtlarından, farklılık ve eksiklik içinde olmaktan lütfunla
beni kurtar.
İlahi! Seninle yok olmam varlığını aynı, seninle baka bulmam yokluğun aynıdır. Seninle yok oluşumu gerçekleştirmek suretiyle seninle beraber varlığımı vehmetme mekanından uzaklaştır beni. Sende yok etmek suretiyle beni derle, topla. Senden başka ilah yoktur. Benzerden, benzerlikten münezzehsin. Senden başka ilah yoktur, denk olmaktan münezzehsin sen yüceler yücesisin. Senden başka ilah yoktur, yardımcı ve danışmandan müstağnisin. Senden başka ilah yoktur. Ey Ahad! Ey samed! Senden başka ilah yoktur, varlık seninledir ve secdeler sanadır. Sen Hak mabudsun. Benden sana sığınırım ve kendimden zeval bulmayı istiyorum senden. Seni uzaklaştıran, beni yakınlaştıran, seni ululayan ve beni gizleyen bir takiyyeden dolayı senden bağışlanma diliyorum. Alçaltan, yükselten, yoktan, örneksiz var eden, kesen, ayıran ve toplayan sensin.
Ey alçaltan! Ey yükselten! Ey yoktan, benzersiz var eden! Ey kesen! Ey ayıran! Ey toplayan! Sana sığınıyorum. Sana sığınıyorum. Senden yardım istiyorum, senden yardım istiyorum. Ey sığınağım! Ey sığınağım! Kurtar! Kurtar! Beni himayene al! Beni himayene al. Ey kurtuluşumun sebebi ve sığınağım! Senden istediğim şeyleri isterken, ilk varlığın öncüsünü, en mükemmel nuru, en üstün hayatın ruhunu, ezeli rahmetin yayıcısını. En ulu ahlakın semasını, ruh ve fazilet öncüsünü, suret ve gönderiliş hatemini, hadiyat ve beyanla gönderileni, ilim, temkin ve eman rahmetini,
Muhammed Mustafa’yı, seçilmiş Rasulu, razı olunmuş safiyi, önder Nebiyi vesile kılıyorum.
Allah’ım! Ona, ehlibeytine, ashabına kıyamet gününe kadar salât ve selam et. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun.
PAZARTESİ Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlâhi! İlmin her malumu kuşatmıştır. Haberdarlığın her anlaşılanın batınını ihata etmiştir. Yüceliğinde din gününe kadar her zemm edilenden münezzehsin. Alemlerin rabbi
olan Allah’a hamdolsun.
Himmetler sana yükselir. Sözler sana çıkar. Sen ululuğunda aşkınsın. Sana yükselişlerimizin en yakını tenezzüldür ve sen yüceliğinde erişilmezsin. Sana karşı takındığımız en şerefli ahlak zelilliktir. Her batında ve zahirde zuhur ettin. Her evvelden ve ahirden sonra daima varsın.
Sen münezzehsin. İlahlar yoktur. Ancak sen varsın. Senden başka ilah yoktur. Alınlar senin azametine secde eder.
Dudaklar senin zikrinle nimetlenir. Her özlem sahibinin yükseldiği en büyük isminle senden istiyorum. Dile getirilen her isteğin kabulü de ondandır. Bana bir sır ver ki yüksek himmetler onu bende arasın. Onurlu nefisler ondan dolayı bana uysun.
Rabbim! Senden istiyorum ki, sana yükseliş merdivenimi tenezzül, sana miracımı boyun eğiş ve zelillik kılasın. Beni nurundan bir örtüyle bürü. Böylece her örtülü bana açılsın. Beni de her kıskanandan ve gururludan perdelesin. Bana öyle bir ahlak ver ki bütün mahlukatı kucaklayayım onunla. Onunla her hakkı vereyim. Tıpkı senin her şeyi rahmet ve ilimle bürümen gibi. Senden başka ilah yoktur. Ey daima diri ve her şeye egemen olan! Rabbim! Beni rablığının lütfu ile terbiye et. Bir terbiye ki beni sana muhtaç bıraksın ve ebediyen senden müstağni kılmasın. Beni inayet gözüyle murakabe et ki bana nefsim itibariyle kötülükle ilişmek isteyen veya vaktimi ve duygumu bulandıran veya levhte bana bir satır yazmak isteyen herkesten korusun. Beni seninle ünsiyet kurma rahatlığıyla rızıklandır. Beni sana yakınlık makamına yükselt.
Ruhumu zikrinle huzura kavuştur. Beni sana umut bağlamak ve senden korkmak arasında gidip gelen yap. Bana rıza gömleğini giydir. Beni kabul mekanlarına girdir. Senin içinde
senden bana bir rahmet bahşet. Onunla dağınıklığım derlensin, eksiklerim tamamlansın. Eğriliklerim doğrulsun. Kaçaklarım geri gelsin. Şaşkınlarım yolunu bulsun. Çünkü sen her şeyin Rabbi; terbiye edicisisin. Zatlara rahmet ettin, dereceleri yükselttin. Sana yakınlık ruhların rahatıdır, sevincin reyhanıdır. Rahata eren herkesin dinlencesidir. Ey terbiye edenlerin Rabbi! Boyunları emrine ram eden! Azabı gideren. Sen yücesin. Rahmetin ve ilminle her şeyi kuşattın. Şefkatin ve hilminle günahları bağışladın. Sen çok bağışlayansın, Rahimsin, Halimsin, Alimsin, Alâsın, yüceler yücesisin, azamet sahibisin, ulusun.
Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in, Onun ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun
SALI Gündüz Duası
Bismillâhirrahmânirrahîym
Rabbim! Beni tekliğinin denizinin derinliğine, birliğinin kabaran dalgalarına sok. Ferdaniyetinin, egemenliğinin, satvetinin kuvvetiyle beni güçlendir ki rahmetinin genişliğinin fezasına yüzümde rahmetinin izinden kaynaklanan yakınlık yıldırımları parlayarak çıkayım. Heybetinle heybet kazanayım. Kuvvetinle kuvvetleneyim. İzzetinle galip geleyim. İnayetinle gözetileyim. Azametinle aziz olayım.
Öğretmen ve tezkiyenle ikrama nail olmuş üstün olayım. İzzet ve kabul hilatini üzerime giydir. Vuslat ve kavuşma yollarını bana kolaylaştır. Keramet ve vakar tacını başıma geçir. Dünya yurdunda ve sürekli kalış yurdunda benimle sevdiklerini kaynaştır. İsminin nurundan bana öyle bir satvet bahşet ki kalpler ve ruhlar peşimden gelsin. Nefisler ve bedenler önümde boyun eğsin.
Ey, zorbaların önünde boyun eğdiği! Huzurunda kisraların eğildiği! Ey dünya ve ahiret hükümdarı! Senden sadece sana sığınılır, senden sadece seninle kurtulunur. Yardım ancak sendendir. Sadece sana güvenilir. Hasetçilerin tuzağını benden uzaklaştır ve inatçıların kötülüklerinin karanlıklarını.
Ey kerem sahiplerinin en kerimi! Beni izzetinin gölgesinde himaye et. İlahi! Senin rızanı elde etme hususunda zahirimi destekle. Senin fiillerinin yollarına muttali olmam için kalbimi
ve sırrımı nurlandır. İlahi! Efendim! Senden umduğunu bulmadan kapından nasıl alıkonabilirim; oysa ben sana güvenerek kapına geldim. Senin kapında bağışından nasıl ümidimi kesebilirim ki, benden sana dua etmemi isteyen sensin! İşte ben senin kulunum, sana yöneldim, sığındım. Beni düşmanlarımdan uzak tut. Tıpkı doğu ile batıyı birbirinden uzaklaştırdığın gibi. Onların gözlerini al, ayaklarını kaydır, kutsiyetinin nuruyla, ululuğunun celaliyle onları benden alıkoy. Çünkü görkemli nimetleri verensin, bağışlayansın, ikram edensin. Kutsiyetinin ve ululuğunun celaliyle beni koru. Çünkü sen kendisinden başka ilah olmayansın. Sen birsin, ortağın yoktur. Şahitlik ederiz ki Muhammed senin kulun, Rasulun, safin ve halilindir. Şefkat ve rahmet lütuflarıyla sana münacat edenlerin dostudur.
Ey daima diri, ey her şeye egemen olan! İrfan ve ilim sırlarının üzerindeki perdeyi kaldır.
Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in,ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun.
Senin izzet sahibi rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir. Gönderilen bütün Rasullere selam olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.
SALI Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Senin baskının şiddetli, yakalaman elem vericidir. Kahrın azimdir. Zıtlardan ve eşlerden yücesin. Eş ve çocuktan münezzehsin. Düşmanları kahretmek, zorbaları ezmek senin şanındır. Dilediğine tuzak kurarsın, sen tuzak kuranların en iyisisin. Kimi perçemlerden yakalayıp müstahkem kalelerden çıkardığın, düşmanların yüreklerine korku saldığın, bedbahtları mutsuz kıldığın ismin hakkı için senden istiyorum. Şiddetle yakalan isminin kullarından birini bana yardım olarak gönder ki benim cüzi ve külli kuvvetlerime sirayet etsin, böylece istediğimi yapabileyim.
Hiçbir zalimin zulmü bana ilişmesin, hiçbir zorba zulümle beni korkutmasın. Öfkemi senin için, seninle ve senin öfkenle birlik kıl. Düşmanlarımın yüzünü ört, onları oldukları yerde başka varlıklara döndür. Kalplerini bağla. Benimle onlar arasına bir sur çek. Bu surun bir kapısı olsun. İçi rahmet, dışı ise yönelenlere azap olsun. Çünkü senin baskının şiddetli ve yakalaman elem vericidir.
“Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Muhakkak onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!” Rabbim! Beni seninle müstağni kıl ki, senden başkasına muhtaç olmayayım. Bana öyle bir zenginlik ver ki hiçbir
hazza ihtiyaç duymayayım. Beni her mahlukun zahirine veya batınına çağıran bir şeye meyletmeyeyim. Beni kolaylaştırılmışlığın en son noktasına ulaştır. Beni sidre-i münteha’ma vardır. Varlığın devirselliğine, seyrin küreselliğine şahit kıl, ta ki tenzilin sonlara gelişinin, başlangıçlara dönüşünün sırrını göreyim. Ki kelam kesilsin, “lam”ın hareketi dursun, benden “gayn”ın noktası düşsün, bir ikiye dönsün. Allah’ım! Bir çok velin için kolaylaştırdığın sırrınla benim için de kolaylaştır. Öyle bir kolaylaştırma ki, müstağniliğimin bulutunu dağıtsın.
Bunların tümünde parıldayan bir nurla beni destekle. Bu nur cinlerden ve insanlardan her hasetçinin gözünü kamaştırsın. Bana her makama galip gelme melekesini bahşet. Beni senden başkasından müstağni kıl. Ki sana muhtaçlığım sabit olsun. Çünkü Gani ve övgüye
layık olan Hamid sensin. Veli, ulu, kerem sahibi ve doğrultan sensin.
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, ehlibeytine ve tüm ashabına salât ve selam et.
ÇARŞAMBA Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Rabbim! Kutsiyetinin nurlarını müşahede etmekle beni onurlandır. Ünsiyetinin hakimiyet satvetinin zuhuruyla beni destekle. Ki isimlerinin marifet parıldayışları içinde yüzeyim. Bir yüzüş ki, şühud alemlerinde varlığımın zerrelerinin sırlarına muttali olayım, onunla mülk ve melekut alemlerine yerleştirdiğin hakikatleri göreyim. Kudretinin sırrının lahut ve nasut müşahedelerine sirayet edişine tanık olayım. Bana eksiksiz bir marifet ve genel bir hikmet ver ki, varlıkların içine
yayılmış malumatların inceliklerinin bütün kıvrımlarını, derinliklerini bileyim. Onunla, ayetlerin hakikatlerini idrak etmeye engel olan varlık karanlıklarını savayım. Muhabbet, sevgi, meveddet, doğruluk ve rüşt teşvikleriyle kalpler ve ruhlar üzerinde tasarrufta bulunayım. Çünkü seven, sevilen, isteyen ve istenen sensin. Ey kalpleri çekip çeviren! Ey sıkıntıları gideren! Sen en gizli gaipleri bilensin, kusurları çokça örtensin, günahları çokça bağışlayansın. Ey hep bağışlayan ve ey daima kusurları örten! Ey bağışlayan! Ey örten! Ey koruyan! Ey vefa eden! Ey savunan! Ey ihsan eden! Ey acıyan! Ey şefkat eden! Ey Latif! Ey Aziz! Ey selamet bahşeden Selam! Beni bağışla, günahlarımı ört, beni koru, beni muhafaza et, günahları, kötülükleri benden sav, bana ihsan et, bana acı, bana lütfet, beni aziz kıl ve bana selamet bahşet. Çirkin fiillerimden dolayı beni sorgulama, kötü amellerimden ötürü beni cezalandırma, en kısa zamanda eksiksiz lütfünla, genel rahmetinin kurtarıcılığıyla imdadıma yetiş. Beni senden başka hiç kimseye muhtaç etme. Bana sıhhat ver, beni affet, bütün işlerimi, hallerimi ıslah et. Senden başka ilah yoktur. Sen münezzehsin. Kuşkusuz ben zalimlerden oldum. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.
Allah’ın salat ve selamı efendimiz Muhammed’in, onun ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun .
ÇARŞAMBA Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Senin ismin bütün isimlerin efendisidir. Arzın ve semanın melekutu senin elindedir. Sen her şeyin üzerinde kaimsin. O, her şeyin üzerindedir. Müstağnilik senin için sabittir. Senden başka, o ve ben olarak her şey senin kutsal cömertliğinin feyzine muhtaçtır. Yaratma ve emrin bütün karşıtlarını ve ayrılarını cem ettiğin, bütün zahirlerin gaybını ikame ettiğin, bütün gaiplerin görünenlerini izhar ettiğin ismin hakkı için senden istiyorum. Bana öyle bir samedanilik bahşet ki onunla kudretinin muharrikini durdurayım, böylece içimdeki bütün sakinler harekete geçsin. İçimde bütün hareketliler de sakin olsun. Kendimi bütün yönelenlerin kıblesi, bütün dağınıkların derleyicisi bulayım. İsmin hakkı için ki yüzümü ona yönelttim, onun yanında irademi ve sözümü savurdum. Herkes benden bir kap eksiksiz hidayet alsın. O, yegane imam Muhammed Mustafa’nın hidayetidir. Eğer o olmasaydı, bu varlık olmazdı.-(bu kısım üç kere okunacak)-
Musa’nın (a.s) benliğini iktibas etsin benden herkes. Ey O olan! Ey O! O, ne Odur ne de ben. Bütün görünenlerin hakikatini kuşatan bin gaipten kaynaklanan ismin hakkı için senden istiyorum. Her çok’un birliğini her hakkın içinde ve her hakikatin zahirinde bütün birlerin çokluğunu, sonra zahirin ve batının birliğini bana göster, ki zahirin gaybi ve batının gizliliği benden saklanmasın. Ey her şeyin melekutu elinde olan! Bana küllü göster. Sen sensin.
Sen Allah de, sonra da onları oyunlarıyla baş başa bırak…Elif. Lam. Mim. Allah, O’ndan başka ilah yoktur. O daima diridir, her şeyin üzerinde kaimdir.
Efendim! Selam üzerine olsun. Sen benim efendimsin. Benim gizlim de açığım da senin yanında birdir. Benim seslenişimi duyarsın ve dualarıma icabet edersin. Nurunla benim zulmetimi sildin. Benim ölümü hayatınla dirilttin. Sen benim rabbimsin, kulağım, gözüm ve kalbim senin elindedir. Sen benim her şeyimin sahibisin. Aşağılığımı şereflendirdin, değerimi yükselttin, şanımı yücelttin. Nurların nuru, sırların açıcısı, ömürlerin bahşedicisi, perdelerin kaldırıcısı sen yücesin. Celalinin ululuğunda sonradan olma varlıkların özelliklerinden berisin. Kemalinin mertebesi eksikliklerin, ayıpların ve şehvetlerin yol bulmasına kapalı olacak kadar yücedir. Zatının şühuduyla arzlar ve semalar nurlandı. En yüce ululuk, en geniş cennetler ve en ulaşılmaz üstünlük senindir. Münezzehtir, beridir rabbimiz ve meleklerin ve ruhun rabbidir. Karanlık dehlizleri, gizli cevherleri aydınlatan, heyuli denizde boğulanları kurtarandır. Çöken karanlıktan, göz diken hasetçiden sana sığınırım.
Ey benim padişahım! Sana sesleniyorum, kırık, senin işittiğini bilen, senin icabet ettiğine inanan bir kul olarak sana yalvarıyorum. Muhtaç ve zor durumdaki biri olarak kapında durdum, senden başka da vekil bulamıyorum. İlahi! Hayırları bahşettiğin, bereketleri indirdiğin ve şükür
ehline fazlalıkları lütfettiğin, kullarını karanlıklardan çıkardığın, şirk ve alçaklık ehlini gazaba uğrattığın ismin hakkı için senden istiyorum: nurlarının giysilerini üzerime geçir. Ki düşmanların zarar veren bakışlarını, eksilten ellerini benden alıkoysun. Senden payıma aydınlanma ver ki her
gizli şey benim için açığa çıksın. Her yüce sırrı benim için belirginleştirsin. Azdıran her şeytanı da yaksın. Ey nurun nuru! Her örtülüyü açan! Bütün işlerin dönüşü sanadır. Bütün kötülükler seninle savılır.
Ey Rab! Ey Rahim! Ey Gafur!
Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in, ehlibeytinin ve ashabının üzerine olsun
PERŞEMBE Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Sen zatınla kaimsin. Sıfatlarınla ihata edensin. İsimlerinle tecelli edensin. Fiillerinle zahirsin. Senden başka kimsenin bilmediğiyle batınsın. Celalinde Teksin. Sen Bir (Vahid) ve Tek (Ahad) olansın. Ezel ve ebedde baki olmanla yeganesin. Sen sensin, sendeki vahdaniyetin içinde yeğaneliğinle Allah’sın. Seninle beraber senden başkası, senin içinde senden gayrısı yoktur. Allah’ım! Senden, senin bekan içinde fena bulma, seninle beka bulma istiyorum, seninle beraber değil. Senden başka ilah yoktur. İlahi! Beni huzurunda gayb et, varlığında yok et, şühudunda helak et. Beni senden koparan engellerle beni ayır. Beni seninle öyle meşgul kıl ki, beni senden alıkoyan her şeyden uzak olayım. Senden başka ilah yoktur. İlahi! Sen gerçek varlıksın, ben ise asıl yokum. Senin bekan bizzat, benim bekam ise arazdır. İlahi! Hak varlığınla asıl yokluğuma cömert bağışta bulun ki, olmadığım zamanki gibi olayım ve sen de hep olduğun gibisin. Senden başka ilah yoktur. İlahi! Sen istediğini yapansın. Bense senin kullarının
içinde bir kulum. İlahi! Beni irade ettin ve benden irade ettin.
Ben irade edilenim ve sen de irade edensin. Benden muradın sen ol ki istenen sen, isteyen de ben olayım. Senden başka ilah yoktur. İlahi! Sen her gaipte batınsın, her aynde zahirsin. Doğru
ve yalan her haberde işitilensin. Bir ve iki mertebesinde bilinensin. Nüzul isimleriyle adlandın. Gözlerin kırpılmasından perdelendin. Akılların idraklerinden gizlendin. İlahi! Sıfat tecellileri hususiyetleriyle tecelli ettin. Böylece varlıkların mertebeleri çeşitlendi. İsimlenenlerin hakikatlerinin tüm mertebelerinde yüceldin. Bilinenlerin gaybi hakikatlerinin inceliklerine akıl şahitlerini belirledin. İlahi marifetler meydanına ruhların öne geçenlerini saldın. Böylece rabbani
lütüflarının işaretleri karşısında önce şaşırdılar, sonra donakaldılar; onları küllilikten ve cüzilikten kaybettiğin, benlikten ve neredelikten naklettiğin, kemiyet ve mahiyetten sıyırdığın, zati irfanlarla belirsizlik marifetlerini öğrettiğin, ilahi makamlarda rabbani mütalaları serbest bıraktığın, “gayn” perdesinin kaldırılışı esnasında aradaki mesafeyi kaldırdığın zaman , “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” akışı içinde kadim düzenle düzene girdiler. İlahi! Kaç seslenenin içinde nice kere sana seslendim ve seslenene seslenen sensin. Yalvaranların münacatları içinde kaç kere sana münacat ettim ve münacat edene münacat edensin. İlahi! Vuslat ayrılığın aynısı, yakınlık uzaklığın kendisi, ilim cehaletin yeri, marifet inkarın karargahı ise, o zaman yönelme nasıl olacak ve yol nereden bulunacak! İlahi! Sen her kast edenin ötesindeki matlupsun. İnkarın içindeki ikrarsın. Ayrılık ve uzaklığın içindeki yakınlığın yakınısın. Vehim anlayışı istila etmiştir. Mutlu eden kimdir? Kimdir yardımcı olan? Güzellik,
sensin, diyor.
Çirkinlik, her şeyi güzel yaratana sesleniyor. Birincisi gayedir; seyir onun yanında durur. İkincisi,
başkasının vehmedilmesi hükmüyle perdedir. İlahi! Akıl ne zaman engellerin bağlarından kurtulacak, fikir mülahazaları ne zaman en güzelin güzelliklerini hakikatler gözünde seyredecek? Anlayış ne zaman iftira temelinden ayrılacak ve vehim ne vakit şirkin ortaklık bağlarından çözülecek? Düşünce ne zaman ayrılıkların farkından azat olacak? Güzel nefis ne zaman çürümüş ahlaktan, halkın huylarından arınacak? İlahi! İbadetler sana yarar sağlamaz, günahlar da sana zarar vermez. Kalplerin ve perçemlerin melekutunun saltanatı senin kahır elindedir.
Bütün işlerin dönüşü sanadır. İbadet edenin ve günah işleyenin bir dahli yoktur. İlahi! Bir iş seni başka bir işten alıkoymaz. İlahi! Zorunluluk seni ablukaya almaz ve mümkünlük seni sınırlandırmaz. Müphemlik seni perdelemez. Beyan da seni izah etmez. İlahi! Tercih edilmen delille olmaz, haklı olman burhanla değildir. İlahi! Sen ebedsin, ezelsin; bu ikisi senin için birdir.
İlahi! Sen nesin, ben neyim, O (huve) nedir ve O (hiye) nedir? İlahi! Çoklukta mı seni arayayım, yoksa birlikte mi? Süre ile mi bekleyeyim seni, yoksa müddet ile mi? Oysa sen olmadan kulun bir hazırlığı da dayanağı da olmaz. İlahi! Bekam bulmam sen de fena bulmam iledir, yoksa
senin içinde mi ya da seninle mi? Yokluğum da aynı şekilde seninle tahakkuk eder. Yoksa benimle vehmedilen midir? Ya da tersi mi geçerlidir? Yoksa bu ortak bir durum mudur? Sen
de beka bulmam da öyle. İlahi! Suskunluğum bir muhafızdır ki sessizliğimi gerektirir. Sözlerim de sessizliktir ki dilsizliğimi ve her şeyde hayreti gerektirir. Oysa hayret yoktur. Allah’ın adıyla. Allah bana yeter. Allah’ın adıyla. Allah ile. Allah’ın adıyla. Allah’ın adıyla Allah’a tevekkül ettim.
Allah’tan Allah’ın adıyla istedim. Yüce ve azamet sahibi
Allah’tan başka güç ve kudret yoktur. Rabbimiz! Sana tevekkül ettik. Sana yöneldik ve dönüş
sanadır. Allah’ım! Senden emrinin sırrını, kadrinin azametini, ilminin ihatasını, iradenin özelliklerini, kudretinin tesirini, görmenin ve işitmenin nüfuzunu, hayatının kayyımlığını, zatının ve sıfatlarının vacipliğini istiyorum.
Ya Allah! Ya Allah! Ya Allah! Ey Evvel! Ey Ahir! Ey Zahir!
Ey Batın! Ey Nur! Ey Hak! Ey Mübin!
Allah’ım! sırrımı vahdaniyetinin sırlarına has kıl. Ruhumu sıfatlarının tecellilerinin kutsiyetiyle arındır. Kalbimi ilahlığının marifetlerinin temizliğiyle temizle. Allah’ım! Aklıma ledünlüğünün ilimlerini öğret. Nefsimi Rablığının ahlakıyla ahlaklandır. Hissimi nuraniliğinin huzurunun nurlarının yardımıyla destekle. Cismaniyetimin cevherlerinin hülasasını tabiat kayıtlarından, maddenin yoğunluğundan, mekan ve kevnin sınırlarından kurtar.
Allah’ım! Beni yaratılışımın ve ahlakımın derekelerinden hakkının ve hakikatinin derecelerine yükselt. Sen benim velimsin, dostumsun. Ölümüm ve hayatım seninledir. Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım isteriz. Allah’ım! Bana öyle bir nazar kıl ki, onunla bütün tavırlarımı düzenle, sırlarımın seciyesini temizle. Fikirlerimin ruhlarını mele-i alaya yükselt. Onunla nurlarımın gücünü destekle.
Allah’ım! Beni bütün mahlukatından gaip kıl. Beni hakkın için kendinde cem et. Beni farklılığın alemlerinde emrinin tasarruflarını müşahede etmekle koru. Allah’ım! Sana tevessül ettim. Sana yöneldim. Senden ve senin için istedim. Hiçbir şeyde senden başkasını arzu etmedim. Senden başkasını istemem ve senden sadece seni isterim. Allah’ım! Bunun kabul edilmesi için en büyük vesileye, en büyük fazilete, en yakın sevgiliye, veliye, dosta Muhammed Mustafa’ya, razı olunmuş safiye, seçilmiş Nebiye (Allah’ın salât ve selamı üzerine olsun) tevessül ediyorum.
Onun vesilesiyle senden, ona ebedi, daimi, kayyumi, ilahi ve rabbani salâtını iletmeni istiyorum. Öyle ki bunda Onun kemalinin aynını göster, zatının marifetlerinin aynında beni yok et. Onun ehlibeytine ve ashabına da salât ve selam olsun. Buna dair hükümranlık senin elindedir. Yüce ve azamet sahibi Allah’tan başka güç ve kudret yoktur. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.
PERŞEMBEGece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Efendim! Sen sebeplerin müsebbibi ve tertip edip düzenleyenisin. Kalpler üzerinde tasarruf edip döndürensin. İlk sebeplerin tertibini ve en yukarı olanların en aşağı olanlara tesirini gerektiren hikmetin hakkı için senden istiyorum: sebeplerin yükseliş ve iniş tertiplerini bana göster ki batın olanlarını açık bir müşahede ile, ilk olanlarını son olanların aynında göreyim. Tertip edeni, sebeplerin sebebini, müsebbipten evvel olanı müşahede etmekle tertibin hikmetini düşüneyim. “Gayn” yüzünden “Ayn”ın aynından perdelenmeyeyim. İlahi! Marifetler mağarasının anahtarı olan izni bana bahşet ki, her yazılı nakşı açtığın Bedi isminle bütün başlangıçlara varayım. Ey bütün büyüklerin isimlerinin yüceliği karşısında boyun eğdiği! Her şey seninle vardır; ama sen bizimle var değilsin. Sen her şeyin örneksiz yoktan var edicisisin. Ey Rabbim! Her başlangıç için sana hamdolsun. Ey her sondan sonra baki kalan, sana şükürler olsun. Sen her hayra yönlendirensin, bütün batınların batınısın, şeylerin sonlarına ulaşansın. Alemler için rızkı yayansın. Allah’ım!
Bana bereket ver ve başkaları içinde üzerime bereket yağdır. Muhammed’e ve bütün ehlibeytine ve İbrahim’e bereket verdiğin gibi. Her şey sendendir ve sana yöneliktir. O, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyladır. Ey semavatın ve arzın örneksiz yoktan var edicisi! O bir şeyin olmasına hükmettiği zaman, ona sadece “OL” der, hemen oluverir.
İlahi! Sen her değişmezden önce sabit olansın. Her susandan ve konuşandan sonra baki olansın. Senden başka ilah yoktur. Senden başka hakiki varlık yoktur. Büyüklük, ceberut, azamet ve melekut sana aittir. Zorbaları kahredersin, zalimlerin tuzaklarını başlarına geçirirsin, mülhitlerin birliğini dağıtırsın, büyüklenenlerin boyunlarını eğersin.
Ey her galibe galip gelen! Ey her kaçanı yakalayan! Senden istiyorum: Büyüklüğünün ridasını bana giydir, azametinin hırkasını üzerime geçir. Beni heybetinin gölgelerine al. Bunların ötesinde olan bütün şeyleri senden başkası bilemez. Bana heybetinden öyle bir heybet bahşet ki, kalpler ona boyun eğsin, gözler onun karşısında korkuya kapılsın. Beni her inatçı zorbanın, her azgın şeytanın perçeminden yakalayacak güce kavuştur. Hepsinin perçemi senin elindedir. Bütün bunlar olurken kulluk acizliğinin bende baki kalmasını sağla. Beni kaymalardan, sürçmelerden ve hatalardan koru. Söz ve amelde beni destekle. Sen sensin. Kalpleri sağlam tutan ve sıkıntıları giderensin. Senden başka ilah yoktur. Allah’ın salât ve selamı Muhammed’in ve bütün ehlibeytinin üzerine olsun.
CUMA Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Rabbim! Beni marifet merdivenlerinde yükselt. Beni hakikat sırlarının kıvrımları arasında dolaştır. Beni korumanın çardakları altında, sırrının gizliliği içinde, celalinin parıldayışlarına yaraşmayan düşüncelerin varit olmasından perdele.
Rabbim! Her şeyde beni kendinle kaim kıl. Her eksik ve aşağıda bana lütfunu göster. Tevhid meydanı fezasında basiretimi aç ki her şey’in seninle kaim olduğunu öyle bir şekilde göreyim ki, gözlerim başka hiçbir mevcuda bakmasın. Ey fazilet ve cömertlik sahibi! Rabbim! Kutsal Zat elifinin tecrit denizinden üzerime lütuf yağdır, ki idrakimi bağlayan bütün ilişkilerim kopsun. İsteklerimin kapısı gerimde kalsın. Zatının gaybının melekutundan külli ve belirgin noktasının heyulasını üzerime aç ki burada eksiklik ve ayıptan korunmuş kevn harfleri karşısında kendimde güç bulayım.
Ey her şeyi ilim ve rahmet olarak kuşatan! Ey alemlerin Rabbi!... Rabbim! Benim dışımı ve içimi başkası kirinden, tavırlarda çakılıp kalmaktan kutsiyetinin zuhuru feyziyle temizle. Ünsiyetinin parıldayışlarının müşahedesiyle beni onlardan gizle. Beni eşyanın hakikatine ve şekillerin inceliklerine muttalî kıl. Bütün alemlerde varlıkların açık tevhidi dile getirişlerini bana işittir. Aynamı celalin ve kahrının isimlerinin cevherlerinin tecellisine elverişli kıl. Ki insanlardan ve cinlerden bir zorbanın gözü bana iliştiği zaman, bu cevherin şuası ona yansısın, nefsi emmaresini yaksın ve onu zelil olarak gerisin geri çevirsin. Gözleri umutsuzca, bezmiş olarak benden uzaklaşsın.
Ey yüzlerin yöneldiği, boyunların emrine girdiği! Ey Rablerin Rabbi! Rabbim! Beni engellerden uzak tut. Beni yakınlığının düşüncelerinden alıkoyan engellerden sıfatlarının nurlarının galip gelişinden sıfatlarıma uygun bir giysi giydir. Zatının nurlarının parıldayışlarından birinin tecellisiyle tabiatımın ve beşeriyetimin karanlığın yok et. Bana meleklere özgü bir kuvvet ver. Onunla beni istila eden aşağılık tabiatları ve çirkin ahlakları kahredeyim, ezeyim. Fikrimin levhinden kevnlerin şekillerini sileyim. İnayetinin eliyle fikrimin levhine ezeli ve “Kef” ile “Nun” arasında saklanan yakınlığının erişilmezlik sırrını yerleştir.
“Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı «Ol» demekten ibarettir. Hemen oluverir. Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O'na döneceksiniz.” Ey nurun nuru! Ey her şeye fazlının feyzinden damlalar bahşeden! Ey samed! Ey Kuddus! Ey Kahhar! Ey Hafız! Ey Latif! Ey alemlerin Rabbi!
Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in, ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun
CUMA Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Bütün ulvi babalar senin kulcağızlarındır. Sen mutlak Rabsin. Bütün zıtları cem ettin. Celal ve cemal sahibisin. Zatınla haşmetinin sonu yoktur. Çünkü senin şühudunun sınırı yoktur. Sen bizim müşahedelerimizden ulusun. Kusursuz kemal sahibisin, seni vasfetmemizden daha yüksek cemale sahipsin. Celalinde sonradan olma varlıkların özelliklerinden yücesin. Ulu cemalin şehvetlere meyletme badiresine düşmekten münezzehtir. Karşıtları birleştirdiğin sırrın hakkı için senden, ayrı işlerimi birleştirmeni istiyorum. Öyle ki varlığının birliğini bana göstersin. Cemalin ridasını giydir bana. Başıma celalin tacını geçir. Böylece beşeri nefisleri ona boyun eğsin. Dik başlı kalpler bana uysun. En kutsal sırlar önüme serilsin. Katında kadrimi yücelt; bu sayede bütün büyüklenenler benim yanımda alçalsın. Üstünlük taslayanlar benim karşımda zelil olsun. Perçemimden tutup kendine çek. Ruh sahibi olup perçemi senin elinde olan her canlının perçemini elime ver. Halkın ve emrinde bana doğru bir lisan ver. Beni kendinle doldur, karanda ve denizinde beni koru. Halkı zalim olan tabiat köyünden beni çıkar. Beni varlıkların rızıklarından azat et. Bana katından bir burhan ver; bana güven versin. Senden başkasının bana hakim olmasına, güç yetirmesine izin verme. Zenginliğimin her istenende sana muhtaçlıkta
olmasını sağla. Arzu edilen her şeyle ilgili olarak zenginliğinle bana eşlik et. Sen benim yönüm ve makamımsın. Dönüş ve son sanadır. Kırıkları onarır, zorbaları kırar, korkanlara güven verirsin. Zalimleri korkutursun. En yüksek ululuk, en kapsamlı tecelli ve en koruyucu hicap senindir. Münezzehsin. Senden başka ilah yoktur. Sen bana yetersin ve sen en güzel vekilsin. “Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir).
Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!” “Günaha dalanların ise cezalarını hakkıyla vermişizdir. Müminlere yardım etmek de bize düşer.” Allah’ım! Ey mahlukatın yaratıcısı, ölüleri çürütüp varlıktan silen, dağınıkları bir araya toplayan, zatların üzerine nurları bahşeden! Geniş mülk ve yüce cennetler senindir. Rabler senin kulların, krallar senin hizmetkarların, zenginler senin yoksullarındır. Sen ise zatın itibariyle başkalarından müstağnisin. Her şeyi yarattığın ve takdir ettiğin, dilediklerine cennetleri ve ipek giysileri, halifelik ve büyük mülk bahşettiğin ismin hakkı için senden hırsımı gidermeni, eksikliğimi tamamlamanı, üzerime nimetlerinin giysilerini giydirmeni, izin ve ilkaya elverişli olacak şekilde isimlerini bana öğretmeni istiyorum. İçimi korku ve rahmetle doldur. Dışıma heybet ve azamet ver. Öyle ki düşmanların kalpleri benden korksun, dostların yürekleri ise bana ısınsın. Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar. Rabbim! Bana tam bir istidat bahşet ki, kutsal feyzini abul edeyim, senin mülkünde senin halifen olayım, kullarına önelik gazabını savayım. Çünkü sen dilediğini halife kılarsın ve senin her şeye gücün yeter. Sen her şeyden haberdarsın, her şeyi görensin. Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in, ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. O bana yeter ve O ne güzel vekildir.
CUMARTESİ Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Kim Allah’a sarılırsa o dosdoğru yola iletilmiştir. Beni Allah’ın lütfunun himayesine alan Allah’a hamdolsun. Beni Allah’ın rahmeti cennetine misafir eden Allah’a hamdolsun. Beni Allah’ın sevgisi makamına oturtan Allah’a hamdolsun. Allah’ın yardımları sofrasından beni rızıklandıran Allah’a hamdolsun. Beni Allah’ın seçimine layık görülme lütfuna mazhar kılan Allah’a hamdolsun. Beni Allah’ın vefası sunumları kaynaklarından besleyen Allah’a hamdolsun. Beni Allah’a kulluk doğruluğu hırkalarıyla giyindiren Allah’a hamdolsun. Allah hakkında onca kusur işlememe, Allah’ın haklarını zayi etmeme rağmen bütün bunlara nail oldum. Bu lütuf Allah’dandır. Allah’dan başka günahları kim bağışlayabilir. İlahi! Beni var etmen şeklindeki nimetin cehdim ve çabam olmadan gerçekleşmiştir. Keremine yönelik umudum muradın sınırına kadardır. Bunda benim bir istihkakım ve istidadım söz konusu değildir. Birlerin teki ve şahidlerin müşahede ettiklerinin hakkı için senden istiyorum ki kulluk mihnetinden sevgi kaynakları selametine beni ulaştır, inat karanlığını doğruluk güneşinin ışığıyla gider, yardım eliyle doğruluk kapılarını aç. Çünkü Allah kullara karşı lütufkardır.
Rabbim! Varlığımın mekana aitliğini yok etmeni, müşahedemin güvenliğini baki kılmanı istiyorum. Şahidimin ve meşhudumun arasındaki ayrılığı kaldır. Varlığıma ait mevcudiyetin bütün ayniliğini gider. Efendim! Bana kulluğumu başkasını görme vehminin körlüğünden uzak kıl. Hayırlılar arasından seçilmiş iki nebî hakkında önceden verdiğin sözü bana ulaştır. Her tavır ve ihtiyaç karşısında iradenle benim işime galip ol. Hareket ve duruşta tevhid ve istiva ile bana yardım et.
Habibim! Senden her hal ve durumda en hızlı vuslatı, en göz kamaştırıcı cemali, en görkemli celali, en yüksek kemali istiyorum.
Ey O olan O! Ey O! Ey O’dan başka kimse olmayan! Belirsiz gayb ve kutsal gayn ile senden istiyorum: “Geri dönüp giden geceye, aydınlanan sabaha andolsun. Muhakkak o kerem sahibi nebinin sözüdür. Yüce arşın yanında güçlü, orada itaat edilen ve güvenilirdir. Apaçık arabçadır. Şüphesiz o alemlerin rabbi tarafından indirilmiştir.” İşi gizli ruhla sağlamlaştıran hüküm istiyorum senden. Beyan sigasıyla ve sağlam bir üslupla istiyorum. Allah’ım! Hayatımın nesimi eliyle tahiyyatım ruhlarıyla zatıma yüklemeni istiyorum bunları. Tertemiz salâvatların, daimi selamların arasında isteklerin hasıl oluş vesilesi kılmanı istiyorum. Sevenlere ulaşma aracı kıl. Her mertebede Ona tabi olanlara, mensup bulunanlara selam olsun. Apaçık Hak ilah! Bizi onlara has kimselerden kıl. Amin.
Salât ve selam Muhammed’in, ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. İzzet sahibi Rab, senin Rabbin onların yakıştırmalarından münezzehtir. Gönderilmiş Rasullere selam olsun. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun. Amin…
CUMARTESİ Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Efendim! Baki oluşun daimidir. Senin hükmün mahlukat içinde geçerlidir. Yüceliğinde münezzehsin. Münezzehliğinde yücesin. Varlığı korumak seni yormaz. Gözün gördüğü senden gizlenmez. Dilediğin kendine çağırırsın. Kendinle kendine delalet edersin. Daimi hamd sana özgüdür. En ulu devamlılık senindir. Senden berrak bir vakit istiyorum. Bu vakti sana yaraşır muamelelerle geçireyim. Bu vaktin gayesi sana yakınlık olsun ve senin rızana uygun amellerle geçireyim. Bana öyle bir sır ver ki, amellerin hakikatleri onunla benim için açığa çıksın. Bana öyle bir hikmet tahsis et ki, beraberinde hüküm ve işaret olsun, anlama ona eşlik etsin. Çünkü sen, seni dost edinenin dostusun. Sana dua edene icabet edensin. İlahi! Bana bahşettiğin nimetlerin kalıcılığını süreklileştir.
Yanımdaki müşahedeni kalıcı kıl. Bana benim zatımı zatım açısından değil kendi açından göster. Ki seninle olayım, benimle değil. Bana katından öyle bir ilim ver ki, bu hususta bütün bilen ruhlar beni örnek alsın. Çünkü sen bilensin, her şeyin bilgisi senin katındadır. Celal ve kerem sahibi rabbinin adı yücedir. Gaiplerin anahtarları O’nun elindedir ve Ondan başkası bunları bilemez. O, karada ve denizde olan her şeyi bilir.
Rabbim! Üzerime nurundan şualar yağdır ki, her örtülüyü benim için ortaya çıkarsın, öyle ki varlığımı kamil manada ben olarak değil sen olarak müşahede edeyim. Sıfatımı kendimden silmiş olarak sana yaklaşayım, tıpkı senin üzerime nurunu indirmek suretiyle bana yaklaşman gibi. Rabbim! İmkan benim sıfatım, yokluk benim maddem, fakirlik ise benim karargahımdır. Senin varlığın benim sebebimdir. Senin kudretin benim failimdir. Sen benim gayemsin. Senin ilmin ne kadar cahil olduğumu anlamam için yeterlidir. Sen benim bildiğim ve benim bildiğimin
ötesindeki gibisin. Sen her şeyle berabersin. Senin beraber hiçbir şey yoktur. Menzilleri seyir için takdir ettin. Mertebeleri de menfaat ve zarar için tertip ettin. Hayır yollarını sabitleştirdin.
Bunların tümünde biz seninle beraberiz, ama sen bizimle beraber değilsin. Sen sırf hayırsın, salt cömertliksin ve mutlak kemalsin. Hayırları toplulukların üzerine indirdiğin, gecelerin karanlıklarını giderdiğin ismin hakkı için senden, varlığımı her nurun maddesi ve her matlubun gayesi olan nurundan bir nurla doldurmanı istiyorum. Ki varlığımın zerrelerine yerleştirdiğin hiçbir şey bana gizli kalmasın. Bana doğru bir lisan bahşet ki, bu lisan hakkın müşahedesini ifade etsin. Bana öyle kapsamlı söz ver ki, onunla açıklık ve belagat gerçekleşsin ve konuşmamda hakkım olmayan şeyleri iddia etmekten beni koru. Beni ve bana tabi olanları bir basiret üzere kıl.
Allah’ım! Hayreti gerektiren veya fitneye sebep olan yahut senin hakkında şüpheye yol açan sözden sana sığınırım. Söz senden alınır, hikmet senden algılanır. Sen semavatı tutansın, isimleri öğretensin. Senden başka ilah yoktur, bir’sin, teksin, yalnızsın, samedsin. Doğmamış,
doğurulmamışsın. Sana hiç kimse denk değildir. Allah’ın salât ve selamı efendimiz Hz.
Muhammed’in, ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamd olsun
PAZAR Gündüz Duası
Vucudu açıp başlatan Allah’ın adıyla. Her varlığı açığa çıkaran Allah’a hamdolsun. Allah’dan başka ilah yoktur. Keşifle ve müşahede ile bilinen bir tevhiddir bu. Allah Ekber’dir, emir Ondan başlar, Ona döner. Allah münezzehtir. O’ndan başka bir şey yoktur ki görünsün. Onunla beraber ibadet edilen başka biri yoktur. O Vahid’dir (Bir’dir) , Ahad’dır (tek’dir), sınırların meydana gelişinden önce olduğu gibidir. Her şeyde Ona dair bir ayet vardır; Onun birliğine, tekliğine ve varlığına delalet eder. Sırrı münezzehtir; O’nu, idrak edilmekten, nüfuz edilmekten gizlemiştir.
Kuvvet ve değiştirme gücü ancak üstün ve azamet sahibi Allah’ındır. Bu, bize has kıldığı bir hazinedir, gayb ve cömertlik hazinelerinden. Onunla her hayrın indirilmesini ister ve her şerrin, her zararın savılmasını dilerim. Kapalı her menfezi Onunla açarım. Biz Allah’tan geldik ve yine Ona döneceğiz, indirdiği veya indirmekte olduğu her emirdi. Her halde, her makamda, her düşüncede, her ilhamda, her çıkışta ve her girişte. Her şey için ve her şeyde umut edilen
Allah’dır. Umulan ve kast edilen Odur. İlham Ondan gelir,
Ondandır anlamak. Varlık Odur, ne inkar var ne de ret. Açığa çıktığı zaman, hiçbir şey yoktur. Gizlendiği zaman her şey başkadır. Her şey teklikle perdelenmiş, mabud ve batındır, birlikle de zahirdir. Her şeyin varlığı Ondan ve Onunladır, bu yüzden hiçbir şey yoktur. Şu halde şey hakikatte yok ve yitiktir.
O, evveldir, ahirdir, zahirdir, batındır. O, her şeyi bilir. Bir şeyin olmasından önce de , varlığından sonra da geniş kuşatma Onundur. Onundur kapsamlı hakikat ve daima geçerli olan sır. Daimi mülk ve ayrılmaz hakimiyet. O övgüye ve ululuğa layıktır. O, kendini övdüğü gibidir. Hamdeden de, hamd da, hamdedilen de Odur. Zatı tektir. İsim ve sıfatları birdir. Küllileri ve cüzileri bilir. üstleri ve altları ihata etmiştir. Her yönden yüzler Ona yönelmiştir.
Allah’ım! Ey ihata eden ve cem eden! Ey hiç kimsenin bağışına engel olamadığı! Ey katında olanların tükenmediği! Ey cömertliği ve bağışı bütün varlıkları kapsayan! Allah’ım! Benim için bu hazinelerin zincirlerini aç. Bu remzlerin hakikatlerini açığa çıkar. Benim yöneldiğim, yönüm ol. Rüyetinle beni rüyetimden perdele. Tecellinin zuhuruyla bütün sıfatlarımı sil. Benim bakışım senden başkasına ilişmesin.
Allah’ım! Bana her şeyde rahmet, inayet, koruma, riayet, ihtisas, velayet gözüyle bak. Ta ki hiçbir şey beni seni görmekten perdelemesin ve ben, beni desteklediğin bakışınla her şeyde sana bakıyor olayım. Beni tecelline boyun eğen, sana has olmaya layık ve mahlukatın içinde velayetinin mahalli kıl. Senin bağışını ve fazlını onlara bahşeden olayım.
Ey mutlak zenginliğe sahip ve ey kulları muhakkak fakirlik içinde olan! Ey her şeyden müstağni ve her şeyin muhtaç olduğu! Ey her şeyin emri elinde olan ve her şeyin dönüş mercii! Ey mutlak varlık sahibi! Ne olduğunu Ondan başka kimse bilemez. Ona ancak Onunla delalet edilir. Ey salih amelleri kuluna musahhar kılan! Ki yararı kendisine dönsün. Senden başka bir maksadım yoktur benim. Ancak senin cömertliğin ve hayrın bana kafi gelir. Ey beklentilerin ötesinde cömert olan! Ey istenmeden önce ihtiyaçları bahşeden! Ey her isteyenin adımlarını önünde durduğu! Ey emrine güç yetiren, galip olan! Ey her şeye bağışta bulunan ve istediğinde bağışını alan! İsteyerek sana yalvarıyorum: her durumda beni sana kulluk eder bul. Beni dost edin ey mevlam! Senden ona benden daha layıksın. Sen ki maksadın ötesindesin, nasıl sana kast edeyim! İstemek uzaklığın kendisi iken nasıl seni talep edeyim! Yakın ve hazır olan ister mi? Ya da içinde kasıt şaşkın olan kimse nasıl kast eder? Talep sana ulaşmaz ve kast etme senin için geçerli olmaz. Zahirinin tecellilerine erişilmez, idrak edilmez. Sırlarının remzleri çözülmez, parçalanmaz. Mevcut olan kendisini var edenin künhünü bilebilir mi? Kul, kendisini kul edinenin hakikatine varabilir mi? İstemek, kast etmek, yakınlık ve uzaklık kulun sıfatlarıdır. Böyle iken kul bu sıfatlarıyla, zatı itibariyle müteal ve aşkın olandan neyi kavrayabilir. Her mahluk acz mahallinde, zillet konumunda ve izzet dergahında durmaktadır ve bu hazineyi idrak etmekten uzaktır. Seni nasıl bilebilirim ki sen, bilinmeyen batınsın! Ve sen, her şeyde kendini bana tanıtan zahirsin. Teklik aynında bana ait bir varlık yok iken seni nasıl birleyebilirim! Ve tevhid kulluğun sırrı iken seni birlememem mümkün mü! Sen münezzehsin, senden başka ilah yoktur. Hiç kimse seni birlemiş değildir.
Çünkü sen ezeli geçmişte ve ebedi gelecekte olduğun gibisin. O halde gerçek anlamda senden başka seni birleyen kimse yoktur. Kısacası, seni senden başka bilen yoktur. Batınsın, zahirsin. Kendinden gizlenip batın olmuş değilsin ve başkası için de zahir değilsin. Sen sensin. Senden başka ilah yoktur. Ahirin evveli ve evvelin ahiri olan bu şekilde çözülür mü?
Ey emri müphem kılan, sırrı gizleyen ve hayret yok iken hayrete düşüren! Allah’ım! Senden tekliğin sırrını, kulluğun hakikatini, yüce huzura layık olan şekilde rububiyetle kaim olmayı istiyorum. Ben seninle varım, sonradan olmayım, yok olucuyum. Sen varsın, bakisin, daima dirisin, her şey hakimsin, kadimsin, öncesizsin, bilensin, bilinensin. Ey mahiyetini kendisinden başka kimsenin bilmediği Allah’ım! Senden, kendimden sana kaçmayı, bütünümle sende cem olmayı istiyorum. Ki varlığım şühüduma perde olmasın.
Ey maksadım! Seni bulduğumda hiçbir şeyi kaybetmem. Seni bildiğimdehiçbir şeyi bilmemiş olmam ve seni müşahede ettiğimde hiçbir şeyi yitirmiş olmam. Fena bulmam sende, Beka bulmam seninledir. Müşahede ettiğim sensin. Senden başka ilah yoktur. Sen müşahede ettiğin,
bildiğin ve emrettiğin gibisin. Müşahedem varlığımın aynısıdır. Ben fena bulurken de bekaya erişirken de kendimden başkasını müşahede etmedim. İşaret banadır, hüküm benim için ve banadır. Nispet benim nispetimdir ve bütün bunlar benim mertebemdir. Zuhurda, batında, korunan sırrın sirayetinde durum benim durumumdur. Sirayet eden bir hüviyet, açık ve belirgindir. Varlık, yokluk, nur, zulmet, levh, kalem, işitme, sağırlık, cehalet, bilme, savaş, barış, susma, konuşma, bütünlük, parçalanma, hakikat, hak, gaiplik, ezel, daimilik ve ebed… “De ki: O, Allah Ahad’dır. O Allah Samed’dir. Doğurmamış ve doğmamıştır. O,nun hiçbir dengi yoktur. O,
Ahad’dır.” Allah’ın salât ve selam var etme ve varlıkta ilk olanın, her şahidin fatihi, görenin ve görünenin hazırı gizli sır, zahir nurun üzerine olsun. O, mümeyyiz maksadın aynıdır. Yaratılış aleminde öncelik kabzasıdır. Mabudun yüce ve kutsal ruhtan, parlak ve mükemmel nurdan yarattığıdır. O, mabudun huzurunda kulluğun kemalini gerçekleştirmiştir. Ruhaniyetinin huzurundan onun ruhuna feyiz bahşedilmiştir. Nurani parıldayışlar onun ruhunun kandiline ulaşmıştır…
O, yakınlaştırılmış resul, saadete erişmiş velidir. Salât ve selam Onun ehlibeytinin, sırlarının hazineleri, nurlarının kaynakları, aylarının doğuş menzilleri, hakikatlerinin hazineleri, mahlukatın yol göstericileri, izleyenlerin rehber yıldızları olan ashabının üzerine olsun. Din gününe kadar salat ve selam onlara olsun.
Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun. Allah münezzehtir ve ben müşriklerden değilim. Allah bize yeter ve O ne güzel vekildir. Yüce ve azamet sahibi olan Allah’tan başka kudret ve güç sahibi yoktur.
PAZAR Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Sen her görünenin görünmezini kuşatan şahidsin. Her zahirin batınını bürüyensin. Bütün alınların secde ettiği, bütün yüzlerin döndüğü veçhinin nuru için, bütün gözlerin dikildiği nurun için senden beni, sırf sana has olan yoluna iletmeni istiyorum. Bir hidayet ki beni, senden başka her şeyden sana çevirsin. Ey mutlak O! Ve ben mukayyet O’yum.
Ey O’ndan başka O olmayan! İlahi! Düşmanları kahretmek ve zalimleri ezmek senin şanındır. Kahır isimlerinin izzetinden bir yardım istiyorum ki, benim için kötülük dileyen herkesten beni korusun. Bu sayede kendi kendime yeteyim. Zorbalara güç yetireyim. Zalimlerin köklerini kazıyayım. Beni nefsime öyle malik kıl ki, beni her türlü kötü ahlaktan arındırsın, temizlesin. Beni sana hidayet ettir.
Ey Hadi! Ki her şeyin dönüşü sanadır. Sen her şeyi kuşatmışsın. O, kulları üzerinde kahredici güce sahiptir. O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır. İlahi! Sen her nefisten öncesin, kadimsin. Her anlama ve hisse hakimsin. Takdir ettin, sonra kahredici gücünle hakim oldun, bildin ve takdir ettin. Kudret ve kahredicilik senindir. Yaratma ve emir yetkisi senin elindedir. Sen her şeyle berabersin, yakınlığın yakını ve mevlasısın. İhata ederek onu idare eden ve hidayet ettirensin.
İlahi! Senin kahır isimlerinden yardım istiyorum ki kalbi ve bedeni kuvvetler onunla güçlensin. Ta ki benimle karşılaşan her kalp sahibi yenik ve mağlup olarak gerisin geri gitsin İlahi! Senden konuşan bir lisan, doğru söz, yaraşır bir anlayış, üstün bir sır, hakikate yatkın bir kalp, düşünen bir akıl, gören bir fikir, yerinde durmayan bir şevk, kurcalayan bir merak, yakıcı bir özlem istiyorum. Muktedir bir el, ezici bir kuvvet, mutmain bir nefis, sana itaat hususunda uysal organlar bahşet bana. Sana gelmek için beni kutsa, temizle, sana gelmekle beni rızıklandır. İlahi! Bana öyle bir kalp bahşet ki, onunla muhtaç olarak sana yöneleyim. Muhtaçlık ona öncülük etsin, özlem onu sürsün, iştiyak yoldaşı olsun, korku azığı olsun, yerinde durmayan bir tereddüt arkadaşı olsun. Ama da yakınlık ve bu kabul olsun. Yönelenlerin yakınlığı senin katındadır.
İsteyenlerin arzularının sonu sendedir.
İlahi! Üzerime sekine ve vakar indir. Büyüklenmekten ve kibirden beni uzak tut. Yönelmiş olarak kabul makamına beni yerleştir. Sözüme icabetle karşılık ver. Rabbim! Beni ariflerin yakınlığıyla kendine yakın kıl. Tabiat bağlarından temizle beni. Temizlenenlerden olmam için yerme(zem) kanının pıhtısını benden gider. Efendimiz Muhammed’e, ehlibeytine ve bütün ashabına salât et. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun.
Şeyhül Ekber Muhyiddin - i İbnü'l Arabi
(fetih dağında halvette bulunduğum sırada heybetli iki şeyh bana göründü. Biri dedi ki: Bunu benden bütün sadık taliplere ve bütün muvafık müritlere rivayet et.)
PAZARTESİ Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Allah’ım! Senden nur ve hidayet, uymada edep istiyorum.
Nefsimin şerrinden ve beni senden koparan her koparıcının şerrinden sana sığınırım. İlahlar yoktur ancak Sen varsın. Nefsimi şüphelerden, kötü ahlaktan, maddi hazlardan, gafletlerden arındır. Beni, her durumda sana itaat eden bir kul eyle.
Ey bilen! Bana ilminden öğret. Ey hüküm ve hikmet sahibi! Beni hüküm ve hikmetinle destekle. Ey işiten! Bana kendinden duyur. Ey gören! Bana nimetlerini göster. Ey her şeyden haberdar! Bana kendini anlat. Ey diri! Beni zikrinle dirilt. Ey irade sahibi! Kudretin ve azametinle irademi arındır.
Muhakkak senin her şeye gücün yeter. Allah’ım! Senden tedbir sahibi bir lahut, musahhar
kılınmış bir nasut, etkili, külli, mücmeli ve mufassalı tasvir ve takdirde kuşatan bir akıl istiyorum.
İlahi! İdrak edilmeyen, terk edilmeyen zatınla, beraberlik vehmedenin şirke gireceği tekliğinle, ezeliliğinde başkasının varlığını zannedenin iftira ettiği, ihlas nizamından ayrılacağı kuşatıcılığınla senden istiyorum.
Ey kadimliğiyle beraber olmayan şeylerin kendisinden tenzih edilen! Ey ihatası ve azametiyle her şeyi takdir eden! Ey varlık nurunu adem zulmetinden çıkaran! Ey kalemine yerleştirdiği ilmiyle feleklerin şahıslarını tasvir eden! Ey hikmetlerinin sırlarıyla hükümlerini uygulayan! Uzak olanın yakın olandan yardım istemesi gibi sana sesleniyorum.
Sevenin sevgilisini istemesi gibi seni istiyorum. Muhtaç olanın icabet edenden dilenmesi gibi senden istiyorum. Allah’ım! Senden gayp perdelerinin kaldırılmasını, vehim ve şüphe sarığının çözülmesini istiyorum. Allah’ım! Beni, zorunlu bir hayat bahşederek kendinle dirilt. Bana, malumatların sırlarını kuşatan bir ilim öğret kendinden.
Kudretinle bana cenneti, arşı ve zatı aç. Sıfatların nurları altında beni sil. Beni düğümleyen tüm bağlardan lütfunla kurtar. Sen münezzehsin. Apaydınlık bir tenzih. Sonradan olmalık özelliklerinden ve eksiklik sıfatlarından berilik bir kutsilik sahibisin ki, yergi şüphelerinden ve reddedilme gereklerinden uzaksın. Sen münezzehsin. Sana ulaşmak isteyenlerin tümü, seninle olmaksızın sana ulaşmaktan acizdir. Sen münezzehsin, senin kim olduğunu senden
başkası bilemez.
Sen münezzehsin, yüceliğine rağmen ne kadar da yakınsın. Allah’ım! Bana hamd elbisesini giydir, izzet ridasıyla üzerimi ört, başıma celal ve ululuk tacını geçir. Şaka ve ciddiyet zatlarının sıfatlarından beni arındır. Sayı ve sınır karşıtlarından, farklılık ve eksiklik içinde olmaktan lütfunla
beni kurtar.
İlahi! Seninle yok olmam varlığını aynı, seninle baka bulmam yokluğun aynıdır. Seninle yok oluşumu gerçekleştirmek suretiyle seninle beraber varlığımı vehmetme mekanından uzaklaştır beni. Sende yok etmek suretiyle beni derle, topla. Senden başka ilah yoktur. Benzerden, benzerlikten münezzehsin. Senden başka ilah yoktur, denk olmaktan münezzehsin sen yüceler yücesisin. Senden başka ilah yoktur, yardımcı ve danışmandan müstağnisin. Senden başka ilah yoktur. Ey Ahad! Ey samed! Senden başka ilah yoktur, varlık seninledir ve secdeler sanadır. Sen Hak mabudsun. Benden sana sığınırım ve kendimden zeval bulmayı istiyorum senden. Seni uzaklaştıran, beni yakınlaştıran, seni ululayan ve beni gizleyen bir takiyyeden dolayı senden bağışlanma diliyorum. Alçaltan, yükselten, yoktan, örneksiz var eden, kesen, ayıran ve toplayan sensin.
Ey alçaltan! Ey yükselten! Ey yoktan, benzersiz var eden! Ey kesen! Ey ayıran! Ey toplayan! Sana sığınıyorum. Sana sığınıyorum. Senden yardım istiyorum, senden yardım istiyorum. Ey sığınağım! Ey sığınağım! Kurtar! Kurtar! Beni himayene al! Beni himayene al. Ey kurtuluşumun sebebi ve sığınağım! Senden istediğim şeyleri isterken, ilk varlığın öncüsünü, en mükemmel nuru, en üstün hayatın ruhunu, ezeli rahmetin yayıcısını. En ulu ahlakın semasını, ruh ve fazilet öncüsünü, suret ve gönderiliş hatemini, hadiyat ve beyanla gönderileni, ilim, temkin ve eman rahmetini,
Muhammed Mustafa’yı, seçilmiş Rasulu, razı olunmuş safiyi, önder Nebiyi vesile kılıyorum.
Allah’ım! Ona, ehlibeytine, ashabına kıyamet gününe kadar salât ve selam et. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun.
PAZARTESİ Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlâhi! İlmin her malumu kuşatmıştır. Haberdarlığın her anlaşılanın batınını ihata etmiştir. Yüceliğinde din gününe kadar her zemm edilenden münezzehsin. Alemlerin rabbi
olan Allah’a hamdolsun.
Himmetler sana yükselir. Sözler sana çıkar. Sen ululuğunda aşkınsın. Sana yükselişlerimizin en yakını tenezzüldür ve sen yüceliğinde erişilmezsin. Sana karşı takındığımız en şerefli ahlak zelilliktir. Her batında ve zahirde zuhur ettin. Her evvelden ve ahirden sonra daima varsın.
Sen münezzehsin. İlahlar yoktur. Ancak sen varsın. Senden başka ilah yoktur. Alınlar senin azametine secde eder.
Dudaklar senin zikrinle nimetlenir. Her özlem sahibinin yükseldiği en büyük isminle senden istiyorum. Dile getirilen her isteğin kabulü de ondandır. Bana bir sır ver ki yüksek himmetler onu bende arasın. Onurlu nefisler ondan dolayı bana uysun.
Rabbim! Senden istiyorum ki, sana yükseliş merdivenimi tenezzül, sana miracımı boyun eğiş ve zelillik kılasın. Beni nurundan bir örtüyle bürü. Böylece her örtülü bana açılsın. Beni de her kıskanandan ve gururludan perdelesin. Bana öyle bir ahlak ver ki bütün mahlukatı kucaklayayım onunla. Onunla her hakkı vereyim. Tıpkı senin her şeyi rahmet ve ilimle bürümen gibi. Senden başka ilah yoktur. Ey daima diri ve her şeye egemen olan! Rabbim! Beni rablığının lütfu ile terbiye et. Bir terbiye ki beni sana muhtaç bıraksın ve ebediyen senden müstağni kılmasın. Beni inayet gözüyle murakabe et ki bana nefsim itibariyle kötülükle ilişmek isteyen veya vaktimi ve duygumu bulandıran veya levhte bana bir satır yazmak isteyen herkesten korusun. Beni seninle ünsiyet kurma rahatlığıyla rızıklandır. Beni sana yakınlık makamına yükselt.
Ruhumu zikrinle huzura kavuştur. Beni sana umut bağlamak ve senden korkmak arasında gidip gelen yap. Bana rıza gömleğini giydir. Beni kabul mekanlarına girdir. Senin içinde
senden bana bir rahmet bahşet. Onunla dağınıklığım derlensin, eksiklerim tamamlansın. Eğriliklerim doğrulsun. Kaçaklarım geri gelsin. Şaşkınlarım yolunu bulsun. Çünkü sen her şeyin Rabbi; terbiye edicisisin. Zatlara rahmet ettin, dereceleri yükselttin. Sana yakınlık ruhların rahatıdır, sevincin reyhanıdır. Rahata eren herkesin dinlencesidir. Ey terbiye edenlerin Rabbi! Boyunları emrine ram eden! Azabı gideren. Sen yücesin. Rahmetin ve ilminle her şeyi kuşattın. Şefkatin ve hilminle günahları bağışladın. Sen çok bağışlayansın, Rahimsin, Halimsin, Alimsin, Alâsın, yüceler yücesisin, azamet sahibisin, ulusun.
Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in, Onun ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun
SALI Gündüz Duası
Bismillâhirrahmânirrahîym
Rabbim! Beni tekliğinin denizinin derinliğine, birliğinin kabaran dalgalarına sok. Ferdaniyetinin, egemenliğinin, satvetinin kuvvetiyle beni güçlendir ki rahmetinin genişliğinin fezasına yüzümde rahmetinin izinden kaynaklanan yakınlık yıldırımları parlayarak çıkayım. Heybetinle heybet kazanayım. Kuvvetinle kuvvetleneyim. İzzetinle galip geleyim. İnayetinle gözetileyim. Azametinle aziz olayım.
Öğretmen ve tezkiyenle ikrama nail olmuş üstün olayım. İzzet ve kabul hilatini üzerime giydir. Vuslat ve kavuşma yollarını bana kolaylaştır. Keramet ve vakar tacını başıma geçir. Dünya yurdunda ve sürekli kalış yurdunda benimle sevdiklerini kaynaştır. İsminin nurundan bana öyle bir satvet bahşet ki kalpler ve ruhlar peşimden gelsin. Nefisler ve bedenler önümde boyun eğsin.
Ey, zorbaların önünde boyun eğdiği! Huzurunda kisraların eğildiği! Ey dünya ve ahiret hükümdarı! Senden sadece sana sığınılır, senden sadece seninle kurtulunur. Yardım ancak sendendir. Sadece sana güvenilir. Hasetçilerin tuzağını benden uzaklaştır ve inatçıların kötülüklerinin karanlıklarını.
Ey kerem sahiplerinin en kerimi! Beni izzetinin gölgesinde himaye et. İlahi! Senin rızanı elde etme hususunda zahirimi destekle. Senin fiillerinin yollarına muttali olmam için kalbimi
ve sırrımı nurlandır. İlahi! Efendim! Senden umduğunu bulmadan kapından nasıl alıkonabilirim; oysa ben sana güvenerek kapına geldim. Senin kapında bağışından nasıl ümidimi kesebilirim ki, benden sana dua etmemi isteyen sensin! İşte ben senin kulunum, sana yöneldim, sığındım. Beni düşmanlarımdan uzak tut. Tıpkı doğu ile batıyı birbirinden uzaklaştırdığın gibi. Onların gözlerini al, ayaklarını kaydır, kutsiyetinin nuruyla, ululuğunun celaliyle onları benden alıkoy. Çünkü görkemli nimetleri verensin, bağışlayansın, ikram edensin. Kutsiyetinin ve ululuğunun celaliyle beni koru. Çünkü sen kendisinden başka ilah olmayansın. Sen birsin, ortağın yoktur. Şahitlik ederiz ki Muhammed senin kulun, Rasulun, safin ve halilindir. Şefkat ve rahmet lütuflarıyla sana münacat edenlerin dostudur.
Ey daima diri, ey her şeye egemen olan! İrfan ve ilim sırlarının üzerindeki perdeyi kaldır.
Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in,ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun.
Senin izzet sahibi rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir. Gönderilen bütün Rasullere selam olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.
SALI Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Senin baskının şiddetli, yakalaman elem vericidir. Kahrın azimdir. Zıtlardan ve eşlerden yücesin. Eş ve çocuktan münezzehsin. Düşmanları kahretmek, zorbaları ezmek senin şanındır. Dilediğine tuzak kurarsın, sen tuzak kuranların en iyisisin. Kimi perçemlerden yakalayıp müstahkem kalelerden çıkardığın, düşmanların yüreklerine korku saldığın, bedbahtları mutsuz kıldığın ismin hakkı için senden istiyorum. Şiddetle yakalan isminin kullarından birini bana yardım olarak gönder ki benim cüzi ve külli kuvvetlerime sirayet etsin, böylece istediğimi yapabileyim.
Hiçbir zalimin zulmü bana ilişmesin, hiçbir zorba zulümle beni korkutmasın. Öfkemi senin için, seninle ve senin öfkenle birlik kıl. Düşmanlarımın yüzünü ört, onları oldukları yerde başka varlıklara döndür. Kalplerini bağla. Benimle onlar arasına bir sur çek. Bu surun bir kapısı olsun. İçi rahmet, dışı ise yönelenlere azap olsun. Çünkü senin baskının şiddetli ve yakalaman elem vericidir.
“Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Muhakkak onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!” Rabbim! Beni seninle müstağni kıl ki, senden başkasına muhtaç olmayayım. Bana öyle bir zenginlik ver ki hiçbir
hazza ihtiyaç duymayayım. Beni her mahlukun zahirine veya batınına çağıran bir şeye meyletmeyeyim. Beni kolaylaştırılmışlığın en son noktasına ulaştır. Beni sidre-i münteha’ma vardır. Varlığın devirselliğine, seyrin küreselliğine şahit kıl, ta ki tenzilin sonlara gelişinin, başlangıçlara dönüşünün sırrını göreyim. Ki kelam kesilsin, “lam”ın hareketi dursun, benden “gayn”ın noktası düşsün, bir ikiye dönsün. Allah’ım! Bir çok velin için kolaylaştırdığın sırrınla benim için de kolaylaştır. Öyle bir kolaylaştırma ki, müstağniliğimin bulutunu dağıtsın.
Bunların tümünde parıldayan bir nurla beni destekle. Bu nur cinlerden ve insanlardan her hasetçinin gözünü kamaştırsın. Bana her makama galip gelme melekesini bahşet. Beni senden başkasından müstağni kıl. Ki sana muhtaçlığım sabit olsun. Çünkü Gani ve övgüye
layık olan Hamid sensin. Veli, ulu, kerem sahibi ve doğrultan sensin.
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, ehlibeytine ve tüm ashabına salât ve selam et.
ÇARŞAMBA Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Rabbim! Kutsiyetinin nurlarını müşahede etmekle beni onurlandır. Ünsiyetinin hakimiyet satvetinin zuhuruyla beni destekle. Ki isimlerinin marifet parıldayışları içinde yüzeyim. Bir yüzüş ki, şühud alemlerinde varlığımın zerrelerinin sırlarına muttali olayım, onunla mülk ve melekut alemlerine yerleştirdiğin hakikatleri göreyim. Kudretinin sırrının lahut ve nasut müşahedelerine sirayet edişine tanık olayım. Bana eksiksiz bir marifet ve genel bir hikmet ver ki, varlıkların içine
yayılmış malumatların inceliklerinin bütün kıvrımlarını, derinliklerini bileyim. Onunla, ayetlerin hakikatlerini idrak etmeye engel olan varlık karanlıklarını savayım. Muhabbet, sevgi, meveddet, doğruluk ve rüşt teşvikleriyle kalpler ve ruhlar üzerinde tasarrufta bulunayım. Çünkü seven, sevilen, isteyen ve istenen sensin. Ey kalpleri çekip çeviren! Ey sıkıntıları gideren! Sen en gizli gaipleri bilensin, kusurları çokça örtensin, günahları çokça bağışlayansın. Ey hep bağışlayan ve ey daima kusurları örten! Ey bağışlayan! Ey örten! Ey koruyan! Ey vefa eden! Ey savunan! Ey ihsan eden! Ey acıyan! Ey şefkat eden! Ey Latif! Ey Aziz! Ey selamet bahşeden Selam! Beni bağışla, günahlarımı ört, beni koru, beni muhafaza et, günahları, kötülükleri benden sav, bana ihsan et, bana acı, bana lütfet, beni aziz kıl ve bana selamet bahşet. Çirkin fiillerimden dolayı beni sorgulama, kötü amellerimden ötürü beni cezalandırma, en kısa zamanda eksiksiz lütfünla, genel rahmetinin kurtarıcılığıyla imdadıma yetiş. Beni senden başka hiç kimseye muhtaç etme. Bana sıhhat ver, beni affet, bütün işlerimi, hallerimi ıslah et. Senden başka ilah yoktur. Sen münezzehsin. Kuşkusuz ben zalimlerden oldum. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.
Allah’ın salat ve selamı efendimiz Muhammed’in, onun ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun .
ÇARŞAMBA Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Senin ismin bütün isimlerin efendisidir. Arzın ve semanın melekutu senin elindedir. Sen her şeyin üzerinde kaimsin. O, her şeyin üzerindedir. Müstağnilik senin için sabittir. Senden başka, o ve ben olarak her şey senin kutsal cömertliğinin feyzine muhtaçtır. Yaratma ve emrin bütün karşıtlarını ve ayrılarını cem ettiğin, bütün zahirlerin gaybını ikame ettiğin, bütün gaiplerin görünenlerini izhar ettiğin ismin hakkı için senden istiyorum. Bana öyle bir samedanilik bahşet ki onunla kudretinin muharrikini durdurayım, böylece içimdeki bütün sakinler harekete geçsin. İçimde bütün hareketliler de sakin olsun. Kendimi bütün yönelenlerin kıblesi, bütün dağınıkların derleyicisi bulayım. İsmin hakkı için ki yüzümü ona yönelttim, onun yanında irademi ve sözümü savurdum. Herkes benden bir kap eksiksiz hidayet alsın. O, yegane imam Muhammed Mustafa’nın hidayetidir. Eğer o olmasaydı, bu varlık olmazdı.-(bu kısım üç kere okunacak)-
Musa’nın (a.s) benliğini iktibas etsin benden herkes. Ey O olan! Ey O! O, ne Odur ne de ben. Bütün görünenlerin hakikatini kuşatan bin gaipten kaynaklanan ismin hakkı için senden istiyorum. Her çok’un birliğini her hakkın içinde ve her hakikatin zahirinde bütün birlerin çokluğunu, sonra zahirin ve batının birliğini bana göster, ki zahirin gaybi ve batının gizliliği benden saklanmasın. Ey her şeyin melekutu elinde olan! Bana küllü göster. Sen sensin.
Sen Allah de, sonra da onları oyunlarıyla baş başa bırak…Elif. Lam. Mim. Allah, O’ndan başka ilah yoktur. O daima diridir, her şeyin üzerinde kaimdir.
Efendim! Selam üzerine olsun. Sen benim efendimsin. Benim gizlim de açığım da senin yanında birdir. Benim seslenişimi duyarsın ve dualarıma icabet edersin. Nurunla benim zulmetimi sildin. Benim ölümü hayatınla dirilttin. Sen benim rabbimsin, kulağım, gözüm ve kalbim senin elindedir. Sen benim her şeyimin sahibisin. Aşağılığımı şereflendirdin, değerimi yükselttin, şanımı yücelttin. Nurların nuru, sırların açıcısı, ömürlerin bahşedicisi, perdelerin kaldırıcısı sen yücesin. Celalinin ululuğunda sonradan olma varlıkların özelliklerinden berisin. Kemalinin mertebesi eksikliklerin, ayıpların ve şehvetlerin yol bulmasına kapalı olacak kadar yücedir. Zatının şühuduyla arzlar ve semalar nurlandı. En yüce ululuk, en geniş cennetler ve en ulaşılmaz üstünlük senindir. Münezzehtir, beridir rabbimiz ve meleklerin ve ruhun rabbidir. Karanlık dehlizleri, gizli cevherleri aydınlatan, heyuli denizde boğulanları kurtarandır. Çöken karanlıktan, göz diken hasetçiden sana sığınırım.
Ey benim padişahım! Sana sesleniyorum, kırık, senin işittiğini bilen, senin icabet ettiğine inanan bir kul olarak sana yalvarıyorum. Muhtaç ve zor durumdaki biri olarak kapında durdum, senden başka da vekil bulamıyorum. İlahi! Hayırları bahşettiğin, bereketleri indirdiğin ve şükür
ehline fazlalıkları lütfettiğin, kullarını karanlıklardan çıkardığın, şirk ve alçaklık ehlini gazaba uğrattığın ismin hakkı için senden istiyorum: nurlarının giysilerini üzerime geçir. Ki düşmanların zarar veren bakışlarını, eksilten ellerini benden alıkoysun. Senden payıma aydınlanma ver ki her
gizli şey benim için açığa çıksın. Her yüce sırrı benim için belirginleştirsin. Azdıran her şeytanı da yaksın. Ey nurun nuru! Her örtülüyü açan! Bütün işlerin dönüşü sanadır. Bütün kötülükler seninle savılır.
Ey Rab! Ey Rahim! Ey Gafur!
Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in, ehlibeytinin ve ashabının üzerine olsun
PERŞEMBE Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Sen zatınla kaimsin. Sıfatlarınla ihata edensin. İsimlerinle tecelli edensin. Fiillerinle zahirsin. Senden başka kimsenin bilmediğiyle batınsın. Celalinde Teksin. Sen Bir (Vahid) ve Tek (Ahad) olansın. Ezel ve ebedde baki olmanla yeganesin. Sen sensin, sendeki vahdaniyetin içinde yeğaneliğinle Allah’sın. Seninle beraber senden başkası, senin içinde senden gayrısı yoktur. Allah’ım! Senden, senin bekan içinde fena bulma, seninle beka bulma istiyorum, seninle beraber değil. Senden başka ilah yoktur. İlahi! Beni huzurunda gayb et, varlığında yok et, şühudunda helak et. Beni senden koparan engellerle beni ayır. Beni seninle öyle meşgul kıl ki, beni senden alıkoyan her şeyden uzak olayım. Senden başka ilah yoktur. İlahi! Sen gerçek varlıksın, ben ise asıl yokum. Senin bekan bizzat, benim bekam ise arazdır. İlahi! Hak varlığınla asıl yokluğuma cömert bağışta bulun ki, olmadığım zamanki gibi olayım ve sen de hep olduğun gibisin. Senden başka ilah yoktur. İlahi! Sen istediğini yapansın. Bense senin kullarının
içinde bir kulum. İlahi! Beni irade ettin ve benden irade ettin.
Ben irade edilenim ve sen de irade edensin. Benden muradın sen ol ki istenen sen, isteyen de ben olayım. Senden başka ilah yoktur. İlahi! Sen her gaipte batınsın, her aynde zahirsin. Doğru
ve yalan her haberde işitilensin. Bir ve iki mertebesinde bilinensin. Nüzul isimleriyle adlandın. Gözlerin kırpılmasından perdelendin. Akılların idraklerinden gizlendin. İlahi! Sıfat tecellileri hususiyetleriyle tecelli ettin. Böylece varlıkların mertebeleri çeşitlendi. İsimlenenlerin hakikatlerinin tüm mertebelerinde yüceldin. Bilinenlerin gaybi hakikatlerinin inceliklerine akıl şahitlerini belirledin. İlahi marifetler meydanına ruhların öne geçenlerini saldın. Böylece rabbani
lütüflarının işaretleri karşısında önce şaşırdılar, sonra donakaldılar; onları küllilikten ve cüzilikten kaybettiğin, benlikten ve neredelikten naklettiğin, kemiyet ve mahiyetten sıyırdığın, zati irfanlarla belirsizlik marifetlerini öğrettiğin, ilahi makamlarda rabbani mütalaları serbest bıraktığın, “gayn” perdesinin kaldırılışı esnasında aradaki mesafeyi kaldırdığın zaman , “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” akışı içinde kadim düzenle düzene girdiler. İlahi! Kaç seslenenin içinde nice kere sana seslendim ve seslenene seslenen sensin. Yalvaranların münacatları içinde kaç kere sana münacat ettim ve münacat edene münacat edensin. İlahi! Vuslat ayrılığın aynısı, yakınlık uzaklığın kendisi, ilim cehaletin yeri, marifet inkarın karargahı ise, o zaman yönelme nasıl olacak ve yol nereden bulunacak! İlahi! Sen her kast edenin ötesindeki matlupsun. İnkarın içindeki ikrarsın. Ayrılık ve uzaklığın içindeki yakınlığın yakınısın. Vehim anlayışı istila etmiştir. Mutlu eden kimdir? Kimdir yardımcı olan? Güzellik,
sensin, diyor.
Çirkinlik, her şeyi güzel yaratana sesleniyor. Birincisi gayedir; seyir onun yanında durur. İkincisi,
başkasının vehmedilmesi hükmüyle perdedir. İlahi! Akıl ne zaman engellerin bağlarından kurtulacak, fikir mülahazaları ne zaman en güzelin güzelliklerini hakikatler gözünde seyredecek? Anlayış ne zaman iftira temelinden ayrılacak ve vehim ne vakit şirkin ortaklık bağlarından çözülecek? Düşünce ne zaman ayrılıkların farkından azat olacak? Güzel nefis ne zaman çürümüş ahlaktan, halkın huylarından arınacak? İlahi! İbadetler sana yarar sağlamaz, günahlar da sana zarar vermez. Kalplerin ve perçemlerin melekutunun saltanatı senin kahır elindedir.
Bütün işlerin dönüşü sanadır. İbadet edenin ve günah işleyenin bir dahli yoktur. İlahi! Bir iş seni başka bir işten alıkoymaz. İlahi! Zorunluluk seni ablukaya almaz ve mümkünlük seni sınırlandırmaz. Müphemlik seni perdelemez. Beyan da seni izah etmez. İlahi! Tercih edilmen delille olmaz, haklı olman burhanla değildir. İlahi! Sen ebedsin, ezelsin; bu ikisi senin için birdir.
İlahi! Sen nesin, ben neyim, O (huve) nedir ve O (hiye) nedir? İlahi! Çoklukta mı seni arayayım, yoksa birlikte mi? Süre ile mi bekleyeyim seni, yoksa müddet ile mi? Oysa sen olmadan kulun bir hazırlığı da dayanağı da olmaz. İlahi! Bekam bulmam sen de fena bulmam iledir, yoksa
senin içinde mi ya da seninle mi? Yokluğum da aynı şekilde seninle tahakkuk eder. Yoksa benimle vehmedilen midir? Ya da tersi mi geçerlidir? Yoksa bu ortak bir durum mudur? Sen
de beka bulmam da öyle. İlahi! Suskunluğum bir muhafızdır ki sessizliğimi gerektirir. Sözlerim de sessizliktir ki dilsizliğimi ve her şeyde hayreti gerektirir. Oysa hayret yoktur. Allah’ın adıyla. Allah bana yeter. Allah’ın adıyla. Allah ile. Allah’ın adıyla. Allah’ın adıyla Allah’a tevekkül ettim.
Allah’tan Allah’ın adıyla istedim. Yüce ve azamet sahibi
Allah’tan başka güç ve kudret yoktur. Rabbimiz! Sana tevekkül ettik. Sana yöneldik ve dönüş
sanadır. Allah’ım! Senden emrinin sırrını, kadrinin azametini, ilminin ihatasını, iradenin özelliklerini, kudretinin tesirini, görmenin ve işitmenin nüfuzunu, hayatının kayyımlığını, zatının ve sıfatlarının vacipliğini istiyorum.
Ya Allah! Ya Allah! Ya Allah! Ey Evvel! Ey Ahir! Ey Zahir!
Ey Batın! Ey Nur! Ey Hak! Ey Mübin!
Allah’ım! sırrımı vahdaniyetinin sırlarına has kıl. Ruhumu sıfatlarının tecellilerinin kutsiyetiyle arındır. Kalbimi ilahlığının marifetlerinin temizliğiyle temizle. Allah’ım! Aklıma ledünlüğünün ilimlerini öğret. Nefsimi Rablığının ahlakıyla ahlaklandır. Hissimi nuraniliğinin huzurunun nurlarının yardımıyla destekle. Cismaniyetimin cevherlerinin hülasasını tabiat kayıtlarından, maddenin yoğunluğundan, mekan ve kevnin sınırlarından kurtar.
Allah’ım! Beni yaratılışımın ve ahlakımın derekelerinden hakkının ve hakikatinin derecelerine yükselt. Sen benim velimsin, dostumsun. Ölümüm ve hayatım seninledir. Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım isteriz. Allah’ım! Bana öyle bir nazar kıl ki, onunla bütün tavırlarımı düzenle, sırlarımın seciyesini temizle. Fikirlerimin ruhlarını mele-i alaya yükselt. Onunla nurlarımın gücünü destekle.
Allah’ım! Beni bütün mahlukatından gaip kıl. Beni hakkın için kendinde cem et. Beni farklılığın alemlerinde emrinin tasarruflarını müşahede etmekle koru. Allah’ım! Sana tevessül ettim. Sana yöneldim. Senden ve senin için istedim. Hiçbir şeyde senden başkasını arzu etmedim. Senden başkasını istemem ve senden sadece seni isterim. Allah’ım! Bunun kabul edilmesi için en büyük vesileye, en büyük fazilete, en yakın sevgiliye, veliye, dosta Muhammed Mustafa’ya, razı olunmuş safiye, seçilmiş Nebiye (Allah’ın salât ve selamı üzerine olsun) tevessül ediyorum.
Onun vesilesiyle senden, ona ebedi, daimi, kayyumi, ilahi ve rabbani salâtını iletmeni istiyorum. Öyle ki bunda Onun kemalinin aynını göster, zatının marifetlerinin aynında beni yok et. Onun ehlibeytine ve ashabına da salât ve selam olsun. Buna dair hükümranlık senin elindedir. Yüce ve azamet sahibi Allah’tan başka güç ve kudret yoktur. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.
PERŞEMBEGece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Efendim! Sen sebeplerin müsebbibi ve tertip edip düzenleyenisin. Kalpler üzerinde tasarruf edip döndürensin. İlk sebeplerin tertibini ve en yukarı olanların en aşağı olanlara tesirini gerektiren hikmetin hakkı için senden istiyorum: sebeplerin yükseliş ve iniş tertiplerini bana göster ki batın olanlarını açık bir müşahede ile, ilk olanlarını son olanların aynında göreyim. Tertip edeni, sebeplerin sebebini, müsebbipten evvel olanı müşahede etmekle tertibin hikmetini düşüneyim. “Gayn” yüzünden “Ayn”ın aynından perdelenmeyeyim. İlahi! Marifetler mağarasının anahtarı olan izni bana bahşet ki, her yazılı nakşı açtığın Bedi isminle bütün başlangıçlara varayım. Ey bütün büyüklerin isimlerinin yüceliği karşısında boyun eğdiği! Her şey seninle vardır; ama sen bizimle var değilsin. Sen her şeyin örneksiz yoktan var edicisisin. Ey Rabbim! Her başlangıç için sana hamdolsun. Ey her sondan sonra baki kalan, sana şükürler olsun. Sen her hayra yönlendirensin, bütün batınların batınısın, şeylerin sonlarına ulaşansın. Alemler için rızkı yayansın. Allah’ım!
Bana bereket ver ve başkaları içinde üzerime bereket yağdır. Muhammed’e ve bütün ehlibeytine ve İbrahim’e bereket verdiğin gibi. Her şey sendendir ve sana yöneliktir. O, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyladır. Ey semavatın ve arzın örneksiz yoktan var edicisi! O bir şeyin olmasına hükmettiği zaman, ona sadece “OL” der, hemen oluverir.
İlahi! Sen her değişmezden önce sabit olansın. Her susandan ve konuşandan sonra baki olansın. Senden başka ilah yoktur. Senden başka hakiki varlık yoktur. Büyüklük, ceberut, azamet ve melekut sana aittir. Zorbaları kahredersin, zalimlerin tuzaklarını başlarına geçirirsin, mülhitlerin birliğini dağıtırsın, büyüklenenlerin boyunlarını eğersin.
Ey her galibe galip gelen! Ey her kaçanı yakalayan! Senden istiyorum: Büyüklüğünün ridasını bana giydir, azametinin hırkasını üzerime geçir. Beni heybetinin gölgelerine al. Bunların ötesinde olan bütün şeyleri senden başkası bilemez. Bana heybetinden öyle bir heybet bahşet ki, kalpler ona boyun eğsin, gözler onun karşısında korkuya kapılsın. Beni her inatçı zorbanın, her azgın şeytanın perçeminden yakalayacak güce kavuştur. Hepsinin perçemi senin elindedir. Bütün bunlar olurken kulluk acizliğinin bende baki kalmasını sağla. Beni kaymalardan, sürçmelerden ve hatalardan koru. Söz ve amelde beni destekle. Sen sensin. Kalpleri sağlam tutan ve sıkıntıları giderensin. Senden başka ilah yoktur. Allah’ın salât ve selamı Muhammed’in ve bütün ehlibeytinin üzerine olsun.
CUMA Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Rabbim! Beni marifet merdivenlerinde yükselt. Beni hakikat sırlarının kıvrımları arasında dolaştır. Beni korumanın çardakları altında, sırrının gizliliği içinde, celalinin parıldayışlarına yaraşmayan düşüncelerin varit olmasından perdele.
Rabbim! Her şeyde beni kendinle kaim kıl. Her eksik ve aşağıda bana lütfunu göster. Tevhid meydanı fezasında basiretimi aç ki her şey’in seninle kaim olduğunu öyle bir şekilde göreyim ki, gözlerim başka hiçbir mevcuda bakmasın. Ey fazilet ve cömertlik sahibi! Rabbim! Kutsal Zat elifinin tecrit denizinden üzerime lütuf yağdır, ki idrakimi bağlayan bütün ilişkilerim kopsun. İsteklerimin kapısı gerimde kalsın. Zatının gaybının melekutundan külli ve belirgin noktasının heyulasını üzerime aç ki burada eksiklik ve ayıptan korunmuş kevn harfleri karşısında kendimde güç bulayım.
Ey her şeyi ilim ve rahmet olarak kuşatan! Ey alemlerin Rabbi!... Rabbim! Benim dışımı ve içimi başkası kirinden, tavırlarda çakılıp kalmaktan kutsiyetinin zuhuru feyziyle temizle. Ünsiyetinin parıldayışlarının müşahedesiyle beni onlardan gizle. Beni eşyanın hakikatine ve şekillerin inceliklerine muttalî kıl. Bütün alemlerde varlıkların açık tevhidi dile getirişlerini bana işittir. Aynamı celalin ve kahrının isimlerinin cevherlerinin tecellisine elverişli kıl. Ki insanlardan ve cinlerden bir zorbanın gözü bana iliştiği zaman, bu cevherin şuası ona yansısın, nefsi emmaresini yaksın ve onu zelil olarak gerisin geri çevirsin. Gözleri umutsuzca, bezmiş olarak benden uzaklaşsın.
Ey yüzlerin yöneldiği, boyunların emrine girdiği! Ey Rablerin Rabbi! Rabbim! Beni engellerden uzak tut. Beni yakınlığının düşüncelerinden alıkoyan engellerden sıfatlarının nurlarının galip gelişinden sıfatlarıma uygun bir giysi giydir. Zatının nurlarının parıldayışlarından birinin tecellisiyle tabiatımın ve beşeriyetimin karanlığın yok et. Bana meleklere özgü bir kuvvet ver. Onunla beni istila eden aşağılık tabiatları ve çirkin ahlakları kahredeyim, ezeyim. Fikrimin levhinden kevnlerin şekillerini sileyim. İnayetinin eliyle fikrimin levhine ezeli ve “Kef” ile “Nun” arasında saklanan yakınlığının erişilmezlik sırrını yerleştir.
“Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı «Ol» demekten ibarettir. Hemen oluverir. Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O'na döneceksiniz.” Ey nurun nuru! Ey her şeye fazlının feyzinden damlalar bahşeden! Ey samed! Ey Kuddus! Ey Kahhar! Ey Hafız! Ey Latif! Ey alemlerin Rabbi!
Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in, ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun
CUMA Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Bütün ulvi babalar senin kulcağızlarındır. Sen mutlak Rabsin. Bütün zıtları cem ettin. Celal ve cemal sahibisin. Zatınla haşmetinin sonu yoktur. Çünkü senin şühudunun sınırı yoktur. Sen bizim müşahedelerimizden ulusun. Kusursuz kemal sahibisin, seni vasfetmemizden daha yüksek cemale sahipsin. Celalinde sonradan olma varlıkların özelliklerinden yücesin. Ulu cemalin şehvetlere meyletme badiresine düşmekten münezzehtir. Karşıtları birleştirdiğin sırrın hakkı için senden, ayrı işlerimi birleştirmeni istiyorum. Öyle ki varlığının birliğini bana göstersin. Cemalin ridasını giydir bana. Başıma celalin tacını geçir. Böylece beşeri nefisleri ona boyun eğsin. Dik başlı kalpler bana uysun. En kutsal sırlar önüme serilsin. Katında kadrimi yücelt; bu sayede bütün büyüklenenler benim yanımda alçalsın. Üstünlük taslayanlar benim karşımda zelil olsun. Perçemimden tutup kendine çek. Ruh sahibi olup perçemi senin elinde olan her canlının perçemini elime ver. Halkın ve emrinde bana doğru bir lisan ver. Beni kendinle doldur, karanda ve denizinde beni koru. Halkı zalim olan tabiat köyünden beni çıkar. Beni varlıkların rızıklarından azat et. Bana katından bir burhan ver; bana güven versin. Senden başkasının bana hakim olmasına, güç yetirmesine izin verme. Zenginliğimin her istenende sana muhtaçlıkta
olmasını sağla. Arzu edilen her şeyle ilgili olarak zenginliğinle bana eşlik et. Sen benim yönüm ve makamımsın. Dönüş ve son sanadır. Kırıkları onarır, zorbaları kırar, korkanlara güven verirsin. Zalimleri korkutursun. En yüksek ululuk, en kapsamlı tecelli ve en koruyucu hicap senindir. Münezzehsin. Senden başka ilah yoktur. Sen bana yetersin ve sen en güzel vekilsin. “Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir).
Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!” “Günaha dalanların ise cezalarını hakkıyla vermişizdir. Müminlere yardım etmek de bize düşer.” Allah’ım! Ey mahlukatın yaratıcısı, ölüleri çürütüp varlıktan silen, dağınıkları bir araya toplayan, zatların üzerine nurları bahşeden! Geniş mülk ve yüce cennetler senindir. Rabler senin kulların, krallar senin hizmetkarların, zenginler senin yoksullarındır. Sen ise zatın itibariyle başkalarından müstağnisin. Her şeyi yarattığın ve takdir ettiğin, dilediklerine cennetleri ve ipek giysileri, halifelik ve büyük mülk bahşettiğin ismin hakkı için senden hırsımı gidermeni, eksikliğimi tamamlamanı, üzerime nimetlerinin giysilerini giydirmeni, izin ve ilkaya elverişli olacak şekilde isimlerini bana öğretmeni istiyorum. İçimi korku ve rahmetle doldur. Dışıma heybet ve azamet ver. Öyle ki düşmanların kalpleri benden korksun, dostların yürekleri ise bana ısınsın. Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar. Rabbim! Bana tam bir istidat bahşet ki, kutsal feyzini abul edeyim, senin mülkünde senin halifen olayım, kullarına önelik gazabını savayım. Çünkü sen dilediğini halife kılarsın ve senin her şeye gücün yeter. Sen her şeyden haberdarsın, her şeyi görensin. Allah’ın salât ve selamı efendimiz Muhammed’in, ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. O bana yeter ve O ne güzel vekildir.
CUMARTESİ Gündüz Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Kim Allah’a sarılırsa o dosdoğru yola iletilmiştir. Beni Allah’ın lütfunun himayesine alan Allah’a hamdolsun. Beni Allah’ın rahmeti cennetine misafir eden Allah’a hamdolsun. Beni Allah’ın sevgisi makamına oturtan Allah’a hamdolsun. Allah’ın yardımları sofrasından beni rızıklandıran Allah’a hamdolsun. Beni Allah’ın seçimine layık görülme lütfuna mazhar kılan Allah’a hamdolsun. Beni Allah’ın vefası sunumları kaynaklarından besleyen Allah’a hamdolsun. Beni Allah’a kulluk doğruluğu hırkalarıyla giyindiren Allah’a hamdolsun. Allah hakkında onca kusur işlememe, Allah’ın haklarını zayi etmeme rağmen bütün bunlara nail oldum. Bu lütuf Allah’dandır. Allah’dan başka günahları kim bağışlayabilir. İlahi! Beni var etmen şeklindeki nimetin cehdim ve çabam olmadan gerçekleşmiştir. Keremine yönelik umudum muradın sınırına kadardır. Bunda benim bir istihkakım ve istidadım söz konusu değildir. Birlerin teki ve şahidlerin müşahede ettiklerinin hakkı için senden istiyorum ki kulluk mihnetinden sevgi kaynakları selametine beni ulaştır, inat karanlığını doğruluk güneşinin ışığıyla gider, yardım eliyle doğruluk kapılarını aç. Çünkü Allah kullara karşı lütufkardır.
Rabbim! Varlığımın mekana aitliğini yok etmeni, müşahedemin güvenliğini baki kılmanı istiyorum. Şahidimin ve meşhudumun arasındaki ayrılığı kaldır. Varlığıma ait mevcudiyetin bütün ayniliğini gider. Efendim! Bana kulluğumu başkasını görme vehminin körlüğünden uzak kıl. Hayırlılar arasından seçilmiş iki nebî hakkında önceden verdiğin sözü bana ulaştır. Her tavır ve ihtiyaç karşısında iradenle benim işime galip ol. Hareket ve duruşta tevhid ve istiva ile bana yardım et.
Habibim! Senden her hal ve durumda en hızlı vuslatı, en göz kamaştırıcı cemali, en görkemli celali, en yüksek kemali istiyorum.
Ey O olan O! Ey O! Ey O’dan başka kimse olmayan! Belirsiz gayb ve kutsal gayn ile senden istiyorum: “Geri dönüp giden geceye, aydınlanan sabaha andolsun. Muhakkak o kerem sahibi nebinin sözüdür. Yüce arşın yanında güçlü, orada itaat edilen ve güvenilirdir. Apaçık arabçadır. Şüphesiz o alemlerin rabbi tarafından indirilmiştir.” İşi gizli ruhla sağlamlaştıran hüküm istiyorum senden. Beyan sigasıyla ve sağlam bir üslupla istiyorum. Allah’ım! Hayatımın nesimi eliyle tahiyyatım ruhlarıyla zatıma yüklemeni istiyorum bunları. Tertemiz salâvatların, daimi selamların arasında isteklerin hasıl oluş vesilesi kılmanı istiyorum. Sevenlere ulaşma aracı kıl. Her mertebede Ona tabi olanlara, mensup bulunanlara selam olsun. Apaçık Hak ilah! Bizi onlara has kimselerden kıl. Amin.
Salât ve selam Muhammed’in, ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. İzzet sahibi Rab, senin Rabbin onların yakıştırmalarından münezzehtir. Gönderilmiş Rasullere selam olsun. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun. Amin…
CUMARTESİ Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
Efendim! Baki oluşun daimidir. Senin hükmün mahlukat içinde geçerlidir. Yüceliğinde münezzehsin. Münezzehliğinde yücesin. Varlığı korumak seni yormaz. Gözün gördüğü senden gizlenmez. Dilediğin kendine çağırırsın. Kendinle kendine delalet edersin. Daimi hamd sana özgüdür. En ulu devamlılık senindir. Senden berrak bir vakit istiyorum. Bu vakti sana yaraşır muamelelerle geçireyim. Bu vaktin gayesi sana yakınlık olsun ve senin rızana uygun amellerle geçireyim. Bana öyle bir sır ver ki, amellerin hakikatleri onunla benim için açığa çıksın. Bana öyle bir hikmet tahsis et ki, beraberinde hüküm ve işaret olsun, anlama ona eşlik etsin. Çünkü sen, seni dost edinenin dostusun. Sana dua edene icabet edensin. İlahi! Bana bahşettiğin nimetlerin kalıcılığını süreklileştir.
Yanımdaki müşahedeni kalıcı kıl. Bana benim zatımı zatım açısından değil kendi açından göster. Ki seninle olayım, benimle değil. Bana katından öyle bir ilim ver ki, bu hususta bütün bilen ruhlar beni örnek alsın. Çünkü sen bilensin, her şeyin bilgisi senin katındadır. Celal ve kerem sahibi rabbinin adı yücedir. Gaiplerin anahtarları O’nun elindedir ve Ondan başkası bunları bilemez. O, karada ve denizde olan her şeyi bilir.
Rabbim! Üzerime nurundan şualar yağdır ki, her örtülüyü benim için ortaya çıkarsın, öyle ki varlığımı kamil manada ben olarak değil sen olarak müşahede edeyim. Sıfatımı kendimden silmiş olarak sana yaklaşayım, tıpkı senin üzerime nurunu indirmek suretiyle bana yaklaşman gibi. Rabbim! İmkan benim sıfatım, yokluk benim maddem, fakirlik ise benim karargahımdır. Senin varlığın benim sebebimdir. Senin kudretin benim failimdir. Sen benim gayemsin. Senin ilmin ne kadar cahil olduğumu anlamam için yeterlidir. Sen benim bildiğim ve benim bildiğimin
ötesindeki gibisin. Sen her şeyle berabersin. Senin beraber hiçbir şey yoktur. Menzilleri seyir için takdir ettin. Mertebeleri de menfaat ve zarar için tertip ettin. Hayır yollarını sabitleştirdin.
Bunların tümünde biz seninle beraberiz, ama sen bizimle beraber değilsin. Sen sırf hayırsın, salt cömertliksin ve mutlak kemalsin. Hayırları toplulukların üzerine indirdiğin, gecelerin karanlıklarını giderdiğin ismin hakkı için senden, varlığımı her nurun maddesi ve her matlubun gayesi olan nurundan bir nurla doldurmanı istiyorum. Ki varlığımın zerrelerine yerleştirdiğin hiçbir şey bana gizli kalmasın. Bana doğru bir lisan bahşet ki, bu lisan hakkın müşahedesini ifade etsin. Bana öyle kapsamlı söz ver ki, onunla açıklık ve belagat gerçekleşsin ve konuşmamda hakkım olmayan şeyleri iddia etmekten beni koru. Beni ve bana tabi olanları bir basiret üzere kıl.
Allah’ım! Hayreti gerektiren veya fitneye sebep olan yahut senin hakkında şüpheye yol açan sözden sana sığınırım. Söz senden alınır, hikmet senden algılanır. Sen semavatı tutansın, isimleri öğretensin. Senden başka ilah yoktur, bir’sin, teksin, yalnızsın, samedsin. Doğmamış,
doğurulmamışsın. Sana hiç kimse denk değildir. Allah’ın salât ve selamı efendimiz Hz.
Muhammed’in, ehlibeytinin ve bütün ashabının üzerine olsun. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamd olsun
PAZAR Gündüz Duası
Vucudu açıp başlatan Allah’ın adıyla. Her varlığı açığa çıkaran Allah’a hamdolsun. Allah’dan başka ilah yoktur. Keşifle ve müşahede ile bilinen bir tevhiddir bu. Allah Ekber’dir, emir Ondan başlar, Ona döner. Allah münezzehtir. O’ndan başka bir şey yoktur ki görünsün. Onunla beraber ibadet edilen başka biri yoktur. O Vahid’dir (Bir’dir) , Ahad’dır (tek’dir), sınırların meydana gelişinden önce olduğu gibidir. Her şeyde Ona dair bir ayet vardır; Onun birliğine, tekliğine ve varlığına delalet eder. Sırrı münezzehtir; O’nu, idrak edilmekten, nüfuz edilmekten gizlemiştir.
Kuvvet ve değiştirme gücü ancak üstün ve azamet sahibi Allah’ındır. Bu, bize has kıldığı bir hazinedir, gayb ve cömertlik hazinelerinden. Onunla her hayrın indirilmesini ister ve her şerrin, her zararın savılmasını dilerim. Kapalı her menfezi Onunla açarım. Biz Allah’tan geldik ve yine Ona döneceğiz, indirdiği veya indirmekte olduğu her emirdi. Her halde, her makamda, her düşüncede, her ilhamda, her çıkışta ve her girişte. Her şey için ve her şeyde umut edilen
Allah’dır. Umulan ve kast edilen Odur. İlham Ondan gelir,
Ondandır anlamak. Varlık Odur, ne inkar var ne de ret. Açığa çıktığı zaman, hiçbir şey yoktur. Gizlendiği zaman her şey başkadır. Her şey teklikle perdelenmiş, mabud ve batındır, birlikle de zahirdir. Her şeyin varlığı Ondan ve Onunladır, bu yüzden hiçbir şey yoktur. Şu halde şey hakikatte yok ve yitiktir.
O, evveldir, ahirdir, zahirdir, batındır. O, her şeyi bilir. Bir şeyin olmasından önce de , varlığından sonra da geniş kuşatma Onundur. Onundur kapsamlı hakikat ve daima geçerli olan sır. Daimi mülk ve ayrılmaz hakimiyet. O övgüye ve ululuğa layıktır. O, kendini övdüğü gibidir. Hamdeden de, hamd da, hamdedilen de Odur. Zatı tektir. İsim ve sıfatları birdir. Küllileri ve cüzileri bilir. üstleri ve altları ihata etmiştir. Her yönden yüzler Ona yönelmiştir.
Allah’ım! Ey ihata eden ve cem eden! Ey hiç kimsenin bağışına engel olamadığı! Ey katında olanların tükenmediği! Ey cömertliği ve bağışı bütün varlıkları kapsayan! Allah’ım! Benim için bu hazinelerin zincirlerini aç. Bu remzlerin hakikatlerini açığa çıkar. Benim yöneldiğim, yönüm ol. Rüyetinle beni rüyetimden perdele. Tecellinin zuhuruyla bütün sıfatlarımı sil. Benim bakışım senden başkasına ilişmesin.
Allah’ım! Bana her şeyde rahmet, inayet, koruma, riayet, ihtisas, velayet gözüyle bak. Ta ki hiçbir şey beni seni görmekten perdelemesin ve ben, beni desteklediğin bakışınla her şeyde sana bakıyor olayım. Beni tecelline boyun eğen, sana has olmaya layık ve mahlukatın içinde velayetinin mahalli kıl. Senin bağışını ve fazlını onlara bahşeden olayım.
Ey mutlak zenginliğe sahip ve ey kulları muhakkak fakirlik içinde olan! Ey her şeyden müstağni ve her şeyin muhtaç olduğu! Ey her şeyin emri elinde olan ve her şeyin dönüş mercii! Ey mutlak varlık sahibi! Ne olduğunu Ondan başka kimse bilemez. Ona ancak Onunla delalet edilir. Ey salih amelleri kuluna musahhar kılan! Ki yararı kendisine dönsün. Senden başka bir maksadım yoktur benim. Ancak senin cömertliğin ve hayrın bana kafi gelir. Ey beklentilerin ötesinde cömert olan! Ey istenmeden önce ihtiyaçları bahşeden! Ey her isteyenin adımlarını önünde durduğu! Ey emrine güç yetiren, galip olan! Ey her şeye bağışta bulunan ve istediğinde bağışını alan! İsteyerek sana yalvarıyorum: her durumda beni sana kulluk eder bul. Beni dost edin ey mevlam! Senden ona benden daha layıksın. Sen ki maksadın ötesindesin, nasıl sana kast edeyim! İstemek uzaklığın kendisi iken nasıl seni talep edeyim! Yakın ve hazır olan ister mi? Ya da içinde kasıt şaşkın olan kimse nasıl kast eder? Talep sana ulaşmaz ve kast etme senin için geçerli olmaz. Zahirinin tecellilerine erişilmez, idrak edilmez. Sırlarının remzleri çözülmez, parçalanmaz. Mevcut olan kendisini var edenin künhünü bilebilir mi? Kul, kendisini kul edinenin hakikatine varabilir mi? İstemek, kast etmek, yakınlık ve uzaklık kulun sıfatlarıdır. Böyle iken kul bu sıfatlarıyla, zatı itibariyle müteal ve aşkın olandan neyi kavrayabilir. Her mahluk acz mahallinde, zillet konumunda ve izzet dergahında durmaktadır ve bu hazineyi idrak etmekten uzaktır. Seni nasıl bilebilirim ki sen, bilinmeyen batınsın! Ve sen, her şeyde kendini bana tanıtan zahirsin. Teklik aynında bana ait bir varlık yok iken seni nasıl birleyebilirim! Ve tevhid kulluğun sırrı iken seni birlememem mümkün mü! Sen münezzehsin, senden başka ilah yoktur. Hiç kimse seni birlemiş değildir.
Çünkü sen ezeli geçmişte ve ebedi gelecekte olduğun gibisin. O halde gerçek anlamda senden başka seni birleyen kimse yoktur. Kısacası, seni senden başka bilen yoktur. Batınsın, zahirsin. Kendinden gizlenip batın olmuş değilsin ve başkası için de zahir değilsin. Sen sensin. Senden başka ilah yoktur. Ahirin evveli ve evvelin ahiri olan bu şekilde çözülür mü?
Ey emri müphem kılan, sırrı gizleyen ve hayret yok iken hayrete düşüren! Allah’ım! Senden tekliğin sırrını, kulluğun hakikatini, yüce huzura layık olan şekilde rububiyetle kaim olmayı istiyorum. Ben seninle varım, sonradan olmayım, yok olucuyum. Sen varsın, bakisin, daima dirisin, her şey hakimsin, kadimsin, öncesizsin, bilensin, bilinensin. Ey mahiyetini kendisinden başka kimsenin bilmediği Allah’ım! Senden, kendimden sana kaçmayı, bütünümle sende cem olmayı istiyorum. Ki varlığım şühüduma perde olmasın.
Ey maksadım! Seni bulduğumda hiçbir şeyi kaybetmem. Seni bildiğimdehiçbir şeyi bilmemiş olmam ve seni müşahede ettiğimde hiçbir şeyi yitirmiş olmam. Fena bulmam sende, Beka bulmam seninledir. Müşahede ettiğim sensin. Senden başka ilah yoktur. Sen müşahede ettiğin,
bildiğin ve emrettiğin gibisin. Müşahedem varlığımın aynısıdır. Ben fena bulurken de bekaya erişirken de kendimden başkasını müşahede etmedim. İşaret banadır, hüküm benim için ve banadır. Nispet benim nispetimdir ve bütün bunlar benim mertebemdir. Zuhurda, batında, korunan sırrın sirayetinde durum benim durumumdur. Sirayet eden bir hüviyet, açık ve belirgindir. Varlık, yokluk, nur, zulmet, levh, kalem, işitme, sağırlık, cehalet, bilme, savaş, barış, susma, konuşma, bütünlük, parçalanma, hakikat, hak, gaiplik, ezel, daimilik ve ebed… “De ki: O, Allah Ahad’dır. O Allah Samed’dir. Doğurmamış ve doğmamıştır. O,nun hiçbir dengi yoktur. O,
Ahad’dır.” Allah’ın salât ve selam var etme ve varlıkta ilk olanın, her şahidin fatihi, görenin ve görünenin hazırı gizli sır, zahir nurun üzerine olsun. O, mümeyyiz maksadın aynıdır. Yaratılış aleminde öncelik kabzasıdır. Mabudun yüce ve kutsal ruhtan, parlak ve mükemmel nurdan yarattığıdır. O, mabudun huzurunda kulluğun kemalini gerçekleştirmiştir. Ruhaniyetinin huzurundan onun ruhuna feyiz bahşedilmiştir. Nurani parıldayışlar onun ruhunun kandiline ulaşmıştır…
O, yakınlaştırılmış resul, saadete erişmiş velidir. Salât ve selam Onun ehlibeytinin, sırlarının hazineleri, nurlarının kaynakları, aylarının doğuş menzilleri, hakikatlerinin hazineleri, mahlukatın yol göstericileri, izleyenlerin rehber yıldızları olan ashabının üzerine olsun. Din gününe kadar salat ve selam onlara olsun.
Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun. Allah münezzehtir ve ben müşriklerden değilim. Allah bize yeter ve O ne güzel vekildir. Yüce ve azamet sahibi olan Allah’tan başka kudret ve güç sahibi yoktur.
PAZAR Gece Duası
Bismillahirrahmanirrahîym
İlahi! Sen her görünenin görünmezini kuşatan şahidsin. Her zahirin batınını bürüyensin. Bütün alınların secde ettiği, bütün yüzlerin döndüğü veçhinin nuru için, bütün gözlerin dikildiği nurun için senden beni, sırf sana has olan yoluna iletmeni istiyorum. Bir hidayet ki beni, senden başka her şeyden sana çevirsin. Ey mutlak O! Ve ben mukayyet O’yum.
Ey O’ndan başka O olmayan! İlahi! Düşmanları kahretmek ve zalimleri ezmek senin şanındır. Kahır isimlerinin izzetinden bir yardım istiyorum ki, benim için kötülük dileyen herkesten beni korusun. Bu sayede kendi kendime yeteyim. Zorbalara güç yetireyim. Zalimlerin köklerini kazıyayım. Beni nefsime öyle malik kıl ki, beni her türlü kötü ahlaktan arındırsın, temizlesin. Beni sana hidayet ettir.
Ey Hadi! Ki her şeyin dönüşü sanadır. Sen her şeyi kuşatmışsın. O, kulları üzerinde kahredici güce sahiptir. O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır. İlahi! Sen her nefisten öncesin, kadimsin. Her anlama ve hisse hakimsin. Takdir ettin, sonra kahredici gücünle hakim oldun, bildin ve takdir ettin. Kudret ve kahredicilik senindir. Yaratma ve emir yetkisi senin elindedir. Sen her şeyle berabersin, yakınlığın yakını ve mevlasısın. İhata ederek onu idare eden ve hidayet ettirensin.
İlahi! Senin kahır isimlerinden yardım istiyorum ki kalbi ve bedeni kuvvetler onunla güçlensin. Ta ki benimle karşılaşan her kalp sahibi yenik ve mağlup olarak gerisin geri gitsin İlahi! Senden konuşan bir lisan, doğru söz, yaraşır bir anlayış, üstün bir sır, hakikate yatkın bir kalp, düşünen bir akıl, gören bir fikir, yerinde durmayan bir şevk, kurcalayan bir merak, yakıcı bir özlem istiyorum. Muktedir bir el, ezici bir kuvvet, mutmain bir nefis, sana itaat hususunda uysal organlar bahşet bana. Sana gelmek için beni kutsa, temizle, sana gelmekle beni rızıklandır. İlahi! Bana öyle bir kalp bahşet ki, onunla muhtaç olarak sana yöneleyim. Muhtaçlık ona öncülük etsin, özlem onu sürsün, iştiyak yoldaşı olsun, korku azığı olsun, yerinde durmayan bir tereddüt arkadaşı olsun. Ama da yakınlık ve bu kabul olsun. Yönelenlerin yakınlığı senin katındadır.
İsteyenlerin arzularının sonu sendedir.
İlahi! Üzerime sekine ve vakar indir. Büyüklenmekten ve kibirden beni uzak tut. Yönelmiş olarak kabul makamına beni yerleştir. Sözüme icabetle karşılık ver. Rabbim! Beni ariflerin yakınlığıyla kendine yakın kıl. Tabiat bağlarından temizle beni. Temizlenenlerden olmam için yerme(zem) kanının pıhtısını benden gider. Efendimiz Muhammed’e, ehlibeytine ve bütün ashabına salât et. Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun.
Şeyhül Ekber Muhyiddin - i İbnü'l Arabi
Kaydol:
Yorumlar (Atom)